-
Müzekkin Nüfus
İnsanoğlu, kâinatın en küçük bir numünesi olduğu gibi, Allahü teâlânın en şerefli olarak yarattığı bir varlıktır. Bu durum bizzat Kur'an'da Allahü teâlâ tarafından zikredilmektedir. Bunu biz kendimiz de görmekte, müşahede etmekteyiz. Evet, gerçekten insanoğlu, yaratılışı itibariyle en şerefli ve kâmil bir varlıktır. Fakat insanoğlu bu tıynetini korumadığı ve yaratılış gayesine uygun hareket etmediği takdirde de en sefil ve en bayağı durumlara düşmektedir. Kur’an-ı kerimde Allahü teâlâ şöyle buyurmaktadır: "Yemin olsun ki biz, cinlerle insanlardan birçoğunu Cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri (akl-ı selimleri) vardır, bunlarla idrak etmezler; gözleri vardır, bunlarla görmezler; kulakları vardır, bunlarla işitmezler. Onlar dört ayaklı hayvanlar gibidir. Hatta daha da aşağıdadırlar. İşte onlar, gaflette olanların tâ kendileridir." (A'râf Sûresi, 179)
108.00 ₺ -
Muhammediye Yazıcıoğlu Muhammed
Yazıcıoğlu Mehmed (Muhammed); Anadolu’da astroloji üzerine yazılmış ilk Türkçe eserin (Şemsiyye 1408) yazarı Yazıcı Salih’in oğludur. Yazıcı Salih, bazı rivayetlere göre aslen Ankara'lı olup bilgili ve kültürlü bir kimsedir. Devlet hizmetinde katip olarak çalışmıştır. Mesnevi nazım şekliyle yazdığı beş bin beyitlik Şemsiye adlı eserini 1408 yılında tamamlamış ve Ankara’da yaşayan Devlet Han ailesinden İskender bin Hacı Paşa’ya ithaf etmiştir. Salih’in mezarı, sözlü rivayetlere göre Gelibolu’da bugün Yazıcıoğlu Mescidi denilen kapalı türbe kısmındadır. Yazıcıoğlu Mehmed’in doğum yeri hakkında hiç bir bilgimiz yoktur. Gelibolu’ya sonradan gelip yerleşmişlerdir. Gerek Yazıcıoğlu Mehmed’in, gerekse küçük kardeşi Ahmed-i Bican’ın ilk hocaları babalarıdır. Yazıcıoğlu Mehmet, Arap ve Fars dillerini çok iyi bilir, kitaplarını yazarken bu dillerdeki eserleri incelerdi. Kendisi, Zeynel-Arap ile Haydar-ı Hafi’nin üstadları olduğunu bildirir. Yazıcıoğlu Mehmed’in manevi sahada ise en büyük mürşidi, devrinin mana sultanı Hacı Bayram Veli hazretleridir. Hacı Bayram Veli, II. Murad’ın davetini kabul ederek Ankara’dan Edirne’ye gelmiş, geliş gidişinde Gelibolu’ya da uğramıştı. Hacı Bayram Veli’nin Mehmed’i ve Kardeşi Ahmed-i Bican’ı irşadı bu vesileyle gerçekleşti. Yazıcıoğlu Mehmed, eserlerinde şeyhinden gayet hürmetkar bir dille bahseder. Hacı Bayram Veli ile tanıştıktan sonra, bütün ömrünü Gelibolu’da, deniz kenarındaki barınağında bir inziva içinde geçirdi ve eserlerini burada verdi. Yazıcıoğlu Mehmed, önce kendi deyişiyle, "Ne kadar tefsir varsa bulup özünü bir bir almak, hadisleri gözden geçirmek suretiyle Megaribüz-Zaman’ adında Arapça bir eser yazdı." Daha sonra, bu eseri kendisi nazmen kaleme alarak ’Muhammediye’yi, kardeşi Ahmed-i Bicân da nesir halinde kaleme alarak ’Envarül-Aşıkin’i meydana getirdiler, ikiside ’Megâribden’ çıkmıştır. Ağır bir dille nazmedilmiş olmasına rağmen yüzyıllar boyu Anadolu, Kırım, Kazan ve Başkırt Türkleri arasında okunan, Süleyman Çelebi’nin Mevlid'inden daha yaygın bir şöhrete erişen Muhammediye, içindeki üç müstezadın ziyade beyitlerini de sayarsak 9119 beyitlik bir Siyer’dir. Eserin müellif elinden çıkmış ilk nüshası, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Arşivinde bulunmaktadır. Eser 1449 tarihinde tamamlanmıştır. Müellifin ilk sayfadaki vasiyetine göre eser yakın zamanlara kadar Gelibolu’da kalmış, İkinci Cihan Harbi tehlikesine karşı tedbir olarak 1943’te Ankara’ya götürülmüştür. Halen Sultan II. Abdülhamid tarafından yapılan sedef kakmalı abanoz bir mahfaza içinde muhafaza olunmaktadır.
108.00 ₺ -
El Müsned Hadisler
Tercüme edilen İmam Şafiî rahimehullah'ın Müsnedi, kendisinin te'lif ettiği kitaplarda kendi isnadlarıyla rivayet ettiği hadisler ile bunun haricinde isnadlı olarak rivayet ettiği hadislerin Rebî b. Süleyman el-Muradî tarafından derlenmesiyle meydana getirilmiştir. Bab başlıklarında ve hadis numaralarında İmam Muhammed Âbid es-Sindi'nin tertip ettiği nüshayı esas aldık. Parantezler arasında İmam eş-Şafii'nin Müsned'ine; Ahmed b. Yusufed-Dekkak tarafından yapılan tahkikteki numaraları ekledik. Şafii'nin Sunen'indeki numaraları ise dipnotlarda verdik. Hadislerin sıhhatine veya zayıflığına dair hükümlerini ve tahricini genelde Ebu Umeyr Mecdi el-Eseri'nin tahkikinden ve ed-Dekkak'ın tahricinden istifade ederek hazırladık. Es-Sindi'nin tertibi olan nüshanın baskılarında kitap; İbadetler kısmı ve Muamelat kısmı olarak ikiye taksim edilmiş ve her kısımda numaralandırma yeniden başlatılmıştır. Bu sebeple kitabın orjinâlindeki numaralandırmayı aynen takip ettik. Ancak kitabın sonunda es-Sindi'nin tertibinde geçmeyip de Müsned baskılarında yer alan ziyade rivayetleri, "Ziyadeler" başlığı altında kitabın sonuna, numara sırasını takip ederek ekledik. Bunun dışında, Müsned baskılarında farklı numaralarla mükerrer olarak gelen rivayetleri numara vermeksizin, ilgili bölümlere aldık ve Müsned neşrindeki numarasını parantez içinde belirttik.
144.00 ₺ -
Avamil ve İzhar
Klasikleşmiş ve değeri herkesçe kabul edilmiş olan bu Arapça gramer kitaplarının baskı ve tetipleri zamanımızın teknik ve ilmi terakkisine göre çok ibtidai kaldığından bilhassa genç nesile bu kitapları okuyup anlamak çok zor gelmeye başlamıştı .Bundan dolayı bu konuda zamanımızın ihtiyacına uygun başka kitaplar hazırlandı. Ben ise bu konuda yeni kitaplar hazırlamaktansa bu eski kitaplardaki güçlükleri ortadan kaldırmak ve eksiklerini tamamlayarak yenileştirmeyi daha faydalı gördüm. Bu kitapları anlamada güçlüğe sebep olan şeylerden biride : Arapça metninin ibtidai bir tertip ile yazılmış olmasıdır .İşte bu güçlüğü ortadan kaldırmak için Arapça metni yeni baştan zamanımızın anlayışına göre düzenledim. Mesela satırbaşları yaptım. Bazı kaidelerin başına rakam koyarak madde madde yazdım .Örnekleri ve bazı kelimeleri tırnak içine aldım. Metnin tamamını harekeledim. Nokta, virgül ,ünlem ve soru işareti gibi imlâ kaidelerini kullandım. Bunlar Arapça metni kolay anlamak için çok önemli ve faydalıdır. Bu kitaplann eski baskılarında Arapça metni anlamak için sağına ve soluna yazılmış bir çok kayd ve haşiyeler ile yapılmak istenen işi ben bir nokta veya virgül koyarak ya da tırnak içine almakla hallettiğim için bu kayd ve haşiyelerin pek çoğuna lüzum kalmadı. Bu kitapların anlaşılmasını güçleştiren hususlardan biri de ibarenin veciz ve mübhem kapalı oluşu, sanki kelime kıtlığı var gibi daima hazifli ve muğlak ifadeler kullanılmış olmasıdır. Tabi bu güçlüğü yenmek için de bir çok kayd ve haşiyeler yazılmasına lüzum duyulmuştur. Bunlardan bir kısmı Arapça metin anlamak için vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Ben bunlardan önemli olanları alıp parantez içine, metnin arasına, uygun yerlere koydum. Böylece Arapça metni mübhem ve muğlak olmaktan kurtardım. Bu değerli Arapça gramer kitaplarını anlamakta güçlük veren hususlardan biri de bu kitaplarda sanki bir dilbilgisi felsefesi yapılmış olmasıdır Her ilmin kendine mahsus (terimleri) ıstılahları (olduğu gibi Arapça gramer ilminin de pek çok ıstılahları vardır Tabii ki bunlann Arapçalarını olduğu gibi öğrenmek gerekir. Ancak ben bazılarının Türkçe karşılıklarını da parantez içinde ayrıca gösterdim. Metnin Türkçe tercümesini yaparken mümkün olduğu kadar Arapça aslına ve lafzına bağlı kalmaya çalıştım. Ancak bazı yerlerde Arapça metnin lafzına bağlı bir tercüme iyi anlaşılmayabilir Bu sebeple lafza bağlı kalmayı terk edip serbest hareket ederek sadece mânâyı doğru nakletmekle yetindim. Bu kitaplardan azami tayda elde etmek isteyenler önce Arapça metni okumaya çalışmalı ancak anlayamadıkları yerlerde tercümesine bakmalıdırlar. Mezkûr kitaplar tavsiye ettiğimiz bu şekle göre okunursa büyük fayda sağlanır Sadece tercümeyi okuyup kaideleri öğrenmekte tek yönlü fayda vardır Tercümeyi Arapça metin ile karşılaştırarak okumakta ise iki yönlü fayda vardır. 1 -Her Arapça cümleleri ve kelimeleri öğrenmek 2-Hem de kaideleri kolay ve kısa zamanda öğrenmek
48.00 ₺ -
Muhtasar İbni Kesir Tefsiri 6 Cilt
Muhtasar İbn-i Kesir Tefsiri (6 Cilt+Şamua) / Kur'anı Kerim'in Hadislerle Tefsiri Gözden Geçirilmiş Yeni Dizgi İBN KESİR'İN HAL TERCEMESİ (özgeçmişi) VE TEFSİRİNİN ÖZELLİKLERİ
840.00 ₺ -
Sahihi Buhariden Vaazlar
Vaizlerin kürsüdeki görevi, peygamber görevinin bir devamıdır. Peygamberimizin sesini günümüze kadar hatipler/vaizler taşıyagelmiştir. Bu cihetle onların sorumluluğu ve görevlerinin kudsiyeti tartışılamaz derecede yüksektir. Peygamber arzusuna uyulan sohbetlerde peygambere itaat, peygamber arzusuna uyulmayan sohbetlerde ise peygambere ihanet edilmiş olunur. Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem Cuma günü cemaat toplanınca mescide girer, ashabına selâm verir, minbere çıkınca kıbleye dönüp dua etmez, yüzünü cemaate çevirip ezanı dinlemek üzere otururdu. Ezandan sonra kalkıp Allah'a hamd, sena ve şehadetten sonra; coşkulu ve uyarıcı bir sesle hutbeyi irad ederdi. Hutbeyi kısa..tutar, namazı uzatır, Allah'ı çok anar, kısa ve özlü sözler kullanırdı. Hutbelerinde; İslâmın temel esaslarını anlatır, emir ve nehiylerini bildirir, ashabının ihtiyaç duyduğu uyarıcı ve müjdeleyici konularda hutbeler okurdu. Yeri geldiğinde hutbesini keserek cemaatiyle ilgilenir, sorulara cevap verir, bazen minberden inip tekrar çıkar ve daha sonra hutbesine devam ederdi. Vaaz ve hutbenin, cemaati bire bir olarak ilgilendirmesi, dikkatini çekmesi, fikir ve yol göstermesi, her alanda dinleyiciyi tatmin etmesi gerekir. Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellemin sohbetlerinin en önemli özelliği insanlara bilmediklerini öğretmesidir. Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem ve ashabının sohbetleri bizim için birer hazine niteliğindedir. İnsanları aydınlatıcı, yol gösterici, öğretici mesajlarla doludur. Hatip ve vaizlerin bu kısa ama hacmi büyük eserden faydalanmalarını ümit ederiz.
174.00 ₺ -
Celaleyn Tefsiri Tercümesi 3 Cilt Takım
Muhterem okuyucu! Bu eser CELALEYN tefsirinin bir tercümesidir. Bu esere Celaleyn denmesinin sebebi: İsimleri CELAL olan iki alim tarafından yazılmış olmasıdır ki, Celaleyn, tesniye (iki varlığı ifade eden kelime) olup iki Celal demektir. Şöyle ki: Kur'an-ı Kerim'in: Bakara Suresi'nden itibaren İsra Suresi'nin sonuna kadar tefsirini: Celalüddin el-Mahalli (791-864) yazmış, vefat edince bunu bilahare Celaluddin es-Suyuti (849-911) aynı tarz üzere ikmal etmiştir. İşte bu sebeble TEFSİR-İ CELALEYN ünvanıyla ma'ruf bu mübarek tefsir, gayet muhtasar ve çok faydalı bir eserdir. Şafii mezhebine mensub olan her iki müfessir aynı üslubu takib etmiştir. Garib kelimelerin manaları gösterilmiş, kıraat farklılıklarına dikkat çekilmiş ve tercih edilen görüşlere itimad edilmiştir. Sadece İmam-ı Şafii'ye ait fikhi fetvalara yer verilmiştir. Bu veciz tefsire Lübbu't-Tefasir = Tefsirlerin özü, denilse layıktır. Allah-u Teala her iki müfessire rahhmet eylesin. Amin. İşte böyle kıymetli bir eseri Ali Rıza KAŞELİ hocaefendi tarafından yapılan tercemesini başından sonuna kadar satır satır kontrol ettim. Mütercimin usul ve üslubunu bozmadan ikmal ettim. Hatasız bir tercüme olabilmesi için mevcud bütün güç ve gayretimi sarfettim. Ancak şunu da unutmayalım ki: Hatasız, eksiksiz tek kitab, Kitabullah'dır = Kur'an-ı Kerim'dir. Binaenaleyh gözden kaçabilen ufak-tefek hatalar, eksiklikler müteakip baskılarda telafi edilecektir, inşaallah. Bu sebebi e ilim erbabının yapıcı tenkidlerini beklemekteyiz. Celaleyn Tefsiri, günümüzde İmam-Hatib . Liselerinde, İlahiyat Fakültelerinde ve Kur'an-ı Kerim Kurslarında ders kitabı olarak okutulmaktadır. Bu bakımdan bu terceme, öğrenci kardeşlerimize yardımcı bir ders kitabı olacak ve büyük bir boşluğu dolduracaktır, kanaatindeyiz.
450.00 ₺ -
Emsile Bina Maksud Metin ve Tercümesi
Açıklamalı Emsile Bina Maksud Arif Erkan Sağlam Yayınevi 9789759180164
36.00 ₺ -
Buhari ve Müslim İttifak Ettiği Hadisler 2Hm
El Lülü Vel Mercan Buhari ve Müslim İttifak Ettiği Hadisler Sahih-i Buhari ve Sahihi Müslim’in ittifak ettiği hadisler El-Lülüü Vel Mercan adlı eseri terceme ederken Allah Rasülü sallallahu aleyhi ve sellemin muradına en yakın manayı yakalayabilmek amacıyla Sahih-i Buhari’nin meşhur ve âlimler katında muteber olan İbnu hacer el-Askalanî’nin Fethul-bari adlı eserinden büyük ölçüde faydalandım. Asrımızda. müslümanların içinde bulunmuş oldukları duruma baktığımızda şunu görmekteyiz; Adil ve Hakim olan Allah’ın bir topluma gönderdiği belalar, onların isyanları. Allah ve RasülU’nün emirlerine muhalif davranmaları yüzündendir. Özellikle halkı müslüman olan ülkelerin fertleri Kuran ve sünnetten uzaklaşıp, şirk düzenlerinin hakimiyetinden dolayı bir çok fitne ve zorluklarla yüzyüzedir Neticede ister itikadi. ister ameli olsun kitap ve sünnetten uzaklaşma en korkunç sekliyle bugün gözler önündedir, islâm sadece namaz ve oruçtan ibaretmiş gibi kabul edilmektedir Sünnetin ise; yerini bid’at ve hurafeler almış, sünnete uygun İslâmi bir yaşayış tarzı üzerine Avrupai bir yaşayış tarzı her yönüyle tercih edilmiştir Nüfusun büyük çoğunluğunu teşkil ettikleri ülkelerde Müslümanlar, kendi inançlarına göre yaşayamazlar. Sebebi ise. islâm’ın hakim olmayışı, küfür rejiminin, tağutun Müslümanlar üzerindeki hâkimiyetidir. Buna da fırsat veren Müslümanların bizzat kendilerinden başkası değildir. Diğer nedenlerinden biri de. Müslümanların çeşitli fırkalara ve görüşlere ayrılmaları, ihtilâf ettikleri meselelerde İslâmi bir tavırla, kitap ve sünneti hakem kılmayışlarıdır Bugünkü din anlayışımız şundan ibarettir; falan hoca şöyle der, bizim görüşümüz budur, Biz böyle gördük, biz ayetten ve hadisten anlamayız ve buna benzer nice sorular Müslümanların çoğunda hakim olan yanlış bir anlayış ve davranış, kitap ve sünneti devreden çıkarıp onlan rafa kaldırıp hükümsüz kılmak asrın uğraşısı haline gelmiştir. Dolayısıyla Allah Rasûlü sallallahu aleyhi ve sellem’in bütün insanlara örnek olsun diye ortaya koyduğu tertemiz sünneti ihmal ve gözardı edilmekdedir. Evet bugün Müslümanların zafere ulaşamamalarının en büyük sebebi; İslâm’dan uzak olmaları, nefiscilik, taassup, söz ve amellerinin bir olmayışından, ihtilâf ve anlaşmazlık anında, kitap ve sünneti hakem tayin etmediklerindendir. Oysa Allah ve Rasulü birlik, ve beraberliği emretmekte, açık delil olduğunda, ona tâbi olmayı, kesinlikle ayrılığa düşmemeyi emretmektedir. Şimdi bu gerçeğin ışığı altında ümmete düşen; Kur’ân ve sünnete ittibaın gerekliliğini ve sahih hadisle amel etmenin önemini, görev bilip artık boşa geçirmiş olduğu zamanlarını hatırlayıp, hemen Rabbani kaynak olan Allah’ın kitabına ve Rasulü’nün sünnetine dönmesidir. Kurtuluş ancak kitap ve sünnetle amel etmemizle mümkündür.Umarım terceme ettiğimiz El-Lü’lüü Ve’l-Mercan adlı eser hayra vesile olur ve ümmetin dirilişine fayda verir. Tevfik ve hidayet Allah’tandır. Selâm; Kur’ân ve sünnete tâbi olanların üzerine olsun
174.00 ₺ -
Riyazüs Salihin Büyük Boy Tek Cilt 2.Hm
Tam adı Riyâzü's-sâlihîn min hadîsi seyyidi'l-mürselîn olan eser, İmam Nevevî'nin çalışmaları arasında önemli bir yer tutar. Nevevî bu kitabını, 45 yıllık kısa fakat çok verimli hayatının en olgun ve bereketli dönemleri kabul edilen bir yaşta, 40 yaşlarında yazdı. Bundan üç sene önce de, bir başka önemli eseri el-Ezkâr'ı telif etmişti. Riyâzü's-sâlihîn'in telifi, 14 Ramazan 670 (1271) tarihinde bir pazartesi günü tamamlandı. Nevevi'nin Riyâzü's-sâlihîn'i Yazarken Gözettiği Prensipler İmam Nevevî, kitabını yazarken bazı prensipler gözettiğini eserinin önsözünde belirtir. Buna göre Riyâzü's-sâlihîn'in başlıca özellikleri şunlardır: * İnsanlara dünya ve âhiret saâdetini kazanma yollarını gösterecek, zâhirî ve bâtinî edepleri elde etmelerini sağlayacak, iyiyi ve güzeli teşvik, kötüden ve çirkinden uzaklaşmayı temin edecek sahih hadislerden oluşan muhtasar bir kitap olacaktır. * Sahih hadis kaynakları olarak şöhret kazanmış kitaplardan seçilen, mâna ve mahiyetleri açık, delâletleri kesin hadisleri ihtiva edecektir. Çünkü gaye: Umumun faydasına olan bir eseri hazırlamaktır; sadece ilim erbabının değil. Bilinen ve her bakımdan güvenilen hadis-i şerif kitaplarının başında şu ikisi gelir: Buhari ve Müslim .. Bu eserdeki hadis-i şerifler, çoğunlukla bunlardan alınmıştır. Bu iki eserden sonra, şu dört hadis-i şerif kitabı gelir: Sünen-i Ebu Davud, Tirmizi, Nesei, İbn-i Mace,Kütüb-ü sitte .. (Altı kitap .. ) dedikleri bunlardır. Bunlardan sonra, Hakim'in Müstedrek'ini sayabiliriz. Esere, hepsinden de hadis-i şerifler alınmıştır. * Konuların baş tarafında ilgili âyetlere yer verilecektir. * Açıklanmasına ihtiyaç duyulan bazı kelime ve terimler kısaca açıklanacaktır. * Her hadisten sonra, o hadisin hangi kitaptan alındığı belirtilecektir. * Hayır ve iyilikleri özendirici, kötülük ve çirkinlikleri engelleyici nitelikte hadisler olmasına özen gösterilecektir. * Hadislerin senedinde sadece sahâbî ravinin adı verilecektir. * Gerektiğinde bazı hadislerden sonra, o hadisin sıhhat açısından durumuna, bazan da ravilerinin haline işaret edilecektir. * Muhtevânın dînî ve ictimâî nitelikte olmasına özen gösterilecektir. İmam Nevevî, kitabının başından sonuna kadar bu prensiplere bağlı kalmaya itina gösterdi.
168.00 ₺ -
Mevahibul Ledünye En Sevgili Kul Son Nebi
İncelediğiz kitabın aslı, İmam Kastalânî Hazretleri'nin, El-Mevâhibül Ledünniyye bi'l-Minahi'l Muhammediyye isimli eseridir. Muhammed (s.a.v.)’in bahşişleri yoluyla verilen ilâhî bağışlar demektir. Bu güzel eser ilim çevrelerinde kısaca, Mevâhibi Ledünniyye diye anıla gelmiştir. İmam Kastalânî Hazretleri, Sevgili Peygamberimizin vasıflarını anlattığı bu eserinde, yer yer başka bilgilere de yer vermektedir. Yûsuf b. Nebhânî Hazretleri ise okunması kolay olsun diye, Mevâhibi Ledünniyyede Peygamberimiz'le alâkalı olmayan kısımları çıkararak kitabı kısaltmış ve El-Envârul Muhammediyye / Muhammedi Nurlar ismini vermiş. Kitap böylece, Peygamberimizin her hâlini anlatan ve insanın kalbini Peygamber sevgisiyle dolduran çok güzel bir eser haline gelmiştir. Kâinat kendi nurundan yaratılan Allah Resûlü'nden bahseden bu kitabı okurken, zaman zaman gözyaşlarınızı tutamayacak, manevî zevklere dalacak ve ruhunuzun Muhammedî nurlarla nurlandığını hissedeceksiniz. Bu tercümeye, En Sevgili Kul, Son Nebi, Son Resul ismini verdik. Tercümede elimizden geldiği kadar, sade dil kullanmaya çalıştık.
174.00 ₺ -
Mülteka Tercümesi Mevkufat 4 Cilt Takım 2.Hm
Mülteka Tercümesi Mevkufat İbrahim Halebi Bu güzel eser Hanefi ulemasından İbrahim b. Muhammed-el-Halebi (?-956) nin Mülteka-ı-Ebhür adlı meşhur kitabının tercümesidir. Mültekkanın kendisi Kuduri, Muhtar, Kenz ve Vikaye gibi meşhur metinleri içine almakta kalmayıp diğer bir çok ittifakı meseleleri sinesinde toplayan bir hazine olduğu halde mevküvati Mehmet Efendi merhum bu hazine ile yetinmemiş 25 den fazla eserden tercümesine meseleler aktarmıştır.
390.00 ₺ -
Tenbihül Gafilin Bostanül Arifin Sohbetler
İnsanlara doğru yolu göstermeleri, hal ve hareketleri ile örnek olmaları Allah celle celaluhu dostlarının belli başlı vasıflarıdır. Ayrıca, Allahü Teala’nın rızası için insanların dertleri ile dertlenmeleri ve fedâkârlıkları onların şânındandır. Onlar, peygamberlerden sonra seçilenler sınıfındandır. Bir rehber elinde yetişerek silsile yoluyla Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem’e kadar gitmeleri; nerede ve hangi memlekette yetişirlerse yetişsinler, onları tek bir kaynağa bağlamıştır. Sultanlar, padişahlar doğruyu onlarla bulmaya çalışmışlar, mânevi sultanın onlar olduğunu görmüşler, onların nasihatleri ile devlete, millete ve insanlığa faydalı olmaya çalışmışlardır. Onlar, duâ ordularının kumandanları ve dertlerin manevî tabibleridir. On beş asırdır müslümanlara rehberlik etmiş, onlara doğruları öğretmiş, kendileri de eksiksiz islâmî bir hayat yaşamış olan İslâm âlimleri ye Evliyâ’yı kiramdan olan büyük zatlar sohbet ve nasihatlerini yazdıkları çok kıymetli eserlerinde gelecek nesillere hediye etmişlerdir. İyi insanların hayatları Öğrenildikçe, iyilerin adedi artacaktır. Mazisini, büyüklerini tanıyamayan çocuklar, gençler ve yaşları ilerlemiş insanlar, büyüklüklere talip olamazlar. İnsanların çeşitli buhranlara, bunalımlara, ruhî sıkıntılara maruz kaldıkları asrımızda büyük insanların yaşayış tarzları, tavsiye ve nasihatları, hal ve hareketleri, kerametleri, hem zevk ve ibret almaya,hem de uyanmaya sebep olacaktır.
144.00 ₺ -
Günyetüt Talibin Abdülkadir Akçiçek
Gunyetüt Talibin Hakkı Arayanların Kitabı Dostlarım ve talebem böyle bir kitabın yazılması için çok rica ve ısrar ettiler. Sözleri ve işleri koruyucu, gizlileri ve kalplerde olanları ve niyetleri bilici, istediği şeyi kolaylaştırıcı, nimet ve ihsan edici ancak Allahü Teala’dır. Kalbleri gösterişten, nifak ve ihlassızlıktan temizlemek, günahları sevaba tebdil etmek için yalvarmak ve sığınmak yalnız Allahü Teala’yadır. "Cenabı Hak ve Kadiri mutlak hazretleri günahları affedicidir." Gafir suresi, üçüncü ayeti kerimesinden anlaşılan bu mana, günah ve hataları mağfiret ve kullarına tevbesini kabul edicidir. Yukarıda geçen dost ve talebelerimin farzları, sünnetleri ve edebleri öğrenme hususunda gayretlerini görünce, onlara faydalı olmak ve ahrette kurtulmak ümidiyle, salihlerin, din büyüklerinin ahlak ve yolunu bu kitaba topladım ve ismini (Gunyetün li-tâlibi tarîkı’l-hak) koydum. Yani hak yolunu isteyen talebe için yeterli bilgileri ihtiva eden bir kitabdır.
174.00 ₺