-
En Değerli Eşya
Bu masalları bez bebekler anlatıyor! Dilden dile anlatılan on masal… Anka kuşları, ejderhalar, konuşan kedicikler, devler, uçan halılar… Çocukların en sevdiği masal kahramanları bu kitaplarda! Üstelik bu masalları bez bebekler anlatıyor… Kitapların arka sayfasında yer alan etkinliklerse çocukların Türkçe kazanım ve becerilerini destekliyor.
1.95 ₺ -
Anka Kuşu
Bu masalları bez bebekler anlatıyor! Dilden dile anlatılan on masal… Anka kuşları, ejderhalar, konuşan kedicikler, devler, uçan halılar… Çocukların en sevdiği masal kahramanları bu kitaplarda! Üstelik bu masalları bez bebekler anlatıyor… Kitapların arka sayfasında yer alan etkinliklerse çocukların Türkçe kazanım ve becerilerini destekliyor.
1.95 ₺ -
Bez Bebekten Masallar Set
Bu masalları bez bebekler anlatıyor! Dilden dile anlatılan on masal… Anka kuşları, ejderhalar, konuşan kedicikler, devler, uçan halılar… Çocukların en sevdiği masal kahramanları bu kitaplarda! Üstelik bu masalları bez bebekler anlatıyor… Kitapların arka sayfasında yer alan etkinliklerse çocukların Türkçe kazanım ve becerilerini destekliyor. Bu setteki kitaplar: *Mutluluk Ülkesi *Anka Kuşu *Altın Kuş *İncigül *En Değerli Eşya *Uyusu Kaçan Ejderha *Padişah Kızıyla Kaz Çobanı *Nazlı Kız *Oduncunun Kızı *Kedilerin Sarayı
19.45 ₺ -
Sabırcık Sultan
Bir varmış bir yokmuş. Uzak ülkelerin birinde bir padişah kızı yaşıyormuş. Bu padişah kızı dertten tasadan uzakmış. Bu yüzden herkes ona ‘Dertsiz Sultan’ diyormuş. Dertsiz Sultan hem dertsizmiş hem de çok sabırsızmış. Bir gün dertleri yüzünden yüzü gülmeyen dadısını azarlamış. Dadısı buna çok üzülmüş. İçinden söylenmiş: - Ah sultan; Dertsiz Sultan! Gün olsun başına gelsin; sen de dert neymiş öğrenesin!... Ertesi gün Dertsiz Sultan bahçeye çıkmış; havuzdaki kuğuları seyre dalmış… Bu esnada salkım söğüt ağacında bir kuş ninni söylemeye başlamış. Dertsiz Sultan kuşu dinlerken uyuyakalmış… Kuş gelmiş, sultanın omzuna konmuş; kulağına fısıldamış: -Sultanım Dertsiz Sultan! Dertten anlamayan sabrı bilmeyen sultan! Sen dün ne yaptın? Dadının kalbini kırdın. Benim adım Dert Kuşu. Sana derdi de sabrı da öğretmeye geldim… Kuş böyle söyledikten sonra uyuyan sultanı kaptığı gibi havalanmış. Götürmüş bir dağ başına bırakmış… Sonra ne olmuş dersiniz? Dertsiz Sultan’ın başına neler gelmiş? Derdi de sabrı da öğrenebilmiş mi?... Çocuklar bu masalı okurken hem keyif alacak hem de kimsenin derdini hafife almamayı ve sabırlı olmayı öğrenecekler… “Anadolu Masalları”nı 5-7 yaş gurubu çocuklar ebeveynlerinden dinleyebilir, 2. ve 3. sınıf öğrencileriyse kendi başlarına zevkle okuyabilirler.
1.95 ₺ -
Kara Kedi
Bir varmış bir yokmuş. Bir padişahın üç kızı varmış. Bu üç kızın üçü de birbirinden güzelmiş. Onlarla evlenmek için memleketin bütün delikanlıları yarış içindeymiş. Padişah babayla sultan ana, kızlarını kimlerle evlendireceklerine bir türlü karar veremiyorlarmış… Sonunda kızları için bir altın top yaptırmaya karar vermişler. Her kız kendi topunu sarayın balkonundan atacak top kime isabet ederse onunla evlenecekmiş. Böylece herkes kendi kısmetini kendi belirleyecekmiş… İlk önce tpunu büyük kız atmış. Top yuvarlanmış yuvarlanmış, hiç kimseye dokunmadan küçük eski bir kulübenin önünde durmuş. Büyük kızla evlenmek isteyen bütün delikanlılar çok üzülmüş. Ertesi gün, büyük kızı hazırlamışlar, bir güzel süslemişler, getirip kulübenin önüne bırakmışlar… Kız çaresiz içeri girmiş. Heyecandan kalbi küt küt atıyormuş. Burada neyle karşılaşacağını çok merak ediyormuş. Etrafına bakınırken kulübenin arkasında bir kapı daha görmüş. Gidip kapıyı açmış. Bir de ne görsün? Kocaman bir saray! - Demek, demiş; altın topun bunun için buraya yuvarlandı. Ben bu sarayın hanımı olacağım! Tam bu esnada kara bir kedi çıkagelmiş. Kızın eteklerine sürtünmüş. Yakut yeşili gözleriyle ışıl ışıl kıza bakmış. Tatlı tatlı miyavlamış: - Miyavvv... Kız kediden hiç hoşlanmamış, - Pist!... Git buradan, diyerek kediyi kovmuş… Sonra ne olmuş dersiniz büyük kız o sarayın sultanı olabilmiş mi? Ya diğer kardeşleri, onlar da kısmetlerini bulabilmişler mi? “Anadolu Masalları”nı 5-7 yaş gurubu çocuklar ebeveynlerinden dinleyebilir, 2. ve 3. sınıf öğrencileriyse kendi başlarına zevkle okuyabilirler. Çocuklar bu masalı okurken hem keyif alacak hem de iyilik yapanın karşısında iyilik, kötülük yapanınsa kötülük bulacağını öğrenecekler.
1.95 ₺ -
Güvercin Şehzade
Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde kocaman bir sarayda, padişah babası ve sultan anasıyla birlikte mutlu mutlu yaşayan bir kız varmış. Upuzun saçlı, yay gibi kaşlı bu güzeller güzeli kızın adı Gülfidan’mış. Bir sabah Gülfidan Sultan dolaşmak için bahçeye çıkmış. Güllerin, leylakların, sümbüllerin arasında gezinirken gökyüzünde beyaz bir güvercin belirmiş. Gülfidan Sultan bu güvercini görür görmez çok sevmiş. Güvercin de boncuk boncuk bakan gözlerini Gülfidan Sultan’dn ayırmıyormuş. Böyle uzun uzun birbirlerini izlemişler. Sonra güvercin konduğu daldan havalanmış, Gülfidan Sultan’ın elindeki ipek mendili kaptığı gibi uçup gitmiş. Gülfidan Sultan güvercinin arkasından bakakalmış. Meğer bu ak kanatlı güvercin bir şehzadeymiş. Daha bebekken periler onu kaçırmış güvercine dönüştürmüşler… Sonraki günler Gülfidan Sultan bahçede hep o güvercini beklemiş. Fakat güvercin gelmemiş. Gel zaman git zaman güvercinin hasretinden Gülfidan Sultan yataklara düşmüş. Güvercin Şehzade de Gülfidan Sultan’ın hasretiyle yanıp tutuşuyormuş ama periler kraliçesi, Güvercin Şehzade’nin Gülfidan Sultan’ı görmesine izin vermiyormuş… Sonra ne olmuş dersiniz? Güvercin Şehzade’yle Gülfidan Sultan kavuşabilmişler mi? Güvercin Şehzade tekrar eski haline dönebilmiş mi? Çocuklar bu masalı okurken hem keyif alacak hem de sevginin emek ve fedakarlık gerektirdiğini, yapılan iyiliklerin mutlaka karşılık bulacağını öğrenecekler. “Anadolu Masalları”nı 5-7 yaş gurubu çocuklar ebeveynlerinden dinleyebilir, 2. ve 3. sınıf öğrencileriyse kendi başlarına zevkle okuyabilirler.
1.95 ₺ -
Gülen Ayva Ağlayan Nar
Bir varmış bir yokmuş. Uzak ülkelerin birinde bir padişah oğlu varmış. Bu padişah oğlu, yaramaz mı yaramazmış. Gün olmuş yaramaz oğlan büyümüş, delikanlı olmuş. Artık uslanması babasına yakışır bir şehzade gibi davranması gerekiyormuş. Fakat onun aklı fikri hâlâ oyunda, olmadık şakalardaymış… Bir gün çeşme başında testisine su dolduran yaşlı bir kadın görmüş. İçinden “Şuna bir şaka yapayım” diye geçirmiş. Eline bir taş alıp fırlatmış. Taş testiye isabet etmiş, testi “çat” demş kırılmış… Şehzade kıkır kıkır gülmeye başlamış. Yaşlı kadın kaşlarını çatıp şehzadeye bakmış: - Eh oğlan, benim gibi yaşlı bir kadına bu oyunu ettin ya, demiş. Dilerim Ağlayan Nar’la Gülen Ayva’nın peşine düşesin! Onları bulmadan rahat yüzü görmeyesin!... Şehzade kadının ne demek istediğini anlamamış ama o günden sonra Ağlayan Nar’la Gülen Ayva’yı unutamamış. Her an onları düşünür olmuş. Uykuları kaçmış… Sonunda olanları babasına anlatmış: - İşte böyle babacığım, demiş. O günden beri Gülen Ayva’yla Ağlayan Nar aklımdan çıkmıyor. Belli ki onları bulmadan rahat edemeyeceğim. İzin verin, yola düşeyim. Neredelerse bulup onları getireyim… Padişah: -Ah ah, demiş. Vah vah, demiş. Bu yaramazlıklarının bir gün başına iş açacağı belliydi, demiş. Çaresiz oğlunun gitmesine izin vermiş… Şehzade yiyecek torbasını, su matarasını hazırlamış, Gülen Ayva’yla Ağlayan Nar’ı bulmak için yola çıkmış… Sonra ne olmuş dersiniz? Şehzade, Gülen Ayva’yla Ağlayan Nar’ı bulabilmiş mi?... Çocuklar bu masalı okurken hem keyif alacak hem de merhametin ve şefkatin her kapıyı açtığını öğrenecekler. “Anadolu Masalları”nı 5-7 yaş gurubu çocuklar ebeveynlerinden dinleyebilir, 2. ve 3. sınıf öğrencileriyse kendi başlarına zevkle okuyabilirler.
1.95 ₺ -
Dediğim Dedik Karga
Bir varmış bir yokmuş. Zamanlardan bir zamanda diyarlardan bir diyarda, düğme gözlü, koca gagalı, kara kanatlı kapkara bir karga yaşarmış… Bir gün kargacığın ayağına koca bir diken batıvermiş. Karga can acısıyla ‘gak’lamış sonra ayağındaki dikeni çıkarıp düşünmeye başlamış: “Ben bu dikeni ne yapsam acaba? Atsam yazık yaksam yazık” Birden aklına parlak bir fikir gelmiş: “İlkbahar geldiğinde bu dikenle yuvamı onarırım!” Dikeni pençesiyle kavramış havlanmış… Dikeni bırakacak güvenli bir yer ararken bir kulübenin önünde hamur yoğuran yaşlı bir kadın görmüş. Ona seslenmiş: - Ak nine pak nine; hamurun yumuşak, ekmeğin tatlı olsun nine. Benim için bu dikeni saklar mısın? Bahar gelince ben gelir dikenimi alırım… Yaşlı kadın ne cevap vermiş dersiniz? Karga gelene kadar dikeni saklamış mı? Çocuklar bu masalı okurken hem keyif alacak hem de emanet edilen şeyi titizlikle korumanın önemini öğrenecekler. “Anadolu Masalları”nı 5-7 yaş gurubu çocuklar ebeveynlerinden dinleyebilir, 2. ve 3. sınıf öğrencileriyse kendi başlarına zevkle okuyabilirler.
1.95 ₺ -
Bal Pekmez Tuz
Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde kendini pek beğenen, övülmeyi pek seven bir Padişah varmış. Bunu bilen adamları her fırsatta ona övgü dolu sözler söylerlermiş. Bir gün kibirli padişah kızlarını yanına çağırmış: Söyleyin bakalım, beni ne kadar seviyorsunuz, diye sormuş. Büyük kız; - Babacığım, demiş Hem çok faydalıdır hem çok tatlıdır. Dağlardaki bin bir çiçekten toplanarak yapılır. Ben sizi bal kadar seviyorum, demiş. Padişahın yzü gülmüş; - Benim ilk kızım; ilk göz ağrım, demiş. Beni bu kadar sevdiğine göre, sarayın bahçesindeki Güllü Köşk senin olsun. Ortanca kız hemen atılmış; - Babacığım, demiş. Hem güç kuvvet kazandırır hem bal kadar tatlıdır. Çeşit çeşit üzümden bin bir emekle hazırlanır. Ben de sizi pekmez kadar seviyorum. Padişahın ağzı kulaklarına varmış; - Ortanca kızım; bahar dalım, beni bu kadar sevdiğine göre Yaseminli Köşk de senin olsun, demiş. Sıra en küçük kızdaymış. O böyle süslü püslü sözlerle sevgisini abartmak istememiş; - Babacığım, demiş. Ben sizi tuz kadar seviyorum. Diğer kızlar kikir kikir gülüşmüşler. Padişahsa: -Ne! Tuz kadar mı, diye gürlemiş. Senin gözünde değerim tuz kadar mı yani! Madem beni bu kadar seviyorsun! Memleketin öbür ucundaki yıkık dökük kulübe de senin olsun. Git bundan sonra orada yaşa. Bir daha da karşıma çıkma, demiş… Sonra ne olmuş dersiniz? Küçük sultan saraydan ayrılıp o kulübeye gitmiş mi? Padişah babası kızının onu ne çok sevdiğini anlamış mı? Çocuklar bu masalı okurken hem keyif alacak hem de kibrin, kendini beğenmişliğin kötülüğünü, alçak gönüllülüğünse kıymetini anlayacaklar. “Anadolu Masalları”nı 5-7 yaş gurubu çocuklar ebeveynlerinden dinleyebilir, 2. ve 3. sınıf öğrencileriyse kendi başlarına zevkle okuyabilirler.
1.95 ₺ -
Akıllı Kız
Bir varmış bir yokmuş. Memleketin birinde bir padişah varmış. Padişah bir gün vezirini yanına çağırmış. Ona bir altın lira vermiş. “Bununla bana bir koç alacaksın. Koçun etinden yemek, yününden kürk isterim. Hem koçumu diri hem altınımı geri isterim, demiş. Vezir kara kara düşünerek padişahın huzurundan ayrılmış, yollara düşmüş… Sonra ne olmuş dersiniz, vezir padişahın verdiği bu zor görevi başarabilmiş mi?... Çocuklar bu masalı okurken hem keyif alacak hem de akl danışmanın önemini kavrayacaklar… “Anadolu Masalları”nı 5-7 yaş gurubu çocuklar ebeveynlerinden dinleyebilir, 2. ve 3. sınıf öğrencileriyse kendi başlarına zevkle okuyabilirler.
1.95 ₺ -
Ak Gün Kara Gün
Bir varmış bir yokmuş. Zamanlardan bir zamanda diyarlardan bir diyarda Rüzgâroğlu adında bir çiftçi varmış. Bir gün Rüzgâroğlu ava gitmiş. Ormanda karşısına kızıl tüylü bir geyik çıkmış. Geyik Rüzgâroğlu’na, -Ey Rüzgâroğlu Rüzgâroğlu! Başına gelecek dert çekeceğin fakirlik var; şimdi mi dilersin yaşlanınca mı, demiş. Rüzgâroğlu geyiğe ne cevap vermiş dersiniz?... Çocuklar bu masalı okurken hem keyif alacak hem de her zorluğun karşılığındabir mükafat olduğunu ve sabrın karşılıksız olmadığını öğrenecekler… “Anadolu Masalları”nı 5-7 yaş gurubu çocuklar ebeveynlerinden dinleyebilir, 2. ve 3. sınıf öğrencileriyse kendi başlarına zevkle okuyabilirler.
1.95 ₺ -
Anadolu Masalları Set
*Ak Gün Kara Gün *Akıllı Kız *Bal Pekmez Tuz *Dediğim Dedik Karga *Gülen Ayva Ağlayan Nar *Güvercin Şehzade *Halı Külah Kamçı *Kara Kedi *Sabırcık Sultan *Yapış Yapış
21.00 ₺ -
Şu Acayip Yeryüzü
ACAYİP Şeyler Dizisi’nin bu üçüncü kitabı ile hepinize yeni bir merhaba! Bir önceki kitapta sözünü ettiğimiz gibi üçüncü kitabımızın konusu, ŞU ACAYİP YERYÜZÜ! Bu kitabın sayfaları arasında, yeryüzünün Hayat Bilgisi ve Fen Bilgisi kitaplarında yazmayan çok acayip gerçeklerini bulacaksınız. Güzel mavi gezegenimizin, kendine özgü yuvarlaklığı, çekiciliği, yer kabuğunun altında saklı katmanları, yanardağları ve elbette yanmayan dağları, çölleri, buzulları ve okyanuslarıyla acayip ama gerçekten çok acayip bir yer olduğunu göreceksiniz... İçindekiler: Yer nasl bir yer? Uzaydaki mavi devekuşu yumurtas Yer bizi çekmese Yer’in dayanlmaz çekiciliği Ne büyük, ne küçük Ne sıcak, ne soğuk Yerin kabuğu ve elma kabuğu Çekirdeğin faydaları Yanardağlar neden yanar? Dünyanın çatıları Neye yarar dağlar? Yeryüzünün çölleri Buzdan ülkeler Toprağın hikâyesi Benzin deposundaki dinazor H2OOOOOOOOH! ÖRNEK METİN: ARİSTOTALES’İN, beyaz harmaniyesine sarılıp, zeytin bahçelerinde ders anlattığı günlerdi. İhtiyarın anlattıklarından canları sıkılan iki öğrenci, (Tabi ki, Akhuzittines ve Saftirikiles) kaş göz işareti yaparak aralarında anlaştılar ve gruptan ayrılıp, bir tepeciğin eteğinde sırt üstü uzanarak, lakırdı geyiğinin boynuzlarını cilalamaya başladılar. Ancak iki felsefe öğrencisi, ne konuşabilirlerdi ki!? “Sence” dedi, Akhuzittines. “Yer nasıl bir yer? Saftirikiles, harmaniyesinin eteklerinde dolaşan bir kaç iri karıncayı püfledikten sonra: “Sana yerin düz bir tepsi gibi olduğunu kaç kere anlatacağım!” diye cevap verdi. “İhtiyar öyle söylemiyor ama!” dedi Akhuzittines. “İhtiyarı boşver sen! Ben gözümün gördüğüme inanırım. Ve Dünyayı düz bir tepsi gibi görüyorum!” dedi Saftirikiles. “Şu uzaktaki geminin yavaş yavaş ufukta kaybolması işine ne diyorsun?” diye sordu Akhuzittines. “Peh! Hiç zekice değil. Bir göz yanılması işte!” dedi Saftirikiles. “Hadi ama.. Pekala yeryüzünün düz değil de tostoparlak bir şekli olduğunu göstermez mi bu?” diye sızlandı Akhuzittines “Eğer Dünya yuvarlaksa, tam altımızda yaşayanların dondurma topları nasıl oluyor da külahlarının üzerinde düşmeden durabiliyorlar ha?” diye bağırdı Saftirikiles... ..... ..... (Yer nasıl bir yer yazısından...)
88.00 ₺ -
Şu Acayip İnsan Vücudu
Merhaba arkadaşlar! Acayip Şeyler Dizisi’nin yine çok acayip bir kitabı ile karşınızdayım. Bu sefer konumuz insan vücudu. Yani bizzat kendi bedenimiz. İnsanlar için yeryüzü ve gökyüzü sırlarla, acayip şeylerle ve akıl almaz mucizelerle dolu esrarengiz bir yerdir. Ama evrenin en büyük sırlarından biri, aynaya her baktığında, insanın karşısında durur: Kendi bedeni!
88.00 ₺ -
Şu Acayip Gökyüzü
"Gökyüzünün hayat bilgisi ve fen bilgisi kitaplarında yazmayan çok acayip gerçekleri" İŞTE geldik Acayip Şeyler Dizisi'nin dördüncü kitabına. Bu kitapta konumuz gökyüzü yani başımızın üzerindeki mavi gök kubbe... Geçenlerde büyük bir gazetenin internet sitesinde gezinirken "Gereksiz Bilgiler" diye bir köşe gördüm. Merak edip bir baktım ve çok şaşırdım. Çünkü "gereksiz bilgiler" adı altında bakın hangi başlıklar vardı: Gökyüzü neden mavidir? Bulutlar nasıl oluşur? Yağmur nasıl yağar?.. Demek birileri için bütün bunlar gereksiz birer bilgiden ibaretti öyle mi? Bunu gördüğüm sıralarda, sizler için bu kitabı yazmakla meşguldüm ve yağmurun nasıl yağdığına dair sayfalar dolusu yazı okumuştum. Ancak okuduklarım içinde, bana gereksizmiş gibi gelen tek bir cümle görmedim. Yağmur bizim için ne kadar önemliyse; onun gökyüzünün engin maviliği içinde ipsiz ve direksiz dolaşan dev gibi bulutların içinde,nasıl damla damla yaratılıyor olduğunu bilmek de, o kadar önemliydi... Bu gökyüzünün altında yaşıyorsak, uzayın korkunç soğuğundan, güneşin zararlı ışınlarından ve daha pek çok tehlikeden bu gökyüzü ile korunuyorsak, ciğerlerimizi bu gökyüzünden içimize çektiğimiz hava ile şişiriyorsak, bu gökyüzünden üzerimize usul usul yağdırılıyorsa yağmur ve yeryüzündeki hayat, o yağmur ile devam ettiriliyorsa, aynı gökyüzünün mavi teninde yedi renkli bir çiçek gibi açan gökkuşağını seyredip neşeleniyorsak, aynı gökyüzünde esen kekik kokulu rüzgarlara serinliyorsak; gökyüzü bizim için bu kadar önemliyse, ona dair öğrenebileceğimiz hiçbir bilgi gereksiz ve önemsiz olamazdı. Elinizdeki kitabı okuduğunuzda bana hak vereceksiniz eminim! İÇİNDEKİLER "Korunmuş tavan" Gökyüzü neden mavi? Bardağın öteki yarısı Bütün sesler havadan Uçan su bidonları mı, bulutlar mı? Bir bulut olmak Şimşekler ve gök gürültüleri Bir yağmur damlası doğuyor Yağmur düşmez! Beyaz ışığın yedi rengi Kar tanesi adam Bir kar tanesi hikayesi Dolu dolu dolu! Bir rüzgar nasıl eser? "Aşılayıcı rüzgarlar" "Yaş mı da kuru mu, hava durumu?"
88.00 ₺ -
Süper Zeka 1 Öğrenciler İçin Eğlenceli Zeka Soruları
Bu kitap, öğrencilerin ve yetişkinlerin matematiksel ve mantıksal, sözel ve dilsel, görsel ve uzamsal zekâlarını geliştirmek için çoklu zekâ kuramına uygun hazırlanmış özgün bir eserdir. Klasik zekâ soru türlerinin yanı sıra, alışılagelmemiş farklı soru modelleri ve çözüm yolları da içermektedir. Bu kitapta size, farklı zekâ türlerine hitap eden 100 soru sunulmaktadır. Bu sorular ile, çözüm yollarını kısmen ezberlediğiniz soru kalıplarını kırmanız ve farklı çözüm yolları üretebilmeniz hedeflenmektedir. Her soruyu çözmek için vereceğiniz çaba, size yepyeni bakış açıları kazandıracaktır. Her sorunun çözümünü dikkatlice okumanız ve ardından tekrar soruyu incelemeniz bu kazanımı pekiştirecektir. Önemli olan kaç soruyu doğru ya da yanlıfl yaptığınız değil, soruyu çözümüyle birlikte değerlendirdikten sonra ne öğrendiğinizdir. Sorular ve çözümleri hazırlanırken formül, denklem ve benzeri ezber bilgiden mümkün olduğunca kaçınılmıştır. Mizah boyutu olan sorularda bile mutlaka öğreneceğiniz şeyler olduğunu unutmayınız.
88.00 ₺ -
Eve Kardeş Geldi
Anne baba okulunda, kardeş kıskançlığı konusunu işlemeden önce, soruyorum: “Kardeş kıskançlığı kötü bir duygu mu?” Çoğu anne babalar: “Evet, kardeş kıskançlığı kötü bir duygudur” diyorlar. “O halde bu konuyu gerçekten işlememiz gerekiyor” diyorum. Çünkü kardeş kıskançlığı doğal (fıtrî) bir duygu olup az veya çok her çocukta vardır. Peygamber çocukları bile kardeşlerini kıskanmışlar. Mutlu sonla biten Hz. Yusuf’un hikâyesi buna güzel bir örnektir. Eğer kardeş kıskançlığının kötü bir duygu olduğunu düşünür, kardeşini kıskanan veya kıskandığını tahmin ettiğiniz çocuğunuza da bu yönde telkinde bulunur, “iyi çocuklar kardeşini kıskanmaz” derseniz; kıskanan çocuğun bu duyguyla baş etmesini zorlaştırmış olursunuz. Kardeş kıskançlığının doğal olduğunu kabul ettiğinizde ve çocuğun bu duygusunu dile getirmesine izin verip onu dinlediğinizde; çocuk kıskançlık duygusunu kontrol altına almayı ve onunla baş etmeyi öğrenecektir. Küçüğü korumaya kalkışmadığınız, fiziksel şiddet olmadığı sürece kardeş kavgalarına karışmadığınız, kardeşler arasında ayırım yapmadığınız ve bunu gerçekten başarabildiğiniz zaman kardeş kıskançlığı en aza inecek, problem olmaktan çıkacaktır. Bu kitabın kardeşleriyle geçimli, sizlere karşı saygılı, başarılı ve erdemli çocuklar yetiştirmenizde katkı sağlayacağını umuyor, aile hayatınızda mutluluklar diliyoruz. — Pedagog Ali Çankırılı
88.00 ₺ -
Sevgi Borcu Öyküler ve Şiirler
Okul sıralarında öğretmenimiz sorardı! Çocuklar büyüyünce ne olmak istiyor sunuz? Birinci sırada orturan 216 Emine kalkar Hemşire derdi. Yanında oturan 109 Mehmet Polis derdi. Bir arka sırada oturan 143 Sibel Doktor derdi. Sıra bana gelmişti. 807 Ferhat yüksek sesle Öğretmen derdim.. Okulumuz iki derslikten oluşan küçük bir köy okulu idi. Kışın normal soğuklarda iki odun, çok soğuklarda üç, dört odun götürerek ısınırdık. Ben 807 Ferhat öğretmen olamadım, olmadı. Üzgünüm, özür dilerim öğretmenim. Şu dünyada kaç kişi vardır düşlediği hayatı yaşayan. Hayat süprizlerle dolu. Yarınların ne getireceği bilinmiyor.
39.75 ₺ -
Çirkin Çocuklar Şiirlerle Açılan Öyküler
Çirkin çocukların, çok az; güzel çocukların, bolca sevildiği çocuk parklarında, restoran masalarında, düğün bayram ziyaretlerinde, mahalle aralarında… Çirkin bir çocuğun gözleriyle gözlerim kesiştiğinde, ona acıdığımı hissetmesin diye umursamaz davrandığımı hatırlar, bir gün çok çirkin bir çocuğum olmasını dilerken; senin çirkin yerlerini ne çok seveceğimi, bir gün güzelliğin çirkinliği kıskanacağını umut ederken, seni bekliyordum. *** Cem Kertiş, sanki yıllardır kendi avuçlarına çivilenmiş kelimelerini sunuyor okura. Ve bunu yaparken de, düşsellikten düşünselliğe ördüğü öyküleri, şiirlerde dem tutuyor. Hepimizin ruhuna 'Var olmayanı, hayal edemeyeceğimizi' fısıldayan yazılar... Çok keyifli bir yola çıkış... Teoman Hekimoğlu-Yazar
48.75 ₺ -
Rabbimi Tanıyorum 1 Bil Bakalım Hangi Meyve
Allah çeşit çeşit ne de güzel meyveler yaratmış öyle değil mi?Peki, sen hepsini bir görüşte tanıyabilir misin? “Rabbimi Tanıyorum” serisi özellikle küçük çocuklara,etraflarında sürekli gördükleri varlıklar üzerindenAllah'ı ve onun muazzam yaratışını anlatabilmemize yardımcı olması duasıyla hazırlandı.
70.85 ₺ -
Heybe
"...Günlerden bir gün, üç oğlunu huzuruna çağıran beğ, demişki "Sevgili yavrularım... Ben, dem gördüm, devran sürdüm. Malım-mülküm, yerim-yurdum bundan geri sizlere kalacak. Son nefesimi vermeden, üçünüzün de mürüvvetini görmek isterim. Bilirim. Bana olan saygınızdan, kendi başınıza iş yapmak istemediniz. Şimdi, sizinle birlikte dağa çıkacağız. Gerisini orda söylerim..." Atlanmış, silahlanmış, dağa çıkmışlar... Beğ, burada çocuklarına demiş ki: "Sizden bir şey isteyeceğim. Üçünüz de, sırayla yaylarınıza birer ok takacak, gözünüzü yumup çekeceksiniz. Okunuz nereye düştüyse, kısmetiniz orda demektir. Yaradan'a sığınıp gerin yaylarınızı, atın oklarınızı..." Önce büyük oğlan, sadağından bir ok çekmiş. Yayına yerleştirmiş. Germiş kirişi, yummuş gözlerini ve... VıınnnL Ok gitmiş, gitmiş... Ahmet Beğ'in çadırının sorgucuna saplanmış..."
156.00 ₺ -
Kötü Çocuk Yoktur
Bu kitapta, çocuk eğitimine dair çok sorulan bazı soruları ve yaşanmış örnekler ışığında verilen cevapları bulacaksınız. Kitabın amacı, size çocuk ruh sağlığı hakkında bilgi vermek; bir davranış bozukluğunun ilk işaretleri ortaya çıktığında, davranışı tetikleyen olayı veya sebepleri bulmanıza yardımcı olabilmektir. Umarız her şey yolunda gider, gitmediğinde de, bu kitap imdadınıza yetişir. İŞTE BU KİTAPTA CEVAPLARINI BULACAĞINIZ SORULARDAN BİR KAÇI: 3 Çocuklar niçin yalan söyler? 3 Çocuklar niçin tırnak yer? 3 Çocuklar niçin hırsızlık yapar? 3 Çocuklar neden altını ıslatır? 3 Çocuklar niçin kekeler? 3 Çocuklarda neden tikler oluşur? 3 Çocuklar niçin evden kaçar? 3 Çocuklar neden okula gitmek istemez? 3 Çocuklar neden ders çalışmaz?
33.81 ₺ -
İdeal Öğretmen
1880’Lİ YILLARDA Moskova Üniversitesi’nin bütün profesörleri, öğrencileri ve Moskova’nın aydınlar grubu, büyük bir şaşkınlık yaşıyorlardı. Çünkü tanık oldukları şey, o güne kadar görülmemiş bir şeydi... Üniversitenin en genç Matematik Profesörü S. A. Raçinski, Üniversitedeki kürsüsünden istifa edip ayrılmış, Rusya’nın Smolenska Eyaleti’nin Tatevo Köyü’nde öğretmenliğe atanması için, Eğitim Bakanlığı’na bir dilekçe vermişti.Bilim dünyası onunla övünürken ve bir çok Matematik bilgini ondan önemli buluşlar beklerken, bu genç profesör, kendi arzusu ile üniversitedeki eğitim ve öğretim çalışmalarına son veriyordu. Herkes, “Ama neden?” diye büyük bir merak ile soruyordu.Raçinski ise, bu sorulara tek bir cevap veriyordu:“BİR KÖYDE, SIRADAN BİR KÖY ÖĞRETMENİ OLMAK İÇİN!...”
48.30 ₺ -
Genç Anneye Mektuplar
Çocuk eğitimi, ruh ve beden sağlığı alanında uzun yılların birikimi olan tecrübelerimi bir kitapta toplamak istedim. Kitap yazmanın kolay, ancak okutmanın o kadar kolay olmadığını biliyordum. Genç annelerden aldığım mektuplar ve bunlara verdiğim cevaplar bana bu yolda ilham kaynağı oldu. Okuyucularla paylaşmak istediğim bilgileri “Genç Anneye Mektuplar” şeklinde yazdığım taktirde daha kolay okunacağını düşündüm. Bütün anneler, şüphesiz, çocuklarını beden ve ruh sağlığı yönünden iyi yetiştirmek, onların hayatta başarılı ve mutlu olduklarını görmek isterler. Ancak bu her zaman kolay değildir. Özellikle genç anneler, ilk çocukta kendilerine yardımcı olacak bir çocuk ruh sağlığı doktoruna ihtiyaç duyarlar. Bu ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla doğumdan ergenliğe kadar annelerin gerek duyacağı temel bilgileri kitabımda vermeye çalıştım. Annesiz çocuk eğitimi düşünülemez. Geleceğimiz annelerin elindedir. Anneyi eğitirsek, bir anlamda, bütün toplumu eğitmiş oluruz. —Dr. Wilhelm Stekel
75.90 ₺ -
Çocuklarımız Mutsuz Ve Başarısız Olmasın
Hiçbir işimiz annelik ve babalık sorumluluğundan daha önemli olamaz. İşler bekleyebilir, çocuk eğitimi beklemez. Eksik kalan bir işimizi sonradan tamamlayabiliriz, ancak eksik kalan çocuk eğitimini sonradan tamamlamak mümkün değildir. Çocuğa yapılan yatırımdan daha kârlı bir yatırım yoktur. Bu zevkli yatırımda size yardımcı olmak için Zafer Dergisi’nde çocuk eğitimi ve psikolojisi alanında yayımlanan makaleleri bir kitapta toplamaya karar verdik. Bu kararda okuyucularımızın ısrarlı talepleri etkili olmuştur. Sizlerden gelen e-mail’ler bize güç veriyor. İhtiyaç duyduğunuz konuları ve bu kitapta cevabını bulamadığınız sorularınızı bekliyoruz. ”İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır.” Eğer bunu başarabilirsek ne mutlu.
75.90 ₺ -
Şu Acayip Hayvanlar
YEPYENİ BİR DİZİ BAŞLIYOR “ACAYİP ŞEYLER DİZİSİ” Neden böyle bir ismi tercih ettik? Çünkü bu dizi gerçekten çok ACAYİP! Hepiniz biliyorsunuzdur ama, ben yine de ACAYİP kelimesinin ne anlama geldiğini kısaca anlatayım: ACAYİP, garip, tuhaf, alışılmadık, olağanüstü, tabiatüstü, şaşırtıcı, mucizevî, akıl almaz.. gibi anlamlara gelir. Peki nedir ACAYİP olan? Herşey! Evet etrafımızda gördüğümüz herşey, aslında çok ACAYİP’tir. Ancak, alışkanlık denen yapışkan bir hastalık yüzünden, üstelik çok da bulaşıcıdır biz aslında çok ACAYİP olan milyon tane şeyi, artık pek ACAYİP bulmamaya başlarız. Daha doğrusu, onların üzerindeki ACAYİPLİKLERİ farketmek; en azından ilk bakışta farketmek, bizim için mümkün olmaz. Bir süre sonra da, gözümüzün önünde dursalar bile, onlarda bir ACAYİPLİK, bir harikalık ve mucizevi bir yaratılış olduğuna tamamen kör kalırız. —Ne olmuş canım, tavuk işte, bak yumurtladı. Oh ne iyi! —O bir İneeeeek! Süt verecek tabii! — Ağaçtan elma çıkar tabi kardeşim, bulaşık süngeri çıkacak değil ya! —Yani bulaşık süngeri çıksa daha ACAYİP olurdu öyle mi? — Ee.. tabi! İşte bu bu tür sözler, insanların artık ACAYİP şeylere, karşı kör olduklarını, söyler. Oysa biraz düşünsek, ne tavuk, ne yumurta, ne inek ne süt ne ağaç, ne meyve... sıradan şeyler değildir. Her biri, kelimenin tam anlamıyla; akıl almaz, harika, olağanüstü, tabiatüstü, mucize.. yani ACAYİP’tir. Yumurtayı elinize alın mesela. Ve ona sadece kahvaltılık bir yiyecek olarak görmekten başka bir gözle bakın! Sonra tavuğu düşünün, bu kusursuz kabuğun resmini çizmek bile, bizim için neredeyse imkansızken, tavukların bunu nerelerinden çıkarıp attıklarını aklınıza bir getirin. Ortada bir pergel yok, gönye yok, hesap, kitap yok! Bütün gün gıdaklayıp ekmek kırıntısı, solucan ve bir yığın börtü böcek yiyen tavuğun, böyle bir yumurtanın kabuğunu bile kendi başına yapıyor görünmesi ACAYİP değil mi? Yumurtanın içinden hiç bahsetmiyorum bile. O, daha da ACAYİP çünkü! Çamurlu ve bulanık bir suyu kökleriyle, içen ama dallarından nar gibi, mandalina gibi, elma gibi, kiraz gibi, şepşeker meyveleri bizlere uzatan ağaçlar da ACAYİP’tir. Ve ACAYİP kelimesinin anlamlarından biri olan MUCİZE’dir. Koca kafalı inekler, yedikleri onca ot ve samandan sonra, bembeyaz ve tatlı bir süt çeşmesi haline gelmeleri de insaf edin arkadaşlar ACAYİP değil midir? Harika değil midir? Mucize değil midir? Şu kısacık önsöz de, ben size daha başka örnek vermeyeceğim. Ama ACAYİP ŞEYLER DİZİSİ’nin sayfaları arasında, hayvanlar aleminden, bitkiler aleminden, kendi vücudumuzdan, uzaydan, yeryüzünün denizlerinden, dağlarından, rüzgarlarından, bulutlarından...Karıncalardan, arılardan.. pek çok ama pek çok örnekler vereceğim. Çok ACAYİP şeyler anlatacağım. Üstelik bunlar, efsane, masal, mesel, hikâye olmayacak! Yaşadığımız bu evrenin, her zerresine kadar var olan ACAYİP şeylerden, harikalıklarından ve yaratılış mucizelerinden olacak! Bir kitapta, bitkiler aleminde gezeceğiz, bir başkasında insan vücudunda, bir sonrakinde ise, uzayın derinliklerinde, yıldızlardan yıldızlara, adım adım koşacağız. Dikkat! Dikkat! ACAYİP şeyler dizisi başlıyor! Ama, gerçekten çok ACAYİP! ••• İşte diziminiz ilk kitabı ŞU ACAYİP HAYVANLAR! Haydi buyrun! Antiloplar, devekuşları, sinekler, arılar, ağustosböcekleri, kaplanlar ve “Sakın üzerine basmayın ha!” sümüklüböcekler sizleri bekliyor! Çok ACAYİP, çoook!
88.00 ₺ -
Peygamberin Küçük Arkadaşları
“SEVGİLİ PEYGAMBERİMİZ’İN ÇOCUKLARLA İLGİLİ, TATLI HATIRALARI” Çocuklar, O’nun küçük arkadaşları ile olan tatlı hatıralarını okudukça; Peygamberimizin onları ne kadar çok sevdiğini görecekler... Kendilerini, saadet asrının O çok ama çok şanslı çocukları Arasında hayal edip; Aramızdaki koca koca asırları bir kenara iterek, Medine’nin daracık sokaklarında, Güle oynaya koşturup, O’nun gül kokusunu, İçlerinde hissedecekler...
88.00 ₺ -
Şu Acayip Kuşlar
Acayip Şeyler Dizisi’nin çok meraklı, çok heyecanlı ve çok sabırsız okuyucuları, bir kez daha merhaba! Dizimizin onuncu kitabında, gökyüzünü paylaştığımız kanatlı dostlarımızın dünyasında mucizelerle dolu çok acayip ama gerçekten çok acayip bir yolculuğa çıkacağız...
88.00 ₺