-
Mücahide Kadın
Dinimizin en ulvi emirlerinden biri olan cihat , kadın ve erkeği kapsayan bir emirdir. Erkek kadar kadın da dinini yaşayacaktır. O da erkek kadar cihat etmelidir. Kadın cihat ederken fıtratına aykırı olanla da mükellef olmayacaktır şüphesiz. Hem cihat edip mücahit olmak hem de kadınlığından taviz vermemek üzerine kurulu bir dengeyi anlatmaktadır bu kitap.
108.80 ₺ -
Hür Yürekli Genç
Genç! Sen sözlerin önündesin! En başta şehvetlerin, Sonra çevren, seni yanlış yönlendiren kötü örnekler, Ardından tembelliğin seni esir eden prangalarındır. Yüreğini elinde tutar onlar. Meleklerle yarışacak gücünü onlar eritir de sen çöker kalırsın bu dünyada. Seni bekler durur Mus?ablar, Hamzalar cennetlerde. Sen ise prangalı olduğun için ne yürüyebilir ne de uçabilirsin. Kırıp attığın zaman prangalarını hür olacaksın. O zaman seni bekleyen Mus?ablar, Hamzalar gibi olacaksın. Umut olacaksın seni bekleyenler için. Bu sözler senin içindir. Nureddin Yıldız
108.80 ₺ -
Rilkenin Romanında Motifler
Şairin, Rilkeyle bağlantısının en belirgin örneği üniversiteden mezun olmak için hazırladığı bitirme tezidir.Tezin yazılış tarihi 1971 yılıdır. Zarifoğlu artık mezun olmak ister. Bunun için de bir bitirme çalışması yapmak zorunda kalır. Böylece Rilkeyle yakınlığını kullanır ve tezini bu Alman şairin bir eseri üzerine yazmaya karar verir.Zarifoğlunun, fikirlerini ve sanatını önemsediği bir şairin eserleriyle ilgili tez yazması şaşırtıcı değildir. Fakat ilginç olan o ki tezin konusu olarak kendisi gibi bir şair olan Rilkenin şiirlerini seçmez. Bunun yerine onun tek romanı olan Malte Laurids Briggenin Notlarına odaklanır. Bu seçimin asıl sebebi nedir? Bu soruya net bir cevap vermek ne yazık ki imkansız. Ancak görünen o ki Zarifoğlu bu romanı, Rilke, karakter Malte aracılığıyla bizzat kendisini anlattığı için seçmiştir.
91.80 ₺ -
Radyo Oyunları
Cahit Zarifoğlu'nun vefatından kısa bir süre önce el yazısıyla yazmış olduğu ve hiçbir yere göndermediği anlaşılan üç kısa oyununun adları Deve ile Uçuç Böceği, Cırcır Böceği ile Kaplumbağa, Vişne Reçelli Ekmek'tir. Zarifoğlu'nun radyo oyunları okunduğunda şiirinde kullandığı yansıtma yöntemini radyo oyunlarında da sürdürdüğü kolayca fark edilir. Cahit Zarifoğlu'nun şiirinde, hikâye, roman, günlük ve çocuk kitapları anlatılarında yansıtma yönteminin bilinçli bir tercih olduğu burada da tekrar edilebilir: Cahit Zarifoğlu'nun toplam edebiyatı, metafizik bağlamda bir iç gövdede doğar ve dışa açılır; şiiri, hikâyesi, günlük-roman anlatısı ve radyofonik oyunları da yansıtma yöntemine dayanır. Zarifoğlu, radyo oyununda gerekli olan dramatik dili, metinlere yalın biçimde yansıtır. Bu yönüyle, radyo oyunlarının dayandığı 'konuş ki seni seyredeyim' benzetmesine uygun metinlerdir radyo oyunları. Vişne Reçelli Ekmek ile beş bölümlük çocuk oyunu taslağı ve yetişkinler için tasarladığı Muzip Hancı ve Üç Çoban oyunu taslaklarının dışındaki bütün radyo oyunlarının kahramanları çoğunlukla hayvan tipleri ağırlıklıdır. Fantastik türde en gelişmiş radyo oyunu örneği ise Katıraslan'dır. Cahit Zarifoğlu'nun radyo oyunlarında tipler çocuk kitaplarındaki kahramanlara benzer ve yaşları büyük çocuklar gibi bakarlar dünyaya. Zarifoğlu'nun radyo oyunları zekice düzenlenmiş ve oyuna dinleyiciyi dahil eden sözel zekâ oyunlarıdır.
108.80 ₺ -
Okuyucularla
Cahit'in bu kitapta toplanan değerlendirmelerini okuyucu belki üç-beş saatte okuyup bitirecektir. Bu değerlendirmelerin yayınlandığı tarihteki aktüel süreç dikkate alınmazsa onların etkisi hakkında kesin bir fikir edinmek mümkün olmayabilir. Düşünülsün ki, her sayıda okuyuculara verilen cevaplar en az 1 ay boyunca aktüalitesini ve etkisini sürdürmektedir. Oradaki nüanslar üzerinde o değerlendirmelerle ilgili aktüel zamanı içinde şifahi yorumlar yapılmakta ve o cevaplar muhataplarını bir anlamda yoğurmaktadır. Buradaki muhatap yalnızca kendisine hitap edilen kimse değil; derginin bütün okuyucularıdır. Cahit genelde gerek genel olarak sanat üzerine gerekse kendi şiiri üzerine konuşma hususunda ketum davranırdı. Bu değerlendirmeler, bir bakıma Cahit'in poetikası olarak da ele alınabilir. Bu değerlendirmelerin üslubu Cahit'in kişiliğini de bir ölçüde yansıtır diyebilirim: Onun fikrini açıktan, cesaretle ve içinden geldiği gibi söylemesi; yerine göre pervasızlığı, fakat daima kendisi olarak kalma eğilimi... Ne var ki, bu eğilim asla zorlama ve yapay değildir. Şiirlerinde ve öteki yazılarında olduğu gibi bu değerlendirmelerinde de onu ne ise o olarak görürüz. Bu bakımdan bu değerlendirmelerin bir kitapta toplanması bize Cahit'i daha yakından tanıma imkânı verecektir. Cahit'i anlamamıza, hatta şiirine nüfuz etmemize katkı sağlayacaktır.
258.40 ₺ -
Romanlar
Lagman vilayetinin güney-batısındaki dağ yumaklarının arasındaki bu köyde doğacaktım. Hemen her dağlı gibi, iri iri kayaların, büyük sularla buluşmak üzere çırpınan suların yakınında, onların seslerini duyarak . - Büyük lagman suyu, taa aşağılarda, büyük şelaleyle, doğduğumuz dakikadan itibaren bize seslenmektedir. Emeklemeye başlar başlamaz kolaylıkla ucurumların kenarına doğru gidişimiz bundan.Analar can havliyle yetişip bizi içeri götürürken ağlayışımız da. Uçsuz bucaksız dar ve keskin vadiler, onların üzerine sarkmakta olan çelik gibi kayalarla döşeli uçurumlar işte bizim tabiatımız. Nil vadisi buharlarını yayarak alabildiğine bir genişlikle suyunu akıtır. Şehre yaklaştıkça ağzı genişler suyun. Ve yucağına dışarı çıkararak ve daha da genişleyerek denize kavuşur.Binlerce millik bir koşunun sonunda, Afrika suyunun tuzlu suyla kaynaşması, ancak tarihi bir dikkatle etrafına bakmasını bilenlerin duyabildği bir çığlık gibi duyulur.Bunun dışında her şey insanların çıkarıp yaydığı sıcak, çapraşık ilişkilerin bir hercümerci sayılır. Çocuklar doğar, insanlar azarlanır, kuşlar saçaklarda baygın durur, meydanların girişleri tıkanır, sokaklar insan kalabalığı altında ezilir...
170.00 ₺ -
Bu Böyledir
Hep beni yazdın. "Mağlupken ordu, yaslı dururken bütün vatan". Şu sırıtkan tavşanı kurşunlayıp yeni bir sayfa açayım. Benim Kronolojimi biliyor musun sen? Lunapark`ın neonları, florasanları geceyi gecelikten çıkarıyor. Işığın beyazın mor, mor kızılı, yer yer çilek kırmızısı karışıyor. Boşluğa doğru sandalyeler uçuyor. Yeşil-beyaz sandalyeler. Neredeyse uçan daireler.
105.00 ₺ -
Aynalar Koridorunda Aşk
"Binlerce aşk romanı yazılmış aşkın romanı yazılmamıştı." Aynalar Koridorunda Aşk, romanın vaatlerini genişletiyor. Ateşe pervane ruhlar, daha ne kadar kül olmadan aynalar koridorunda yürür? Kendi varlığımızın labirentinde kaybolmuşken, kim bize çıkışı gösterir? Bir başkasının dünyasında var olma çabası, bir çift göz bebeğinde yansıma arzusu, bizi nerelere sürükler? Elimizi tutacak bir el arıyoruz ümitsizce, o el bizi ne kadar taşıyabilir? Aradığımız cevap, çoğu zaman sormayı en son düşündüğümüz kişide gizlidir. O kişi kim? Dr. Mavi, bir psikiyatrist. Beyaz, yaşlı bir yaşam. Kırmızı, Sarı ve Gri, ruhumuzdaki acıların farklı renkleri. Mustafa Ulusoy her birimizin ruhunun röntgenini çekiyor. Bize, bizim sorunlarımıza, kalp kırıklıklarımıza, çıkmazlarımıza, çaresizliğimize, isyanımıza, arzularımıza, ruhumuza dokunuyor. Yürekten gelen ve içimize akan satırlarda, bu dünyada insan olarak var olmanın bedelini sorguluyor. Aynalar Koridorunda Aşk'ı okuyunca Aşka dair ne kadar az şey bildiğinizi keşfedecek ve soracaksınız: "Bir insan bir başkasının kalbini doldurabilir mi?" Bu roman aşkı kaybedip kendini bulanların hikâyesidir.
215.35 ₺ -
Zindan Hatıraları
Bu kitaptan, yeryüzünün tağutlarının, Allah ve İslam düşmanlarının, Allah'ın dinine sarılıp Kur'an'ın gösterdiği istikameti yol edinenlere reva gördükleri zulüm ve işkencelerden bir kesiti, Zeynep Gazali'nin başına gelenleri dehşetle okuyacaksınız. Sırf "Rabbim Allah'tır" dediği, Allah Teala'nın gösterdiği istikamette yürüdüğü, tağutların kirli saltanatlarına teslim olmadığı için bir müslüman kadının başına gelen dehşet verici işkenceleri, tüyleriniz diken diken olarak okuyacak; İslam için nelere katlanılabileceğini göreceksiniz.
97.50 ₺ -
Ömer Bin Abdülaziz
Tarih araştırmacısı İmadüddin Halil, İslam tarihinin en parlak yıldızlarından olan, ilk dört halifeyi örnek alan davranışlarıyla Hulefâ-yi Râşidîn’in beşincisi sayılan Ömer b. Abdülazîz’in hayatını ve yönetim anlayışını çağımıza taşıyan bir eserle raflarda yerini alıyor. Zulmün üzerine güneş gibi doğan ve geçici de olsa zulüm karanlığını dağıtıp bataklığını kurutan Ömer b. Abdülazîz’in destansı hayatını ruhlarımıza şifa niyetine üflüyor. Ve bu büyük halifenin şahsında cisimleşen hak ve adalet kavramlarını bizlere yeniden hatırlatıyor. Büyük dedesi Ömer b. Hattab’ın izinden giden, adaleti devletin her kademesinde kaim kılan, kendi hayatında geçirdiği büyük dönüşümle her an zühd ve takva üzere yaşayan, her döneme ışık olacak bir devlet adamı profiliyle temayüz eden Ömer b. Abdülazîz’in yönetim anlayışı ve uygulamaları bugüne çok şey söylüyor. İmadüddin Halil, bu zirve karakteri tebliğ, harp ve siyaset etme yöntemleriyle, ekonomi ve maliye uygulamalarıyla, yönetim, planlama ve eğitim politikalarıyla bir bütün olarak ortaya koyuyor. Ömer b. Abdülazîz kitabı, büyük bir devlet adamının ayaklarıyla yere basa basa bu dünyadan geçtiğini ama kalplerden silinmediğini unutkan zihinlerimize hatırlatıyor. Hem akla hem de kalbe hitap eden diliyle adeta bir ders kitabı olacak şekilde hazırlanan eser, nicelikte kaybolmuş insanoğlunun yeni bir kurtuluş yolu bulması için bir rehber niteliğinde…
148.00 ₺ -
İsyan Günlerinde İstanbul
“Sultan'ın yaşaması Jön Türklerin ölümü demekti. Ya birinin ya da diğerinin tarih sahnesini terk etmesi gerekiyordu ve Jön Türkler bu kez işlerini şansa bırakmayacaklardı.” - Sir W.M. Ramsay - 31 Mart İsyanı, modern Türkiye tarihinin en önemli kırılma noktalarından birini teşkil eder. 33 yıl iktidarda bulunan Sultan 2. Abdülhamid tahttan indirilir. Bu isyanın bastırılması ile birlikte artık Osmanlı yönetiminde bir daha eski usullere geri dönülemeyeceği ve İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin gücü ortaya konulmuş oldu. Tam da o isyan günlerinde Anadolu'da arkeolojik araştırmalar yapmak için yola çıkan arkeolog Sir W.M. Ramsay, eşi ve kızı ile birlikte bir anda kendilerini imparatorluğun başkentinde tehlikeli bir iktidar oyununun ortasında buluverir. Ramsay ailesi, bu 17 günlük maceraları boyunca İstanbul'un pek çok farklı yerini ziyaret edip pek çok farklı kişilerle görüşme imkânı bulur. Bu ziyaretlerinden ve görüşmelerinden edindikleri bilgileri günü gününe kaydederler. Sir Ramsay daha sonra bu notları bir araya getirerek modern Türk tarihi için paha biçilemez bir kaynak eser ortaya koyar. Mümkün olduğunca 31 Mart İsyanı hakkında farklı bakış açısına sahip kişilerin izlenimlerini de eserinde yansıtmaya çalışan Sir Ramsay, isyan günlerinde İstanbul'un ayrıntılı bir fotoğrafını çekerek o çalkantılı zamanları bu günlere taşır. 31 Mart İsyanı’ndan sonra Osmanlı topraklarında hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı...
203.50 ₺ -
-
-
Müslümanın İnanç Esasları
Yüce Rabbimize hamd ve senâ, O’nun yüce elçisi Hz. Muhammed (s.a.v.)’e salât ve selâm ederiz. Yüce Rabbimizin biz âciz kullarına ihsân ettiği sayısız nimetleri arasında doğru bir inancın ve samîmî kulluğun önemli bir yeri vardır. Bir müslümanın en önemli görevi; samîmî ve hakîkî bir inanca sahip olması ve inancının gerektirdiği şekilde Rabbimize karşı kulluk görevlerini yapmasıdır. Bir insan için, bu fânî dünyadan, küfür veya itâatsizliği sebebiyle cehennemi hak ederek gitmesi kadar büyük bir kayıp düşünülemez. Bir müslüman, önce dinini, inancını, sonra mümin olarak yapacağı görevleri, uzak duracağı hususları öğrenmeli ve buna göre hayatına çeki düzen vermelidir. Rabbimize hamdolsun yaşadığımız bu çağda dînî bilgilerin her alanında çok değerli telif ve tercüme eserler mevcuttur. Bunların her birisinin ayrı bir özelliği ve güzelliği vardır. Bununla beraber her seviyede insanın muhtaç olduğu, inançla ilgili bilgilerin derli toplu yer aldığı bir kitabın yazılmasına ihtiyaç vardır. Ben de daha önce yazmış olduğum “Delilleriyle İslâm Akâidi” adlı eserimden özetlenerek meydana getirdiğim bu eserimde herkesin faydalanabileceği inanç esaslarıyla ilgili bilgileri toplamaya çalıştım.. Buradaki mevzûlarla ilgili daha geniş mâlûmât isteyenler o kitabıma mürâcaat edebilirler. Bu eser, Ehl-i Sünnet’in inançla ilgili görüşlerini özetle yansıtan bir eserdir. Ehl-i Sünnet’in inançla ilgili görüşlerini, âyet ve hadisler ışığında yansıtan bu kitabın, dînî bilgisi ve öğrenim seviyesi ne olursa olsun, herkese faydalı olacağı inancını taşıyorum. Bu kitabın sonuna koyduğum ekte Mâtürîdî Mezhebinin en eski ve temel akâid risâleleri olan İmâm Ebû Hanîfe (ö. 150/767)’nin “el-Fıkhu’l-ekber” adlı risâlesi, Ebû Ca’fer Ahmed et-Tahâvî (ö.321/933)’nin “Akîdetü’t-Tahâvî”si, Hakîm Semerkandî (ö. 342/953)’nin “es-Sevâdu’l-a’zam”ı ve Necmeddin Ömer Nesefî (ö. 537/1142)’nin “Akâidu’n-Nesefî” adlı risâlelerini bir araya getirerek tercümelerini koydum. Böyle bir eseri meydana getirmeye beni muvaffak kılan Rabbimize sayısız hamd ü senâlar ediyor, Rasûlullah (s.a.v.) Efendimize salât ve selâm ediyorum. Bu kitabın neşredilmesini sağlayan Erkam Yayınevi sahibi Abdullah Sert Beyefendi’ye şükranlarımı sunarım. Eserin incelenmesi, basım ve dağıtımında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu eserden pek çok kişinin istifâde etmesini Yüce Rabbimizden niyaz ederim. Tevfîk ve inâyet ancak Allah Teâlâ’dandır.
200.00 ₺ -
Kalp Zamanı
Her şeyin bir zamanı var, kalbin de. Yağmurların, güneşin, rüzgârın bir zamanı var. Kalbin zamanı var. İçten bir şekilde konuşmanın, ötekini can kulağıyla dinlemenin bir zamanı var. Elinizde tuttuğunuz kitap söyleşilerden oluşuyor. Aslında her cevap bir başka soruyu çağırır. Hayat durmaksızın kendimize sorduğumuz sorulardan ibaret. Kimim ben? Neyin bir parçasıyım? Varlığın neye hizmet ediyor? Bu dünyada var oluşum neyi değiştiriyor? İnsan bu sorulara en tatminkâr cevapları, kalbin zamanından konuşarak verebilir. ‘Birinin acısını dindirebileceksem izin verin hemen yapayım bunu’ demiş bilge bir adam, ‘zira bir daha buradan geçmeyebilirim’. Şehrin insanı kalbi dinlemeli. Kalbi olanı dinlemeli çünkü, ‘sadece hüznü vardır kalbi olanın’. Kemal Sayar şehir insanının gönül yorgunluklarını, ruhların gizli yaralarını ilaçlardan önce kelimelerin sağaltacağına inanan bir psikiyatrist. Şimdi Şehir İçin Kalp Zamanı ise “Leyla’dan Geçme Faslı”, “Yaşama Ödevi” ve “Kalpten Kalbe Bir Yol” duraklarından geçen, Sayar’ın ruhu kanatlandıran kelimeleriyle çoğalıp büyüyen bir nehir adeta. Hayatın harcına bir dost nefesinin çağrısıyla biraz daha merhamet ve umut katmaya hazırsanız, şimdi şehir için kalp zamanı…
22.20 ₺ -
Arapça Okuma Anlatma Soru Bankası
Arapça Okuma-Anlama Soru Bankası olarak hazırlanan ve Arapça okuma-anlama bilgisini ölçmeyi hedefleyen bu kitabın muhatap kitlesi genel anlamda ARAP DİLİ eğitimi alan, özel anlamda da İHL, İLAHİYAT veya İSLAMÎ İLİMLER fakültelerinde hazırlık eğitimi gören öğrencilerle, YDS ve YÖKDİL sınavlarına hazırlanan adaylardır. Okuma-anlama becerisini test usulüyle sınamak üzere hazırlanan sorular, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde Okuma-Anlama dersinde okutulan Müşeccia serîsinin Kitabu'l-Kıraa 1, 2,3 kitaplarını esas almıştır. Eğitim-öğretim yılı içerisinde icra edilen dört sınava (vize) paralel olarak dört düzey halinde sunulan sorularda ilk, orta ve ileri düzeyde okuma-anlama soruları bulunmaktadır. Yılsonu sınavı olan ve yıl içerisindeki bütün bilgileri sınayan muafiyet sınavları ise deneme sınavı ( تجريبي اختبار) şeklinde verilmiştir.
368.50 ₺ -
Tefsirin İlk Çağları
Tefsir tarihi genel olarak tedvin öncesi ve tedvin sonrası şeklinde iki ana döneme ayrılmakta ve bu iki kısmın her ikisinin de en nihayetinde hicri ilk üç asır içerisinde bütünüyle tekâmüle ermiş olduğu düşünülmektedir. Böylelikle tefsir tarihi, belli bir bilimsel disiplinin hazırlık, oluşum ve dönüşüm süreçlerini tamamlaması için öngörülebilecek bütün kriterlerden yoksun bir şekilde tasavvur edilmiş olmaktadır. Dahası tedvin dönemindeki faaliyetler ilk iki asırla sınırlı tutularak sonraki dönemler rivayet-dirayet, atomcu-bütüncül, kelâmî, fıkhî, mezhebî vs. şeklinde bir tasnif çerçevesinde ele alınmakta, böylece tefsir tarihinin tamamlandığı öngörülmektedir. Hâlbuki tarih bir silsileden ibaretse her adımda yeni olgular, yeni anlayışlar, yeni tarzlar ortaya çıkabilir. Tefsir için vâkıa da bizatihi böyle gerçekleşmiştir. Yani tefsirin Hz. Peygamber dönemindeki hâli ile sonrasındaki her bir kuşaktaki hâli arasında sürekli dönüşümler yaşanmış ve nihayet belli ana yapılar teşekkül etmiş, sistemleşme gerçekleşmiştir. Ancak bütün bunlar tabiatıyla uzunca sayılacak bir süreç içerisinde gerçekleşmiştir. Bu da tefsirin her bir kuşak içerisinde geçirdiği dönüşümlerin takip edilmesini, her dönemin kendine özgü etkin unsurları eşliğinde müstakil olarak -dönemler arası dikey bağlantılar ve kopuşları dikkate alarak- ele alınmasını gerektirmektedir. Çünkü tefsir eğer Müslüman toplumların Kur'an'ı anlama çabalarına işaret eden bir kavram ise ya da içeriğinde bu unsurları da barındırıyorsa, o takdirde söz konusu çabaların ardındaki siyasi, sosyal, kültürel etkenlerin dikkate alınmaması, tarih yazımı açısından anlaşılabilir bir tutum olmayacaktır. Bunun yerine Müslüman toplumların herhangi bir çağda Kur'an yorumu (tefsir) faaliyetine giriştiklerinde hem geçmişten tevarüs ettikleri birikimin etkisi altında olduklarını hem de kendi dönemlerinin etkin siyasi, sosyolojik, kültürel, entelektüel atmosferinin devreye girmesi ile geçmişten devralınan mirasın şu ya da bu ölçüde dönüşüme uğradığını hesaba katmak, nihayet yorumun tarih ve kültür ile iç içe gelişen bir hikâyesinin bulunduğunu düşünmek ve tefsir tarihi yazımında işte bu hikâyenin izini sürmeye çalışmak çok daha aydınlatıcı sonuçlara ulaştırabilir. Bu çalışmada tefsirin ilk Müslüman nesillerin geçirdiği sosyolojik, siyasi ve kültürel dönüşümlerle eşgüdümlü olarak şekillenişinin takip edilecek olması temelde böyle bir ana teoriye dayanmaktadır.
402.00 ₺ -
Arz Yöntemi Özelinde Hanefi Hadis Anlayışının Teşekkülü
Dinin ikinci temel kaynağını teşkil eden Hz. Peygamber'in sünneti esas itibariyle bize hadisler, yani gerek şifâhî gerekse yazılı olarak nesilden nesile intikal eden haberler vasıtasıyla ulaşmıştır. Dolayısıyla bu haberlerin hangisinin doğru ve orijinal (sahih), hangisinin yanlış ya da sahte (zayıf/uydurma) olduğunu tespit etmek büyük önem taşımaktadır. Hadis tenkid ve tevsîki adı verilen bu değerlendirme ve tespit çalışması geçmişten günümüze ulemânın en önemli faaliyet alanlarından birini oluşturmuştur. Ehl-i hadis ulemâsı hadis tenkid ve tevsîk faaliyetini ağırlıklı olarak haberi nakleden râvîler ve nakledilen rivâyetin muhtelif sened ve metinlerinin incelenerek mukayesesi üzerinden yaparken, Ehl-i Rey olarak bilinen Hanefî fukahâsı ise sened incelemesi yanında haberin muhtevasının dinin temel kaynaklarıyla uyumunu da dikkate almıştır. Elinizdeki kitap hadislerin tevsîki konusunda günümüzde arz yöntemi, metin tenkidi veya muhteva tahlili gibi isimlerle de anılan bu yöntem çerçevesinde Hanefî ulemâsının hadis değerlendirme usûlünü anahatlarıyla ortaya koymaya çalışmaktadır. Hicrî ilk beş asırlık süreçte Hanefî ulemâsının hadise bakış açısını kendi eserlerinden hareketle tespite çalışan eserin günümüzdeki hadis tartışmalarına mütevazı bir katkı sunacağını umuyoruz.
127.30 ₺ -
Levent ve Tayfası 2
Levent dertli mi dertli bir ağabey, sevgi dolu bir arkadaş ve muzır bir çocuk! Birbirinden eğlenceli maceraların kahramanı Levent'in başına yine olmadık işler geliyor! Gün geliyor kendini okulda unutuyor, gün geliyor bir ödev için boğalarla mücadele ediyor, ağaçların tepesine tırmanıyor...Komik, saf, deli dolu Levent'in haylaz kardeşi ve muzır sınıf arkadaşlarıyla yaşadığı tadına doyum olmaz yepyeni maceralarına hazır olun!
444.00 ₺ -
Şeyh Şamil Okay Tiryakioğlu
Daha küçük yaşlarda içindeki müthiş cevher keşfedilen, amcasının ve babasının sürdürdüğü bağımsızlık mücadelesinin çehresini tamamen değiştiren, yenildikçe daha da güçlenerek bir çığ gibi gelen düşmanlarının karşısında dağ misali dimdik duran bir kahraman… Hayatı iman ve vatan üzere şekillenen bir mücahit… Kafkas Kartalı Şeyh Şamil… Ve onun destansı hayatı… Romanlarıyla yüz binlere tarihi sevdiren, okurları tarafından günümüzün Peyami Safası olarak nitelenen Okay Tiryakioğlu, tarihi roman severleri bu kez Kafkasların imamı, Şeyh Şamilin müthiş direnişine tanıklık ettiriyor. Kafkas Kartalı Şeyh Şamilin her anı müthiş bir mücadele ve direnişle geçen hayatını capcanlı bir dille bugüne taşıyor. Şamil, kendisine sonuna kadar inanmış dava arkadaşlarına sevgiyle bakarak, “Son kez hatırlatıyorum,” dedi. “Beni imamlığa siz seçtiniz! Ben bu göreve, kendi irademle gelmedim ve hatta yine şahitsiniz ki gelmemek için çaba sarf ettim; yerime başka adaylar gösterdim. Fakat neticede Gazi Muhammed’in rüyası bir kez daha zuhur etti ve baskınıza daha fazla tahammül edemedim. İki ay evvel, gönülsüz de olsa vazifeyi üstlendim. O ilk gün söylediğimi şimdi tekrarlıyorum! Emirlerime sorgusuz sualsiz itaat edecek, teslim olmayı aklınıza dahi getirmeyecek, hiçbir şart altında bana böyle bir teklifte bulunmayacak, kararlılığımı sorgulamayacaksınız!”
277.50 ₺ -
Allaha Dönüş Haris el Muhasibi
Büyük ruhaniyetli âlim Hâris el-Muhâsibî, Hasan-ı Basrî hazretlerinin talebesi Cüneyd-i Bağdadî başta olmak üzere birçok ünlü sûfînin hocasıdır. Abdülkâdir Geylânî ve İmam Gazzâlî gibi maneviyat üstadlarının da ilham aldıkları seçkin bir mutasavvıftır. Bütün İslâmî ilimlerde zamanının en bilgili kişisi olarak kabul edilmiş, ayrıca kendisi ilim çevrelerince de âlimlerin ve sûfîlerin kutbu olarak görülmüştür. İnsan psikolojisini en iyi bilen, nefsin aldatmacalarını ve ruhun hastalıklarını çok iyi teşhis eden ve nasıl tedavi edileceği konusunda son derece yetkin olan Muhâsibî, bu eserinde insanın Allah ile bağını tekrar nasıl kurabileceğinin ve insanın nasıl kendisiyle barışık hâle gelip ruh huzuruna erebileceğinin yolunu gösteriyor.
98.00 ₺ -
Ruhun Hastalıkları ve Çareleri
Ruhları Arındıran Eser Bir müminin bu dünyadaki huzuru ve öte âlemdeki sonsuz saadeti, dupduru bir gönle, yatışmış bir kalbe ve dingin bir ruha sahip olup olmamasına bağlıdır. Bir bakıma uygulamalı psikoloji el kitabı niteliğindeki bu eseri yazar, inananlar her iki dünyada da gerçek anlamda mutlu olsunlar diye kaleme almıştır. Efendimiz aleyhisselâmın “Kendini bilen Rabbini bilir!” sözünden yola çıkan kitap, kendini gerçekten bilmek isteyene, insanın ruh hâllerini bütün yönleriyle gösteriyor. İnsana berrak bir ruh aynası tutuyor. Kişinin benliğini, egosunu, nefsinin dalgalanmalarını bütün çıplaklığıyla gözlerinin önüne seriyor. Ve yazar, kişinin sadece ruhsal hastalıklarını göstermekle kalmıyor, her iki cihanda dingin bir hayatı olsun isteyenlere, uygulaması çok kolay reçeteler de sunuyor. Bu esere imza atan ve 10. yüzyılda yaşamış olan Sülemî hazretleri, maneviyat âleminin Kuşeyrî gibi devlerini yetiştirmiş seçkin bir âlim ve mürşiddir.
93.75 ₺ -
İlk Diriliş Osmanlılar Geliyor
Osmanoğullarının doğduğu topraklardan, Söğüt’ten de öncesine, Süleyman Şah’ın kutlu göçüne gidiyoruz. Atasından devraldığı şanlı mirası, dünyaya meydan okuyacak bir medeniyet olması duasıyla Anadolu topraklarına eken Ertuğrul Gazi’nin hikâyesi bu. Kıtlıktan ve Moğol istilalarından kurtulmak için yola çıkılıyor önce. Fırat Nehri’nden, Karacahisar Kalesi’nden geçiliyor. Yunus Emre’den Hacı Bektaş Veli’ye, Ahmet Yesevi’den Şeyh Edebali’ye kadar devrin tüm âlimleri ziyaret ediliyor. Şehitler de veriliyor yolda, zaferler de kazanılıyor. Nihayet Söğüt’te bir devir kapanıp bir yenisi açılıyor. Kalemiyle bu topraklar uğruna mücadele vermiş atalarımızın hislerine tercüman olan İsmail Bilgin, okuyucularını bu defa Osmanlı Devleti’nin kuruluşuna misafir ediyor. İlk Diriliş/Osmanlılar Geliyor, asırlar boyu yaşayan bir medeniyet ağacının filizlendiği yılları, yolları, yerleri anlatan; her şeyin başladığı Kayı Boyu’nun hikâyesini dile getiren destansı bir tarihin romanı. “İstedim ki, Kayı’nın göçünü bir tamam anlatayım. Ben söyledim yazdılar. Nasıl yazdılar bilmem. Amma sözlerim yazıya geçti. Okuyasınız, bilesiniz. Bilesiniz, öğrenesiniz. Öğrenip unutmayasınız. Ne ki asla unutturmayasınız. İmdi Allah diyerek söze başlayalım.”
240.50 ₺ -
Annelik Sanatı
Kadın yalnızdır aslında… Eşi olsa da, çocukları bulunsa da… Sevincinde yalnız… Ağlamalarında yalnız… Çocukluğunda yalnız, genç kızlığında yalnız… Çaba içindedir herkes, ondan bir şeyler koparmak için… Kimi sevgisizliğinin doyurucusu gibi tanır onu… Kimi yalnızlığının gidericisi gibi… Ve belki karşılıksızlığından olsa gerek, verdiği “iyi eder” insanı… Bu kitabın adı her ne kadar Annelik Sanatı olsa da; aslında kadınların eşleri için yazıldı… Annelerin çocukları için… Bir annenin yalnızlığının derinliğini görmek… Ona gerçekten “eşlik” etmek… Ona eşlik ederken, onunla iyi olmak isteyenler için yazıldı… Bir kadının öfkesinin çocuksu zayıflıklarını örtme çabası, kızgınlıklarınınsa artık bunaldığının işareti olduğunu fark etmek isteyenler için yazıldı… Ve belki kendinin nasıl bir anne olduğunu aynada görmek isteyen anneler için yazıldı…
203.50 ₺ -
Kelam Tarihi Ekoller Şahıslar Eserler
İslâm düşüncesinin en önemli unsurunu, İslâmî ilimlerin de temelini ve zirve noktasını teşkil eden Kelâm İlmi'nin, Müslümanlar arasında siyâsî ve itikâdî konularda yaşanan bazı ihtilâflar sebebiyle ortaya konulan farklı çözüm ve yorumların, bunlarla ilgili olarak yapılan çeşitli tartışmaların bir sonucu olarak hicrî ikinci yüzyılın başlarından itibaren doğduğu bilinmektedir. Yapılan askerî fetihler neticesinde oldukça genişleyen yeni İslâm coğrafyasının muhtelif yerlerinde eskiden beri yaşayan çeşitli kadîm din ve kültürler ile bunların müntesip ve mensuplarıyla karşılaşan Müslümanlar, kendi aralarında yaşadıkları çeşitli fikrî ihtilâflar yanında, İslâm dünyasına dahil olan bu yeni unsurların ürettiği problemlerin çözümü için, İslâm dininin iman esasları ve kesin hükümleriyle ilgili temel ilkelerinin, vahyin ve aklın verileri ışığında süratle sistemleştirilmesi gerektiğini hemen fark etmişlerdir. Bunun sonucunda da Kur'an'ın mantık örgüsünü kavrayıp bu örgüye dayanan delilleri, bütün insanları dikkate alacak şekilde düzenleyerek, söz konusu yabancı din ve kültürlerin karşı iddialarını hem Kur'an hem de akıl zemininde çözümlemek suretiyle İslâm'ın temel ilkelerini açıklama, kanıtlama ve savunma (îzâh, ispat ve müdafaa) misyonunu üstlenen KELÂM adlı bir ilmî disiplinin inşâına girişmişlerdir. Sistematik temellerini Mu'tezile ekolü mensuplarının attığı, daha sonraki dönemlerde ise Müslümanların kâhir ekseriyetinin (sevâd-ı a'zam, cumhûr, Ehl-i Sünnet) kabulüne mazhar olarak: İslâm dininin iman esaslarını ve bu dinin insan davranışlarıyla ilgili temel ilkelerini naslardan hareketle belirleyen, onları nasların bütünlüğü içinde temellendirip aklî yöntemlerle destekleyen ve karşı fikirleri de eleştirip cevaplandıran kelâm ilmi ve söz konusu ilmin mümtâz ulemâsı, üstlendikleri bu misyonu İslâm düşünce tarihi boyunca başarıyla sürdürme gayreti içinde olmuşlardır. Kelâm Tarihi başlıklı bu çalışmada, İslâm'ın özellikle inanç konularıyla ilgili olarak toplumda doğan sorunlara vahiyden aldığı ilhâm ile kalıcı ve etkin çözümler üretme çabası içinde olan kelâm ilminin tarihçesi, şahıs, ekol ve eser merkezli bir yöntem ile tanıtılmaktadır. Öncelikle İlâhiyat Fakültelerinin lisans öğrencilerine yönelik olan bu eserin, tüm okuyucularına faydalı olması ümit edilmektedir...
335.00 ₺ -
Çeviri Teknikleri ve Başlıca Arapça Kalıplar
Elinizdeki bu eserin başlıca özellikleri şöyledir: -Arapçanın temel konuları içerisinde, çeviride en çok ihtiyaç duyulanlar ele alınmıştır. -Her ünite, genel kurallar, Arapçadan Türkçeye çeviri ve Türkçeden Arapçaya çeviri olmak üzere üç kısımdan meydana gelmiştir. -Eserde, uzun yıllar boyunca uygulamadaki tecrübelerimize dayanarak, çeviride en çok ihtiyaç duyulduğuna kanaat getirdiğimiz başlıca Arapça kalıplara da yer verilmiştir. -Talebeye çeviri teknikleri öğretilirken, mâneviyatının da geliştirilmesi hedeflenmiştir. -Arapçadan Türkçeye çeviri kısmında, hem âyet-i kerîmelerden hem de hadis-i şeriflerden örnekler verilmesine gayret gösterilmiş, âlimlerin bize rehber olacak hikmetli sözlerine yer verilmiş, ancak güncel Arapçadan örnekler de ihmal edilmemiştir. -Türkçeden Arapçaya çevirisi istenen bütün cümle ve metinlerin cevap anahtarı, eserin sonunda verilmiştir.
402.00 ₺ -
Eminül Ümme Ümmetin Emini Ebu Ubeyde
Muhammed Emin Yıldırım hocamızın kaleme aldığı sahabe iklimi serisinden cennetle müjdelenen on kişiden biri olan Ebû Ubeyde'nin hayatını çok farklı bir dil ve üslup ile bize aktaran, adeta satırlar arasında okuyucuyu saâdet asrına götüren kıymetli eserlerimizdendir. Takdim ve giriş kısmı dışında beş bölümden oluşan kitap, Ebû Ubeyde b. Cerrah hakkında bilinmesi gereken tüm bilgileri ihtiva etmektedir. Doğumu, ailesi, çocukluğu, gençlik yılları, iman ile tanışması, Habeşistan ve Mekke yılları, Medine hayatı, cihadı ve arkasından gelen vefatı çok güzel anlatılmaktadır. Serinin diğer kitaplarında olduğu gibi arka tarafta kimlik tablosu, soy kütüğü, aile tablosu ve kabrinden resimler yer almaktadır.
16.25 ₺ -
Efendimizin Havarisi ve İhlas Abidesi Zübeyr Bint
Bu mütevazi çalışmada Asr-ı Saâdet'in yiğitlerinden olan Zübeyr b. Avvam'ın (ra) hayatı ele alınmaktadır. Eserde Zübeyr b. Avvam'ın (ra) iman edişi, onun Medine hayatı, Hülefa-yi Raşidîn dönemindeki hayatı ve daha birçok konuyu farklı bir anlatım ve tarzda okuyabileceğimiz bir eserdir.
16.25 ₺