-
Yemen İllerinde Veysel Karani
YEMEN İLLERİNDE VEYSEL KARANİ Rumda,Acemde aşık olduğum Yemen illerinde Veysel Kara Peygamber sevgi vedostum dedi. Yemen illerinde Veysel Kara Anasından doğdu dünyaya geldi Melekler altına kanadın gerdi Resulün hırkasın tacını giydi Yemen illerinde Veysel Karani Sabah namazını kılar giderdi Gizlice Rabbine niyaz ederdi Onun işi gücü deve güderdi Yemen illerinde Veysel Karani Elinde asası hurma dalından Asla hata gelmez onun dilinden Eyninde hırkası deve yününden Yemen illerinde Veysel Karani Ömer,Ali bir araya geldiler Araya araya dağda buldular El kaldırıp duasını aldılar Yemen illerinde Veysel Karani Yunus eydür gelin biz de varalım Ayağın tozuna yüzler sürelim Hak nasip eylesin komşu olalım Yemen illerinde Veysel Karani
140.00 ₺ -
Kaderin Çağırdığı Yerdeyim
Mazisini oğlundan gizleyen bir baba… Geçmişin sırlarını öğrenmek isteyen bir genç… Yıllar önce hayata veda eden bir anne… Daralan çemberler, ortaya saçılan sırlar ve hiç beklenmedik bir son… Ahmed Günbay Yıldız, okurlarını yine derinden etkileyecek bir roman...
259.00 ₺ -
İlim Yolunda Sabır Pratik Baskı
İlmin anahtarı sabırda saklıdır. Âlimler, bu anahtara ulaşmak için bıkıp usanmadan her türlü zorluğa katlanarak ilmi kendilerine yoldaş edinmişlerdir. Seyahat ederek, sıkı çalışarak, uykusuz kalarak ilim arayan her âlim, ancak bu zahmetinin sonunda başarıya ulaşabilmiştir. Abdulfettâh Ebû Gudde’nin bu eseri, ilim uğruna gayret sarf eden, yaz kış, gece gündüz demeden kendilerini ilme adayanların hayatlarından örnekler sunmaktadır. Bu örnekler, öğrenme azminizi artıracak, hedeflerinizi yükseltecek, kalplerinizi aydınlatacak, engellere karşı sabretmenizi sağlayacaktır.
97.68 ₺ -
Osmanlıca İmla Müfredatı
Ne gariptir ki, bize âit olan ve günümüzde artık Osmanlıca olarak ta’bîr edilen Târihî Türkiye Türkçesi’ni bir yazı dili olmaktan öte ayrı bir lisân zannedenlerimizin sayısı mal’esef hiç de az değildir. Günümüz gençliğinin hissesine, dedelerimizin birkaç bin sene önceki kültür mirasını rahatlıkla okuyup anlayabilen diğer milletlere imrenmek mi düşüyor? Neden biz de kendi çocuğumuza araştırdığı herhangi bir mevzu’da ecdadının birikimine birinci elden uzanabilme imkânını tanımayalım? Çok boyutlu bir altyapıya sâhip ve tarihine yabancı kalmamış, büyüklerine sevgisini ve saygısını kaybetmemiş bir nesil, geleceğe daha ümidle bakmamızın bir te’minâtı değil midir?
98.00 ₺ -
Avamil ve İzhar
Klasikleşmiş ve değeri herkesçe kabul edilmiş olan bu Arapça gramer kitaplarının baskı ve tetipleri zamanımızın teknik ve ilmi terakkisine göre çok ibtidai kaldığından bilhassa genç nesile bu kitapları okuyup anlamak çok zor gelmeye başlamıştı .Bundan dolayı bu konuda zamanımızın ihtiyacına uygun başka kitaplar hazırlandı. Ben ise bu konuda yeni kitaplar hazırlamaktansa bu eski kitaplardaki güçlükleri ortadan kaldırmak ve eksiklerini tamamlayarak yenileştirmeyi daha faydalı gördüm. Bu kitapları anlamada güçlüğe sebep olan şeylerden biride : Arapça metninin ibtidai bir tertip ile yazılmış olmasıdır .İşte bu güçlüğü ortadan kaldırmak için Arapça metni yeni baştan zamanımızın anlayışına göre düzenledim. Mesela satırbaşları yaptım. Bazı kaidelerin başına rakam koyarak madde madde yazdım .Örnekleri ve bazı kelimeleri tırnak içine aldım. Metnin tamamını harekeledim. Nokta, virgül ,ünlem ve soru işareti gibi imlâ kaidelerini kullandım. Bunlar Arapça metni kolay anlamak için çok önemli ve faydalıdır. Bu kitaplann eski baskılarında Arapça metni anlamak için sağına ve soluna yazılmış bir çok kayd ve haşiyeler ile yapılmak istenen işi ben bir nokta veya virgül koyarak ya da tırnak içine almakla hallettiğim için bu kayd ve haşiyelerin pek çoğuna lüzum kalmadı. Bu kitapların anlaşılmasını güçleştiren hususlardan biri de ibarenin veciz ve mübhem kapalı oluşu, sanki kelime kıtlığı var gibi daima hazifli ve muğlak ifadeler kullanılmış olmasıdır. Tabi bu güçlüğü yenmek için de bir çok kayd ve haşiyeler yazılmasına lüzum duyulmuştur. Bunlardan bir kısmı Arapça metin anlamak için vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Ben bunlardan önemli olanları alıp parantez içine, metnin arasına, uygun yerlere koydum. Böylece Arapça metni mübhem ve muğlak olmaktan kurtardım. Bu değerli Arapça gramer kitaplarını anlamakta güçlük veren hususlardan biri de bu kitaplarda sanki bir dilbilgisi felsefesi yapılmış olmasıdır Her ilmin kendine mahsus (terimleri) ıstılahları (olduğu gibi Arapça gramer ilminin de pek çok ıstılahları vardır Tabii ki bunlann Arapçalarını olduğu gibi öğrenmek gerekir. Ancak ben bazılarının Türkçe karşılıklarını da parantez içinde ayrıca gösterdim. Metnin Türkçe tercümesini yaparken mümkün olduğu kadar Arapça aslına ve lafzına bağlı kalmaya çalıştım. Ancak bazı yerlerde Arapça metnin lafzına bağlı bir tercüme iyi anlaşılmayabilir Bu sebeple lafza bağlı kalmayı terk edip serbest hareket ederek sadece mânâyı doğru nakletmekle yetindim. Bu kitaplardan azami tayda elde etmek isteyenler önce Arapça metni okumaya çalışmalı ancak anlayamadıkları yerlerde tercümesine bakmalıdırlar. Mezkûr kitaplar tavsiye ettiğimiz bu şekle göre okunursa büyük fayda sağlanır Sadece tercümeyi okuyup kaideleri öğrenmekte tek yönlü fayda vardır Tercümeyi Arapça metin ile karşılaştırarak okumakta ise iki yönlü fayda vardır. 1 -Her Arapça cümleleri ve kelimeleri öğrenmek 2-Hem de kaideleri kolay ve kısa zamanda öğrenmek
170.10 ₺ -
Issız Evin Kedisi
İntikam ateşiyle kararan kalpler, kendileriyle beraber etraflarını da siyaha boyarken yakıp yıktığı gönülleri umursamaz. Ancak sevgi öyle bir güçtür ki yol arar, imkân arar ve ışığa, aydınlığa doğru büyümeye devam eder. Evlilik hayalleri kuran Berinay, tertemiz duygularının bir intikam ateşine kurban edildiğini öğrendiğinde tüm dünyası yıkılır. Yıllar sonra başka biriyle evlenip anne olduğunda, kin güttüğü o ailenin kızı ile kendi oğlunu bu kırık hikâyenin kahramanları yapmaya karar verir. Berinay’ın karşısında iki yol vardır artık: ya intikam hissine teslim olup iki masum hayatı da beraberinde sürükleyecek ya da geçmişin acı hatıralarını orada bırakıp yoluna devam edecektir. Peki bambaşka yollardan gelip kırık bir hikâyenin başkahramanları olan Belgüzar ve Saltuk Buğra, bu intikam döngüsü karşısında nasıl bir hayat duruşu sergileyecektir? Ahmed Günbay Yıldız, hayatın en ince noktalarından insan hikâyeleriyle okurlarına rehber olmaya devam ediyor.
199.80 ₺ -
El İhtiyar Tercümesi 4 Cilt Takım Ravza
Yüzyıllardır Hanefi Fıkhının başucu kitabı olarak okutulan "el-İhtiyar" Mehmet Keskin Hoca'nın tercümesiyle türk okuyucuyla buluşuyor. Özellikle ilmihal seviyesini aşıp delillerle mezhebini öğrenmek isteyenler için tam aradıkları bir eser. Farklı tercümeleri olan bu eserin diğerlerinden ayıran özelliği Mütercim Mehmet Kesin'in mütebahhir olması ve bir çok islami ilimler merkezinde bu tercümenin okutulmasıdır.
1200.00 ₺ -
İstihbaratın Kısa Tarihi Gölge Oyunu
İnsanoğlu, tarih boyunca hep ötekileri merak etmiş ve onlar hakkında bilgi sahibi olmaya gayret etmiştir. Bu nedenle istihbaratın ortaya çıkışı insanlığın başlangıcına kadar götürülebilir. Her topluluk kendi varlığını korumak ve diğerlerine üstünlük kurmak için ötekiler hakkında bilgi sahibi olmaya ve onların teşebbüslerini engellemeye çalışmıştır. Dolayısıyla tarihin her devrinde istihbarat ve istihbaratçılar toplumların vazgeçilmez bir parçası olagelmiştir. İlkin Başar Özal, kaleme aldığı İstihbaratın Kısa Tarihi / GÖLGE OYUNU isimli çalışmasıyla istihbarat tarihine ait bilgi yumağını adeta hallaç pamuğu gibi elden geçiriyor. Fırat Nehri’nin kıyısında bulunan antik dönemden kalma bir kil tablet hangi istihbarat olayını aydınlatıyordu? Asurluların kurduğu ticaret merkezlerinin istihbarat faaliyetleri ile ne ilişkisi vardı? Roma, Yunan ve Pers medeniyetlerinde istihbaratın önemi neydi? Üç semavi dinin Peygamberleri inananlarını korumak için hangi istihbarat yöntemlerine başvuruyordu? Kardinal Richeliu’den Casanova’ya modern öncesi dönemde Avrupa’daki istihbarat mücadelelerinde neler yaşandı? Amerikan İç Savaşı’nda kadınların ve zencilerin rolü neydi? Fransa’daki Dreyfus Meselesi’nin istihbarat tarihindeki önemi neydi? Birinci Dünya Savaşı’nda ne tür istihbarat mücadeleleri yaşanmıştı? İstihbarat tarihi açısından İkinci Dünya Savaşı’nın önemi neydi? Soğuk Savaş sürecinde istihbarat faaliyetlerinin ulaştığı nokta neresiydi? 21. yüzyılda istihbarat faaliyetleri hangi noktaya evirildi? İlkin Başar Özal, bu soruları İstihbaratın Kısa Tarihi / GÖLGE OYUNU kitabıyla cevaplıyor ve tarih boyunca perde arkasında kalan faaliyetlere ışık tutuyor.
203.50 ₺ -
Kaybolan Tarihin Peşinde
Kaybolan Tarihin Peşinde ismini verdiği sosyal medya hesaplarıyla milyonların tanıdığı bir isim "Mehmet Dilbaz" Bu platformda imparatorluk coğrafyasının bilhassa son payitaht İstanbul’un zaman içinde nasıl bir dönüşüm geçirdiğini gösterdiği fotoğraflarla hazin ve hüzünlü hatıralarla anlatıyor. Yine Kaybolan Tarihin Peşinde ismiyle hazırladığı çalışmasıyla bu kez not defterini okuyucuyla paylaşıyor. Bir cami, kasır, türbe, han, mezar taşı, eski bir çınar, çeşme, geçmiş zamanı hayal ettiren manzara ve isimle, üstünde sallanan ve bütün çizgilerine hasret sindiren incelikli vakitlere pencere açıyor. Teşkilat-ı Mahsusa’nın fedaisi Yakup Cemil nerede kurşuna dizildi? Hangi konsolosluk binası Osmanlı mezarlığının üzerine inşa edildi? Kâğıthane sarayları hangi dönemde yağmalandı? Hangi Osmanlı mezarlığının üzerinde konser alanı var? Mezarında rahat bırakılmayan Mevlevi Şeyhi kimdi? Hangi Mimar Sinan eseri yıkılıp yerine benzin istasyonu yapıldı? Ünlü sanatçı Safiye Ayla’nın çocukluğunun geçtiği yetimhane aslında hangi saraydı? Bu kitapla, Tanpınar’ın “Kaybolan şey, bir hayat tarzı bütün bir dünyaydı…” diye andığı ‘ikinci zaman’a yolculuklara çıkacaksınız. Ve İstanbul’un nasıl bir masal kuşu olup, avuçlarımızda uçup gittiğine şahit olacaksınız
148.00 ₺ -
Kahraman Türk Denizciler Seti 10 Kitap
Türklerin denizlerdeki macerası Anadolu’nun fethinden sonra başladı. Karadaki fetihlerin yanına denizlerde de amansız bir mücadeleye girildi böylece. Beylikler döneminde Bizans; daha sonra da Venedik ve Cenevizli denizciler karşısında Türkler vardı. Türklerin ilk başta mütevazı adımlarla başlayan denizcilik serüveni, Akdeniz hâkimiyetine ulaşana kadar sürdü. Elinizdeki sette yazar, bu mücadelenin tarihî izlerini meşhur kaptanların hayatını romanlaştırarak sürüyor. Denizciliği ve Türklerin büyük denizcilerini merak edenler, macera burada!
525.00 ₺ -
Evliliğin Hüküm ve Hikmetleri
Yüce Allah’ın eşsiz güzellikteki nimetlerinden biri de sudan bir insan yaratması, ona bir nesep ve soy belirlemesidir. O, bunun için insanlara şehevî arzuları hâkim kılarak bu şekilde onları evlenip çocuk sahibi olmaya mecbur etti. Ayrıca bu sayede, zaruri olarak nesillerinin devamını sağladı. Sonra yüce Allah, neseplerin korunmasına büyük önem verdi ve nesebi; çok şerefli, hatırlı, kıymetli bir şey yaptı; bu sebeple zinayı haram kıldı; ondan uzaklaştırmak ve sakındırmak için onu aşırı derecede kötüledi; zina etmenin çirkin bir iş olduğunu belirtti. Bunun yanında, insanları evlenmeye teşvik ederek onu övüp emretti. Şüphesiz evlilik, insanın dinini güzel yaşamasına bir yardımcıdır. Evlilik şeytanı hor ve hakir bırakan ve ona karşı insanı koruyan sağlam bir kaledir. Nikâh, Hz. Peygamberleri’in [s.a.v], ahirette diğer peygamberlere karşı ümmetinin çokluğu ile övünmesine bir sebeptir. Hal böyle olunca, onun yollarını araştırmak, usul ve âdabını korumak, maksat ve hedeflerini açıklamak, kısım ve bölümlerini tesbit edip bilmek son derece gerekli olmaktadır.
143.50 ₺ -
-
Hızırla Sohbet
RUHU'L BEYÂN'DAN MENKÎBELER Hızır'la Sohbet Allah’a hamd eder, Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem Efendimize, âline ve ashabına salat eder, yolunca gidenlere de selam ederiz. Rabbimiz Zü’l-Celal ve’l-Kemâl hazretleri yüce kitabımız Kur’ân-ı Azimuşşan’da pek güzel kıssalar anlatır. Yarattığı kulunun ebedi seadeti, ebedi mutluluğu için ona yol gösterir. Hikmet dolu bu kıssaları değişik vesilelerle hatırlatarak kullarının dikkatini çeker ve gafletten uyanmasını arzu eder. Hikmetli sözler, kıssalar ve Allah dostlarının menkîbeleri gönüllere ferahlık verir, kalbleri dinlendirir. Sevgili Peygamberimiz hikmet ehli insanlara şöyle dikkat çeker: “Bir kul dünyâya karşı zâhid olduğu zaman Allah onun kalbinde hikmeti bitirir, diline hikmeti konuşturur,ona dünyânın ve nefsinin ayıplarını gösterir. Bir kardeşinizin zühd yolunu tuttuğunu görürseniz ona yakınlaşın ve onu dinleyin. Çünkü ona artık hikmet verilmiştir” buyurur. (Deylemî, Hadis no: 6215.) Hazreti Ali (r.a.) “Kalbini öğütle yaşat, hikmetle aydınlat!” buyurur. “Kalbleri dinlendirin ve onlar için hikmetli, hoş sözler araştırın. Çünkü bedenler yorulduğu gibi kalbler de yorulur. İnsanları, düşündürücü hikmetli sözlerle îkaz edin ki, kalbleri huzur bulsun.” tavsiyesinde bulunur. Hikmet, ilham ile vesveseyi birbirinden ayıran bir nurdur. Bu nur kalbde tefekkür ve ibretten meydana gelir. Tefekkür ve ibret ise hüzün ve açlıkta daha kolay elde edilir. Hikmet ehli bir zat şöyle demiştir: “Bedenlerin azığı yiyecek ve içecekler, aklın azığı ise hikmet ve ilimdir. Kula dünyada verilen en üstün şey hikmet, âhirette verilecek en üstün şey ise rahmettir. Bedenler için tıp ilmi ne kadar mühim ise, ahlak için hikmet de o kadar mühimdir.” Ebû Bekir Verrâk (k.s.): “Hikmet, işi sağlam yapmaktır. Hikmetin ilk işareti de dile sahip olmak ve sükuttur. Zaruret olmadıkça, ihtiyaç duyulmadıkça konuşmamaktır” buyurmuştur. Îsâ aleyhisselam bir gün havarileriyle otururken etrafındakilere: “Tohum nerede biter?” diye sordu. Onlar da: “Yerde biter” dediler. Bunun üzerine Îsâ aleyhisselam: “Aynı şekilde hikmet de ancak yer gibi olan kalbde biter” buyurdu. “Hikmet pınarları kalbden geçip dilde zuhur eder” buyurulmuşdur. Çünkü suyun kaynadığı yer, pınarlar, ancak yerde toprakta olur. İnsan kendini tevazuda toprak gibi bilirse kalbinde hikmetler biter. “Kime hikmet verilmişse ona pek çok hayır verilmiştir” demektir. (Bakara: 26). “Kim tevazu sahibi olursa, Allah Teâlâ onu yükseltir” buyurulmuştur. “Rûhu’l-Beyân’dan Menkîbeler” üst başlığı ve “HIZIRLA SOHBET” adıyla neşredilen bu kitab, “Altınoluk Dergisi”nde yayınlanan menkîbelerden teşekkül etmiştir. İbret dersleri veren bu menkîbeler yeniden gözden geçirilerek tab’a sâlih hale getirilip baskıya verilmiş ve kitab haline getirilerek okuyucuların istifadesine sunulmuştur. Menkîbelerin çoğunluğu “Rûhu’l-Beyân Tefsiri”nden seçilmiştir. Ancak hadislerde anlatılan ve Allah dostlarının hayatlarında geçen menkîbe ve kıssalardan da istifade edilmiştir. Rabbimizden bu nâçiz eserin, rızasını kazanmaya vesile olmasını ve okuyucularımızın da istifadesine medar olmasını niyâz ederiz. Gayret bizden, tevfik Yüceler Yücesi Allah’tandır. Mustafa Eriş 2 Ekim 2014 / 9 Zilhicce 1435
154.00 ₺ -
Osman Gazi Okay Tiryakioğlu
Ertuğrul Gazi döneminde süren barış ortamından sonra Türk’ün kılıcını düşmana sallayan, yakınlarının üzerine gölge yapan eli kesen, mevzu Kayı olduğunda amcası Dündar Alp’in dahi ihanetine aman vermeyen bir yiğidin hikâyesi bu… Moğolların varlığına rağmen karşısına dizilenlerin yine en çok korktuğu Osmanlı’nın doğuşu… Yayılmaya başlayan Kayı boyunun karşısına çıkan onca farklılık selamla karşılanırken namertliğe karşı acımasızlığına şahit olduğumuz Osman Gazi’nin yazdığı destansı tarihin ilk adımları… At üstünde gösterdiği hüner, düşman karşısında gösterdiği cesaret, hısım karşısında gösterdiği sabır ona koca bir çınar bağışlıyor… Türkiye’nin en çok okunan tarihi romanlarının yazarı, eserleri Arapça, Azerice, Endonezce ve Boşnakçaya çevrilen, okurları tarafından “günümüzün Peyami Safa’sı” olarak anılan Okay Tiryakioğlu, Osmanlı’nın Söğüt’te başlayan kuruluş hikâyesinin baş kahramanı Osman Gazi’yi anlatarak tarihin sayfalarını yeniden aralıyor. Osman Gazi-Çınarın Gölgesinde... Bir kuruluş destanını hakkını vererek okumak isteyenler için… Kitaptan Alıntılar *"Savaşta kazanan değil, kurtulan kazanır." *Osman Gazi, okçularını, taarruz grubu üzerine yönlendirmekte gecikmedi ve saldırı emrini vermek için öne çıktı, "Şahlarım, Şahbazlarım, Yiğitlerim, Erlerim, Erenlerim! Kafirlere gaza niyetine! Bismillahi, sübhanellezi sahhara lenâ hâzâ! Urun haaa! Koman!” *“İster gasp de, ister fetih... Senin gibi düşünenler de olabilir, benim gibi düşünenler de. Yarınki nesillerin içinden bana barbar diyen de çıkacak, kahraman diyen de. Ama şunu iyi bil ki, hiç umurumda değil. Biz bir varlık mücadelesi veriyoruz. Kayı boyu ya yaşayacak ya da büyük beylerin nüfuzları altında eriyip gidecek." *"Barış, onun için savaşmaya hazır olanlarındır."
277.50 ₺ -
Telhisul Miftah Arapça Yeni Dizgi
Hatîb Kazvînî tarafından kaleme alınan ve Miftâhu'l-Ulûm'un belağata dair yazılmış üçüncü kısmının ihtisarı mahiyetinde olan "Telhîs" kitabı, asıl nüshadaki haşiyeleriyle birlikte yeniden dizilerek okuyucuların istifadesine sunulmuştur.
180.00 ₺ -
Peygamberimizin Savaşları
Hazreti Muhammedin Savaşları Açıklama: Bu eser Arapça dilinin gelişmesinde yardımcı olmak amacıyla yayınlanan hikaye kitabıdır
40.60 ₺ -
Evladı Rasul Hazaratı
“(Habîbim! Bütün ümmetine): ‘Ben buna mukābil (size İslâm’ı öğretmem karşılığında) sizden hiçbir menfaat istemiyorum, lâkin o (Alî, Fâtıme ve onların çocukları gibi) yakınlar(ım) hakkında sevgi müstesnâ. (Zîrâ onları sevmenizi sizden bekliyorum ve zâten sizin üzerinizdeki haklarımdan dolayı bunu hak ediyorum.)’ de. Artık her kim (Benim Habîbim’in Ehl-i Beyti’ni sevmek gibi) güzel bir amel kazanırsa, onun hakkında Biz kendisine (sevap katlaması yaparak) bir güzellik artırırız. Şüphesiz ki Allâh, (kullarının günahlarını çokça örten bir) Ğafûr’dur, (en ufak bir ameli dahî bolca mükâfatlandıran bir) Şekûr’dur.” İmâm-ı Şâfi‘î’nin en büyük talebesi ve yakını İmâm-ı Müzenî (Rahimehumellâh) şöyle demiştir: “Bir kitap yetmiş kere gözden geçirilse de mutlakā onda bir hatâ bulunur. Çünkü Allâh-u Te‘âlâ Kendi Kitabı dışında hiçbir kitabın hatâsız olmamasına karar vermiştir.” (el-Hatîb, Mûzıhu evhâmi’l-cem‘ı ve’t-tefrîk, 1/14) Ey kāri-i kerîm (kıymetli okuyucu)! “Bir ayıp görürsen (aleyhime konuşacağına) o (hatâyı düzelterek) boşluğu kapat, ne kadar yüce ve üstündür kendisinde ayıp bulunmayan O Zât!” (el-Haskefî, ed-Dürru’l-muhtâr, 6/812)
112.75 ₺ -
Arapçayı Öğrenenler İçin Kolay İmla
Arapçayı Öğrenenler İçin Kolay İmla Başlangıç seviyesine özel imla bilgisi Kolaydan zora doğru sıralı dil bilgisi eğitim Örnek cümleler, açıklamalar ve zengin alıştırmalar
93.60 ₺ -
Antikacı
Romanları ve oyunculuğu ile Türkiye’de ve dünyada büyük ilgiyle takip edilen Bahadır Yenişehirlioğlu bu kez şaşırtıcı bir romanla çıkıyor okurlarının karşısına. Her şeyi geride bırakıp çekip gitmek kolay mı? Kurmak için yıllarca uğraştığı düzeninden bir çırpıda vazgeçebilir mi insan? Geride bıraktıkların ne olacak? Sorumluluklarını ne yapacaksın? Gözünün içine muhabbetle bakanlar ne yapacak sensiz? Peki ya hayallerin? Gerçekten yaşadığın hayatı istiyor musun? Bu kısacık ömrünü başkalarının istediği gibi mi sürdüreceksin? Benliğini bulmak için hiç mi uğraşmayacaksın? Gidebilirsen eğer, gittiğin yerde seni neler bekler? Gidemezsen kimdir aslında bunun sorumlusu? Üsküdar’ın sırtlarından İstanbul’u sessizce izleyen o ev, içinde Antikacı Cemil Bey’in hikâyesiyle birlikte neler barındırır? Dün ve bugün arasında geliş gidişlerle ilerleyen hayat insanı sonunda nereye çıkarır? Bir yanıyla babasının izdüşümü bir yanıyla onunla hesaplaşması bitmeyen bir karakter olan Cemil Bey’in yaşadığı esrarengiz bir geceyle bütün hayatı adeta yeniden kurulur. Belki aradığımız şey, bakmaya hiç cesaret edemediğimiz yerdedir. Bahadır Yenişehirlioğlu, Antikacı‘da sarsıcı bir kendiyle hesaplaşma hikâyesini bir Türkiye panoraması üzerinden ustalıklı bir kurgu ve etkileyici bir üslupla anlatıyor. Kitaptan Alıntılar "O yanmak üzere bir kandildi ateş yoktu." “Hayalleri gerçekleştirememe hissi. Merak hissi. Korku hissi. Hepsi insanın hayatına öyle bir çakılır ki zaman keskin iki dişlinin arasında kıyılır durur. Kurtuluş, sadece kapıyı aralamakla mümkündür.” "Kendini aramayan insanın ceset kutusundan ne farkı var?" “Kötülük yapmamış kişi iyilik yapamaz ki!" "Hiçbir şey yeniden başlamıyordu. Hiçbir şey dışarıdan gelmiyordu. İçerde olanın hareketiydi bu. “Yolda olmak; yol olmak, yoldaş olmakla bütünleşip tek bir bütün olmak değil midir? Yolda olmak gerçeğin peşinde olanın evidir. Yolda yürümek hikmet aşkıyla hakikate yürümektir. Yolda olmak bir bakıma da hedefe ulaşamamaktır. Çünkü hedefe ulaşmak yolu bitirir, yolun bitmesi de yaşamı bitirir. Hikmetin sırrına ermek istiyorsa bir insan daimî arayış ve yaşamın içinde olmalıdır.”
185.00 ₺ -
-
Sarf Ve Nahiv Emsile Bina Maksud
Sarf Ve Nahiv Emsile Bina Maksud Avamil Ve Terkib Emel Çalışkan hocamızın hazırladığı deri cilt renkli baskı arapça yardımcı kitap.
350.00 ₺ -
Sorulu Cevaplı Sarf Nahiv
Osmanlı medreselerinde asırlarca ders kitabı olarak okutulan ve ana dili Arapça olmayanların Arapça’yı en kolay ve en verimli şekilde öğrenmelerini sağlayan müfredat kitaplarının tamamı Türkçe olarak bir eserde toplandı. Emsile, Bina, Maksut, İzzi, Avamil, İzhar ve Kafiye kitaplarının konuları soru & cevap metodu takip edilerek Türkçe’ye çevrildi ve çeviride ders kitaplarının metnine sadık kalındı. Ancak açıklanması gerekli görülen mevzular dipnotlarda detaylı bir şekilde izah edildi. Musanniflerin misal zikretmediği konularda misaller verildi. Fayda sağlayacağını düşündüğümüz bazı şemalar hazırlandı. Kitapların evvelinde müelliflerin hayatlarına dair kısa bilgiler verildi. 336 sayfadan oluşan kitap 1430 soru ve cevabını ihtiva etmektedir.
300.00 ₺ -
Mübtedi 2 Başlangıç Seviyesi 2
Silsiletül-Lisan “Arapça Dil Öğretiminde Modern Bir Yöntem” Merkezi Birleşik Arap Emirlikleri'nde bulunan, “el-Lisanu'l-Umm” adlı Arapça eğitim kurumunun, uzun yıllar üzerinde çalışarak hazırlamış olduğu “Silsiletu'l-Lisan” isimli Arapça öğretim seti artık Türkiye'de! Türkiye distribütörlüğünü Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesinin yaptığı “Silsiletu'l-Lisan” adlı Arapça öğretim seti, (Arapçaya Giriş 1-2, Başlangıç Seviyesi 1-2, Orta Seviye 1-2 ve İleri Seviye 1-2) olmak üzere 4 ayrı seviye ve 8 ayrı kitaptan oluşmakta olup, modern Arapça öğretimi konusunda oldukça iddialı bir çalışma. Konu başlıklarının belirlenmesinde ‘Dewey Sistemi’ içerisindeki ana başlıkların seçildiği eğitim setinin üst kurlarında uzmanlık metinleri oldukça başarılı alıştırmalarla desteklenmiş durumda. Bu seti, piyasadaki Arapça ders kitaplarından farklı kılan en temel özelliklerden birisi interaktif eğitim CD’leri ile desteklenmiş olması. Özellikle akıllı tahta kullanan eğitim kurumlarında bu kitabın uygulanması halinde çok başarılı sonuçların alınacağına inanıyoruz.
410.40 ₺ -
Mübtedi 1 Başlangıç Seviyesi 1
Silsiletü’l-Lisan “Arapça Dil Öğretiminde Modern Bir Yöntem” Merkezi Birleşik Arap Emirlikleri'nde bulunan, “el-Lisanu'l-Umm” adlı Arapça eğitim kurumunun, uzun yıllar üzerinde çalışarak hazırlamış olduğu “Silsiletu'l-Lisan” isimli Arapça öğretim seti artık Türkiye'de! Türkiye distribütörlüğünü Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesinin yaptığı “Silsiletu'l-Lisan” adlı Arapça öğretim seti, (Arapçaya Giriş 1-2, Başlangıç Seviyesi 1-2, Orta Seviye 1-2 ve İleri Seviye 1-2) olmak üzere 4 ayrı seviye ve 8 ayrı kitaptan oluşmakta olup, modern Arapça öğretimi konusunda oldukça iddialı bir çalışma. Konu başlıklarının belirlenmesinde ‘Dewey Sistemi’ içerisindeki ana başlıkların seçildiği eğitim setinin üst kurlarında uzmanlık metinleri oldukça başarılı alıştırmalarla desteklenmiş durumda.
410.40 ₺ -
İrade Terbiyesi Midi Boy
Cemil Meric'in "Disiplin içinde çalışmayı bu kitaptan öğrendim." diye tarif ettiği "İrade Terbiyesi" ilk yayımlandığı tarihten itibaren pek çok dile çevrilmiş ve tembellik, isteksizlik gibi huylardan kurtulmak isteyenlerin başucu kitabı olmuştur. Kitapta bilhassa gençlere ve zihnini kullanarak çalışanlara hitap eden Fransız profesör kendi hayatından aktardığı örnekleri ve başka düşünürlerin tespitlerini de kullanarak insanın irade zayıflığıyla nasıl mücadele etmesi gerektiğini anlatıyor. Prof.Dr. Ali Fuat Başgil Gençlerle Başbaşa kitabında şöyle demektedir: "Mösyö Girard bize bir kitap tavsiye etti ve mutlaka okumamızı söyledi. Bu, Aix-Marseille Üniversitesi rektörü Jules Payot'un "İrade Terbiyesi" adlı kitabı İdi. Ertesi gün şehre inerek kitabı aldım, ihtiyar bir meşenin dibine oturarak “İrade Terbiyesi”ni okumaya koyuldum. Okudukça içimde tahassür ve nedametle karışık müphem bir acı duymaya başladım. Kendi kendime, ah bu kitap on sekiz yirmi yaşlarımdayken elime geçmeliydi diyor ve geciktiğim için üzülüyordum."
37.50 ₺ -
Kayı XI Elveda
“Facialara ve olaylara kalkan olamadım ise de paratoner vazifesi gördüm. Bütün musibetleri üzerime çektim. Kendimi feda ederek vatanı kurtarmaya çalıştım.” Sultan Vahideddin Söğüt’te coşkuyla başlayan Kayı boyunun 6 asırlık hikâyesi İstanbul’da hüzünle sona eriyor… Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, KAYI XI: Elveda kitabıyla okuru Osmanlı İmparatorluğu’nun son nefesini verdiği en zor yıllara götürüyor. • Afrika’daki son Osmanlı toprağı Trablusgarp’ın elden çıkışındaki gafletler nelerdi? • Balkanlarda tek kurşun atılmadan terk edilen dört asırlık yurtlar nerelerdi? • Osmanlı Devleti’ni I. Cihan Harbi’ne kimler, nasıl soktular? •Türk tarihinin en hazin harekâtı Sarıkamış’ta neler yaşandı? • Araplar Osmanlı’ya ihanet etti mi? • Filistin toprakları nasıl elden çıktı? • Çanakkale ve Medine’de verilen destansı mücadele… • İngiliz ve Siyonistlerin Osmanlı’yı parçalamak adına kurdukları büyük oyun… • Vahideddin Han ülkeyi kurtarabilme adına nasıl bir mücadele verdi? • Mustafa Kemal’le araları neden açılmıştı? • Vahideddin Han, hain miydi? Vatanı satmış mıydı? Neden yurt dışına çıkmak zorunda kaldı? • 623 yıllık kudretli tarihin en acı skandalı nasıl yaşandı? Ve daha birçok sorunun cevabı Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil’in kaleminden KAYI XI: Elveda kitabında…
236.80 ₺ -
-
İslam Adabı Osmanlı Ferasetinden Esintiler
Kıyamet gününde alimlerin mürekkebi ile şehidlerin kanı tartılır, alimlerin mürekkebi şehitlerin kanından ağır gelir.
152.00 ₺