-
Bu Benim Bedenim
Ben bilim hayvanı Prof. Dr. Vızvızakan. Hikâyem tarih öncesi çağlarda başladı. O zamanlar buralar hep tarlaydı. Sen henüz yoktun meydanlarda, dinozorlar vardı. Ben o dinozor senin bu dinozor benim gezerken bir şeyler fark ettim. Uzun yıllar boyunca değişik canlılarla tanışmaya devam ettim ve fark ettiklerim bir bir çoğaldı. Aslanlarla, yunuslarla, fillerle, kedilerle tanıştım... Gergedanlarla, timsahlarla, kaplumbağalarla, köpeklerle, tavşanlarla, kangurularla... Ve tabii insanlarla tanıştım. Her bir tanışıklık bilim yolunda attığım kocaman vızıltılara neden oldu. Edindiğim bilgileri “Bilime Paha Biçilmez Katkılarım” başlığıyla bu kitapta topladım. Neler mi var kitapta? Her türün neden farklı vücudu var? Cinsiyetlerin farklılığı neden önemli? Dünyaya gelme yolculuğu nasıl bir şey? Vücudumuzun özel bölgeleri hangileri? “İyi dokunuş”, “kötü dokunuş” ne demek? Peki bedenimizi nasıl koruyabiliriz? Tüm bu soruların cevabını anlatmak için Sinotor’uma bindim geliyorum. Haydi bakalım başlayalım!
147.40 ₺ -
Faziletleriyle Gün ve Geceler İlaveli Baskı
Allahü Tela buyuruyor ki: "Ey benim günahkar kullarım!Size her zaman tövbeyi emrettim,ama bunu yapmadınız. ben de bu faziletli vakitleri, diğerlerinden üstün olarak yarattım.Ta ki siz,bari bu mevsimlerde rabbiniz için günahlardan temizlenesiniz. Eğer bu kıymetli zamanlar size ulaşırda hala günahlara ısrar edersiniz,vay kötülük yapanların başına gelecek zararlara." İçindekiler Gün, Gece ve Ayların Faziletleri Mübarek Gün ve Geceler Nasıl İhya Edilir Ayların Faziletleri (1) Muharrem Ayı ve Fazileti Muharrem Ayında Oruç - Muharrem ayının 1. Günündeki Zikirler Aşura Gününün Fazileti Aşura Günü ve Gecesi Namazı - Aşura Gecesinde ve Gününde Kılınacak Namazlar - Aşura Günü Orucu - Aşura Günündeki Diğer Salih Ameller - Aşura Günü Zikir ve Duaları (2) Safer Ayı Safer Ayındaki Namazlar - Safer Ayı Duası - Safer Ayındaki Zikirler (3) Rebiul-Evvel Ayı ve Fazileti Resûlullah Efendimizin Dünyaya Teşrifleri ve Gecesinde Vuku Bulan Hadiseler Mevlid Gecesinin Fazileti Şemail-i Şerifini Okumalı - Hırka-i Şerif ve Sakalı Şerifi Ziyaret - Bu Gece Yapılacak Ammeller (4) Rebiul-Ahir Ayı ve Fazileti (5) Cemaziyel-Evvel Ayı ve Fazileti (6) Cemaziyel-Ahir Ayı ve Fazileti (7) Receb Ayı ve Fazileti Recebin ilk Gecesi ve Gününün Fazileti - 15. Gece ve Gününün Fazileti - Receb Ayında Oruç, Namaz ve Zikirler - Bu Ayda Yapılacak Diğer Salih Ameller Regaib Gecesinin Fazileti Regaib Gecesi Namazı ve Orucu Mirac Gecesinin Fazileti Gecesi ve Gündüzündeki Nafile Namaz - Mi'râc Günü Orucu ve Gecesinde Söylenilecek Zikirler (8) Şaban Ayı ve Fazileti Şaban- Şerif'te Diğer Salih Ameller - Şaban Ayındaki Nafile Namaz, Oruç, ve Zikirler - Bu Ayda Zekat ve Sadaka Vermenin Faziletleri - Kur'ân-ı Kerîm Hatmi ve Fazileti Beraat Gecesinin Fazileti Beraat Gecesi ve Gündüzünün Fazileti - Bu Gece Yapılacak Namaz, Dua ve Zikirler - Bu Gece Okunacak Sureler - Gündüzünde Alışveriş Yapmak (9) Ramazan Ayı ve Fazileti Bu Ay İle İlgili Hadisler - Mübarek Mekanlarda Orucun Fazileti - Ramazan Orucunu Tutmayanların Durumu - Teravih Namazı - Ramazân-ı Şerifte Zikirler, Dualar ve İbadetler - Bayram Geceleri ve Gündüzü Yapılacak İbadetler Kadir Gecesinin Fazileti Kadir Gecesi Namazı - Kadir Gecesinde Yapılacak Dua Zikir ve İbadetler (10) Şevval Ayı ve Fazileti Şevval Aynda Namaz ve Oruç (11) Zilkade Ayı ve Fazileti (12) Zilhicce Ayı ve Fazileti Zilhicce Ayının İlk On Günün Faziletleri ve Bu Günleri Oruçlu Geçirmenin Fazileti - Zilhicce Ayında Yapılacak Namaz, Dua ve Zikirler - Terviye Günü, Arefe Günü Namazı Orucu ve Zikiri Kurban Bayramı, Bayram Hazırlığı, Teşrik Tekbirleri, Bayram Gecesi ve Günündeki Zikirler...
136.00 ₺ -
Babamın Hatıralarıyla Yakın Tarih
Hatırat dinlemek ve yazmak dev bir ekranda büyük bir tarihe şahit olmak gibidir. Bazen hüzün bazen coşkudur hatıratlar. Bazen gürül gürül bazen de zayıf ve sessiz akan nihayet bir denize, ya da çöle karışıp da kaybolan bir nehire benzer. İnsan gibi nehir de fanidir. Kaybolduğunda gözlerde silueti, kulaklarda ise sedası kalır. Hatırat yazmak zordur. Zira binlerce hadise arasında bir ayıklama yapmak, tercihte bulunmak, karanlık noktalara ışık tutmaktır. Anı yaşarken aldığınız bir not yıllar sonra gelenler için bir rehber ya da büyük bir keşif olabilir. Hatıralar irşad eder, yeni nesillere yol açar. Hatırat gelecek zamanlara maziden arz edilen belgeler hükmündedir. Hakikate şahit, masala tekziptir. Yalan söyleyen tarihe, reddiyedir. Hatıralar, eşya ve hadiseyi anlama noktasında okurlara farklı bakış açıları verir. Bilinenden bilinmeyene, söylenenden gizlenene, görünenden görünmeyene kapı açar. Okur, hatıralar iklimine girince bir hendeğe düşercesine hakikatin kucağına düşer. İnsanlar bir köyde ya da kentte doğarlar. Sonra köyüyle, kentiyle öyle iç içe olurlar ki, dağları vadileri, sokakları ve meydanları ile köy/onların zihninde doğar. Nereye gider, nerede yaşar, ne kadar terakki ederlerse etsinler doğdukları, havasını soludukları köyün, kasabanın ya da şehrin ufkundan kopamazlar. Mazinin elemi gider, hazzı kalır, ızdırabı biter, hasreti artar. Bu yüzden “Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.” der insan. Hâtırâtta bir hocanın hayatını, o hayatı kuşatan maddi ve manevi saikleri ve din-devlet ilişkileri zaviyesinden Türkiye Tarihi’ni bulacak; Mektep sıralarından günümüze bize tarih diye anlatılan pek çok mevzunun esasında masal olduğunu anlayacaksınız. Bahane üretmeden, mazeret cümleleri kurmadan “Bu şartlarda talebe okumaz.” demeden yüzlerce hafız yetiştiren Kâmil Şenocak hocamızın hatıraları çerçevesinde uzun soluklu bir yakın tarih okumasına buyurunuz.
130.00 ₺ -
Alim Yetiştiren Anneler 2
Bu Eserimizin Giriş Bölümünde Annelik Üzerine Birkaç Konuya Değindikten Sonra İslâm'ın İlk Yıllarında Yaşanan Hadiselere İman Ehli Annelerin Nazarından Değindik. Elimizden Geldikçe Tekrara Düşmemeye Azami Gayret Gösterdik. Bundan Dolayı Bazı Rivayeti Kısaca Aktarıp Asıl Değinmemiz Gereken Meseleye Odaklandık. Misal Hâlime Validemizden Bahsederken Onun Hayatından Değilde Onun Resûlullah (Sallallahu Aleyhi Ve Sellem)'İn Hayatı Üzerinde Ki Etkisine Değindik. Ebû Bekir (Radıyallahu Anh)'In Annesi Ümmü'l-Hayr (Radıyallahu Anhâ)'Dan Bahsederken Annesinin Hayatına Değil Annesinin Onun Üzerinde Ki Etkisine Değindik. Eserimizin "Hanım Sahâbîler" Tarzında Bir Kitap Olmaması İçin Çok Çaba Sarfettik. Çünkü Hanım Sahâbîler Hakkında Eserler Çoktur Ve Tekrara Düşmek İstemedik. Biz Bu Çalışmamızda Bahsi Geçen Annelerimizin Evlatları İle Olan Muhabbetlerinden Hayatlarımıza Alabileceğimiz Derslere Değindik. Ayrıca Bu Eserimiz İle Daha Çok Âlimlerimizin Annelerinin Hayatlarından Kesitler Bulacaksınız. Âlim Yetiştiren Anneler 2 Eserimiz İle Değerli Âlimlerimizin Mübarek Annelerinin Hayatlarına Misafir Olacağız.
78.00 ₺ -
Güncel Fetvalar 2.Cilt
Kurana el basarak yapılan yemin geçerli midir? Erkeğin karısının sütünü içmesi caiz midir? Akraba evliliği sakıncalı mıdır, kimlerle evlenilmez? Hava Parası almak caiz midir? Komisyon karşılığı fatura kesmek caiz midir? İmitasyon (taklit ürün) imal etmek veya ticaretini yapmak caiz olur mu?
227.50 ₺ -
Ölüm Karşısında Metanetli Olmak Son Nefes
İnsanoğlu çevresinde her gün ölüm haberleri ile karşılaşmaktadır. Peki, hayatla bu kadar iç içe olan ölümün gerçek yüzü nasıldır? • Ölümle insanlar müebbet bir ayrılığa mı girer yoksa bu ayrılık geçici zamanlı mıdır? • Bir sevdiğini kaybeden kişinin tutumu nasıl olmalıdır? • Ölümünün yaklaştığını fark eden bir mümin nasıl davranmalıdır? • Ölüm karşısında peygamberler ve salih insanlar nasıl bir tutum içerisine girmişlerdir? Son Nefes, bu sorulara ve daha fazlasına cevaplar arayan, insanın ölüme nasıl bakması gerektiğini anlatan ve okuyanı pek çok yönden bilgilendiren derinlikli ve etkileyici bir eser. “Ey Muhammed! Senden önce de hiçbir insanı ölümsüz kılmadık, sen ölürsün de onlar baki kalır mı? Senin ölmenle rahata kavuşacaklarını mı sanıyorlar? Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilikle deneyeceğiz. Hepiniz de sonunda bize döndürüleceksiniz.” (Enbiya suresi, 34-35.)
91.00 ₺ -
Gözyaşı Ülkesi
“Kimsenin hikâyesine gülmeyin, sizinkisi daha bitmedi. Ne yaşayacağınızı bilemezsiniz…” “Şimdi hüzünlerin en koyusunu giyindim ve ümitler senin yanında tazeydi. Ah, Ahmet! Beni yarım bıraktın. Bu yarım kalmışlık kaderime öyle yansıdı ki her yarım beni buldu. Senden sonra hiçbir yarım tama ermedi. Pansuman edilmeyi unutulmuş bir yara gibiyim sensiz. Kaldım bir başıma, düştüm büyük bir kavganın ortasına. Geleceğe dair tüm ümitlerimi yitirdim. Sonumuz ne olur bilmem. Sensizken bir numara büyük çekiyorum acıları. Nasıl olsa seneye de gelmeyeceksin sen.” diyerek ağladı Mone… Bu kitap; Suriye savaşında eşini, çocuklarını ve tüm yakınlarını kaybetmiş bir kadının gerçek hayat hikâyesidir. Harap olmuş, yakılmış, yıkılmış bir ülkenin anatomisidir…
245.00 ₺ -
Eylül Vurgunu
“Hani, bizi sadece ölüm ayırırdı? Söylesene, hangimiz öldük?” “Aklımdan çıkmıyorsun, aklım çıkıyor sen çıkmıyorsun. Olmuyor işte… Bugün yine seni özlerken yakaladım kendimi. Demek ki içimde hâlâ sana rastlayan duraklar var. Takvimler değişti, hasret yine aynı... Oysa ikimiz de aynı şeyi düşünüyoruz; ben seni, sen kendini! Bazı günler hiç aklıma gelmiyorsun. İşte o günler iyiyim. Ama bugün o günlerden biri değil. Anlaşılan yarın yine devam edeceğim gözlerinden... Dudağımın kenarında kabuk bağlamayan yara gibi oldun. Azıcık gülsem kan, hiç gülmesem koca bir hüzünsün. Canımın içi, çok acıyorsun, çok acıtıyorsun...”
203.00 ₺ -
Can Kırığı
Olmadı... Olamadı... Dinlediğim o nefes de sustu. Onun gidişiyle bendeki tüm sesler de sustu... Hayallerim sustu... Sevinçlerim, kahkahalarım sustu... Kadınlığım sustu... Akif’ten sonra bende kalan tek şey analığımdı. Üzerini bal mumuyla sıkıca mühürleyip kapadığım ve en tenha köşelere sakladığım kadınlığımın yerinde şimdi dimdik duran bir analık vardı. Ben artık ölümden korkmuyorum, ölümlerden korkuyorum. Birincisinde sadece ben varım. Ama ikincisinde tüm sevdiklerim var... Tıpkı şairin dediği gibi, içim hep bir “Hoşca Kal Ülkesi” oldu. Tüm sevdiklerim gidiyordu. Bir bendim geride kalan. Tıpkı yatağı değişmeyen ırmak gibi... Tıpkı yerinden bir santim bile ayrılmayan kıtalar gibi, dağlar gibi... Gidenler gidiyor, dönmüyorlardı... Ben ise hep bekliyordum. Ağlıyordum... Özlüyordum... En insanî yanımla, kayıplarımın yasını tutuyordum... Ama toprak aldığını geri vermiyordu...
140.00 ₺ -
Aşk Yağmuru Sever
“Geç kalma iki gözüm. Burada her yer hazan, her yer hüzün...” Anadolu’nun küçük, şirin bir ilçesi… Ve bu ilçede kaderleri kesişen dört insan… Hayatın zorluklarına karşı birbirine tutunmaya çalışan bu insanlar aşklarıyla, hüzünleriyle, yanlışlarıyla, günahlarıyla, özlemleriyle yüzleşiyorlar… Tüm bu dünya keşmekeşi içerisinde doğruyu bulma, güzele ulaşma, iyiliklerle donanma yolunda karşılarına çıkan her türlü zorluğu aşma adına İlknur’un teslimiyeti, Uğur’un metaneti, Yasemin’in isyanları, Ahmet’in özlemleri acaba bu insanları nereye götürecek? Aşk Yağmuru Sever romanının satırları arasında kendinizden bir şeyler bulacaksınız. Aşk, özlem, isyan, acı, hasret, gözyaşı ile yoğrulmuş hayatlar sizi bekliyor…
122.50 ₺ -
Allahım Sorularım Var
Prof. Dr. Soner Duman, gençlerin gönlünü bulandıran ve merakını celbeden birçok soruya bilgiyle, özenle ve hikmetle cevaplar sunuyor bu kitapta. Hayatın içinden örneklerle, akıcı bir üslup ve samimi bir edayla, adeta kol kola giriyor okuyucuyla, sadece zihne değil gönle de dokunuyor.
210.00 ₺ -
Riyazüs Salihin Tercümesi Kelime Manalı 2.Cilt
Riyazüs Salihin Tercümesi Geniş İzahlı ve Kelime Manalı olarak hazırlanmıştır. Bu kitap, kutup yıldızı gibi insanlara gideceği yönü gösteren bir rehberdir. Ayet ve hadislerle Allah yolunu tarif eden bu kitaba uyanlar, Allah ve Resûlünün yolunda devam ederler. Riyâzü’s Sâlihîn, sâlihlerin bahçeleri demektir. Salihler, hakkıyla Allah’a kul ve resûlüne ümmet olarak yaşayan kimseler demektir. Bu güzide kitabı tercüme etmekle, sizlere sâlihlerin bahçelerine girmenin ve o güzel insanların amelleri gibi amel etmenin tarifini vermiş oluyoruz. Riyâzüs Sâlihîn’i kaleme alan zatın nasıl mübârek bir zat ve nasıl bir âlim olduğunu ise önsözde görebilirsiniz.
280.00 ₺ -
-
Şeriat ile Kanun Arasında Ebussuud Efendi
Osmanlı İmparatorluğu’nun, Batı’da ismi en çok bilinen sultanı, “Muhteşem” adıyla meşhur olan I. Süleyman’dır. Batılılar için “Muhteşem” nitelemesi her şeyden önce sultanın ordularının ezici gücüne, maddi zenginliğine ve hâkim olduğu toprakların genişliğine işaret etmektedir. Osmanlılar da Süleyman’ı sultanlarının en büyüğü olarak görmüşlerdir. Vefatını izleyen yıllar içinde onun iktidarda olduğu döneme, kaybedilmiş bir altın çağ olarak özlemle bakmaya ve Süleyman döneminde oluşmuş normların yeniden kurulmasının siyasal aygıttaki tüm hastalıkların ilacı olduğunu düşünmeye başlamışlardır. Ancak Osmanlılar Süleyman’ı “Muhteşem” nitelemesiyle değil, restore etmeye çalıştıkları şeyin onun iktidarı sırasındaki hukuki düzen olduğunu vurgulamak için, kanun koyucu anlamına gelen “Kanunî” adıyla hatırlamışlardır. Bu düzenin temsilcisi olarak özellikle bir şahsiyet öne çıkmaktadır: Hukukçu Ebussuûd Efendi. Bu kitap, Şeyhülislam Ebussuûd Efendi'nin Hanefi fıkhına ve Osmanlı hukuk sistemine getirdiği yenilikler üzerinden Ebussuûd'a modern tarihçilerin atfettiği "kanun ile şeriatı birleştiren" şeyhülislam iddiasını sorgulamaktadır. Colin Imber, Ebussuûd'un hem hukuk işleyişine getirdiği yenilikleri hem de Hanefi fıkhında yaptığı yeni yorumları Ebussûd'un biyografisi, fetvaları ve risaleleri üzerinden incelemektedir.
233.60 ₺ -
Arapça Dilbilgisi Sarf Nahiv Mehmet Maksudoğlu
Eserde, Arapça Dilbilgisi Türkçe izahla, harflerden başlayarak çok teferruatlı olarak, örneklerle anlatılmıştır. İmam-Hatip Okulları müfredâtına uygun olarak hazırlanan bu kitap, derlenen eski ve yeni malzeme, Arapçanın bir bütün olarak verilmesini öngören bir plana göre, yeni bir kalıba dökülerek meydana getirilmiştir. Kitapta, başlıca üç bölüm vardır: I. Bölüm, harflerin söylenişleri ve yazılışlarını belirten, Arapça ile ilgili ilk ve temel bilgileri veren bir Giriş niteliğindedir. II. Bölüm, kelimenin yapısı, bölümleri, kelimenin uğradığı değişiklikleri inceleyen biçim bilgisine (sarf: morfoloji) tahsis edilmiştir. Burada, Arapçadaki kelime çeşidi sayısına (fiil, isim, harf ) uygun olarak 3 alt bölüm vardır. Kelime, her bakımdan bu bölümde incelenmiştir. Ses Uyumu ve Yumuşama Kaideleri; kelimenin yapısındaki değişiklikle ilgili olduğundan, sözgelişi, küçültme gibi, çokluk1 gibi bir madde numarası altında, a) harf, b) teskin, c) kalb şıklarına ayrılarak incelenebilirdi. Ancak, genişliği ve husûsiyeti, bu konuyu, Sarf’a bir ek bölüm gibi almamızı gerektirdi. III. Bölüm’de cümle kuruluşu, kelimenin cümle içindeki durumu ve bu durumun kelime sonunda gerektirdiği değişiklikler gösterilmiş, yâni, bu son bölüm sözdizimine (nahv: sentaks) ayrılmıştır. Sözdizimi, tamâmen, dilin yapısı, rûhu ile ilgili olduğundan, önce kesin, açık olarak bilinmesi gereken, okuyanın zihnine Arapçanın bünye husûsiyeti olarak nakşolunması istenen hususlar (cümle ve tamlama çeşitleri gibi) verilmiş, sonra cümle işlenmiştir.
360.00 ₺ -
Nahcivani Tefsiri 5 Cilt Takım
Bu mübarek tefsire yaptığımız tercüme ile ilgili önemli bazı uyarılar bu tefsirin Arapça aslını Arapçayı çok iyi bilen Araplar anlamayınca Türkçe olan tercümesini Anlamak da Türkler için pek kolay olmayacaktır Bunu bildiğim için gayet sade bir tercüme yapma Allah teala izni ve yardımıyla çok çaba harcadım pekçok kısım tercüme yaptıktan sonra parantez açarak yararlı açıklamalar yapmaya azami gayretler gösterdim açıklamalar yaparken önce Kur'an ünnet ve İslam kültürünü esas aldım Sonra buz dağıtın bir ayeti açıklarken aynı konuyu anlatan diğer ayetleri ne açıklama yaptığına baktım Kur'an'da tekrar tekrar geçen misal Ar kelimesine hep aynı manayı mı Vermiş yoksa önceki açıklamaları yeterli bulmayıp sonra gelenlere daha geniş açıklamalar mı yapmış tüm bunlara bakarak ilk karşılaştığım konularda parantez arası açıklamalarla insanlığa faydalı olmaya çalıştım
1750.00 ₺ -
Şehid Bayram Hoca Hayatı Hatıraları 2 Cilt Takım
Kitap Seti 2 Ciltten Oluşmaktadır 1. Kitap Şehid Bayram Hoca 1 Hayatı ve Hatıraları 2. Kitap Şehid Bayram Hoca 2 Tanıyanların Dilinden Kitap içeriğinden: … Kendi kendine: “Ey Ömer nerede şehadet, nerede sen? O sana nasip olur mu hiç?” diye mırıldanır, yutkunur, utanır, hiçbir şey söyleyemez devamında… Konuşmasını tamamlar ve minberden iner. Hazreti Ömer’in (Radıyallâhu Anh) en büyük idealidir şehitlik. Allâh-u Teâlâ onun bu samimi muhabbetine karşılık verir. Sanki “Sen yeter ki aşk ile iste kulum” dercesine şehâdeti Hazreti Ömer’in (Radıyallâhu Anh) ayağına getirir ve mescitte arkasından hançerlenerek şehid edilir. İşte Hazreti Ömer’ce şehid olmanın adıdır mescitte vurulmak… Bayram Hoca (Rahmetullâhi Aleyh) İsmailağa Camii’ndeki son sohbetinde “Bu işler aşk işidir. Varsa aşkın her şey tıkır tıkır gidiyor. Yoksa aşkın her şey allak bullak. Aşkın önünü ölümden başka bir şey kesemez. Aşk pazarlık kabul etmez. Aşk kanun dinlemez, ferman dinlemez. Allah böyle bir aşka sahip olmaya bizleri muvaffak eylesin. Cenâb-ı Hakk makbûlînden eylesin, mahrûmînden eylemesin…” diye duasına devam ederken (takribî bir dakika sonra) Allâh-u Teâlâ aşkına karşılık vererek şehâdeti Bayram Hoca’nın ayağına getirir. Tıpkı Hazreti Ömer’in (Radıyallâhu Anh) şehid edildiği gibi mescitte hançerlenerek şehid edilir. Ne güzel söylemişler: Ey küffar! Siz bizlere ne yapabilirsiniz ki? Hapsedilmemiz halvet Sürgün edilmemiz hicret Öldürülmemiz ise şehadettir Biz cenneti kalbimizde taşıyoruz…
427.50 ₺ -
Ruhul Beyan Tefsiri Tercümesi 22-2 Cilt
Bu kıymetli eserin yazarı Şeyh İsmail Hakkı Bursevi Hazretleridir. Büyük keşif ve kerametler sahibi bir velidir. 1650-1725 yılları arasında yaşamış Bursa’da vefat etmiştir. Her biri ortalama 200 sahife olan 106 kıymetli eserin yazarı büyük bir alimdir. İsmail Hakkı Hazretleri bu tefsiri yazmasının sebebini şöyle anlatıyor: “Manevi babam Muhyiddin-i Arabi Hazretlerinin yardım ve delaleti ile bir gün rüyamda Resülüllah Efendimiz bana ikramda bulundular. Arkamı sığayıp tatlı bir ifade ile “Ümmetim için bir tefsir yaz “ diye emir buyurdular. Bunun üzerine Allahü Teala’dan Ve resülüllah Efendimizin ruhaniyetinden yardım isteyerek bu tefsiri yazdım. İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri bu kıymetli tefsirini Bursa Ulu cami kürsüsünden Cemaate anlatarak 12 senede tamamlamıştır. Tercüme 1-16. cilt: Ömer Faruk Hilmi (Urfa- İmamı Azam Ebu Hanife Camii İmam ve Hatibi- Arapça Farsça Mütercim) Tercüme 17-31. Cilt: Osman Şen (İmam - D.İşl. Başk. Rize ihtisas Kursu)
357.00 ₺ -
Şehid Bayram Hoca Mektubat Dersleri 5 Cilt Takım
Kitap Seti 5 Ciltten Oluşmaktadır: Şehid Bayram Hoca Mektubat Dersleri 1 (Terzi Dükkanı) Şehid Bayram Hoca Mektubat Dersleri 2 (Terzi Dükkanı) Şehid Bayram Hoca Mektubat Dersleri 3 (İsmailağa İhtisas) Şehid Bayram Hoca Mektubat Dersleri 4 (İsmailağa İhtisas) Şehid Bayram Hoca Mektubat Dersleri 5 (İsmailağa İhtisas) Kitap içeriğinden: … “(Mektubat’ı) adet olsun, gelenek görenek yerine gelsin diye okuduk, gittik” vesaire. Öyle değil. Şu mektup benim kafamda devrim yapmalı. Yeni yeni kararlar almaya beni mecbur etmeli kardeşim. … Ders niye okunur? İnsana mesaj vermek için. İnsanda aktif olmayan, hareket halinde olmayan duyguları tetiklemek için, değil mi? Eyvallah. Ders niye okunur? Şuradan (gözden) bir iki yaş gelsin diye, değil mi? Eyvallah. Ben bu ibareyi beş dakikada okurdum, geçerdim. “Aaa, Bayram Hoca Mektûbât okudu bize.” Hayır. Öyle değil. Ağzına yemek koymak mühim değil. Ağzına koyduğun yemeği ne yapacaksın? Çiğneyeceksin. Bak, ağızda sindirim var. Yemek borusunda sindirim var. Midede sindirim var. İnce bağırsakta sindirim var. Ondan sonra o yemek ne oluyor? Kana karışıyor. Can oluyor sana, kan oluyor sana, değil mi? Haa, ilim de aynen böyledir. Efendi bir defa Sultan Selim'de konuşurken şarjörde ne varsa hepsini boşalttı. Dedi ki: “Sesim yetse okuyun, okuyun! Okuyun, okuyun! Diye Arş’a kadar bağıracağım.’’ Okuyana helâl olsun. Okuyamayana Cenâb-ı Hakk hidâyetler versin. Bu iş ilimsiz olmuyor. Bu, işin birinci ayağı. İkinci ayağı şu: Okuyorsun ama nasıl okuyorsun? Hatta bugün, “nasıl okuyorsun?’’ sorusunun cevabını çok iyi araştırmak gerekiyor. Yani öyle veya böyle bir şeyler okunuyor. Ama nasıl okunuyor? Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî (Kuddise Sırruh) buyuruyor ki: “Kitapları okumadan önce kendinizi okuyun.” Ağzın bal yesin Sultan’ım. Ne demek istiyor? Yani tarikatla, tasavvufla, bir mürşid-i kâmille işin irfan tarafını elde etmeye bakın, sonra ilm-i zâhiri konuşturun, diyor. Ama oraya gelmek için de buradan geçmek gerekiyor.
1068.75 ₺ -
Şehid Bayram Hoca Muhtelif Sohbetler 3 Cilt Takım
Şehid Bayram Hoca Muhtelif Sohbetler 1.Cilt (Yavuz Sultan ve Diğer Camiler) Şehid Bayram Hoca Muhtelif Sohbetler 2.Cilt (Umre ve Düğünler) Şehid Bayram Hoca Muhtelif Sohbetler 3.Cilt (Muhtelif Yerlerdeki Konferanslar) Ben buraya vaaz yapmaya gelmedim. Ben buraya konferans vermeye gelmedim. Ben buraya, Çanakkale Harbi’ni vermeye geldim. Ben buraya, cephede askerlere “Hücum” emri vermeye geldim. Her türlü küfre karşı, her türlü zulme karşı, şu memleketi sömüren odaklara karşı. Adres vermeye gerek yok. Siz sineği bile namlayan (vuran) insanlarsınız. Onun için artık kürsüdekinden her şeyi açık seçik beklemeyin. … Sen buraya vaaz dinlemeye gelmedin. “İcâzet merasimi varmış, gidelim, takılalım’’ vesaire. Öyle değil. Ben buraya vaaz etmeye gelmedim. Git eve anan baban sana vaaz etsin, git ninen, deden sana vaaz etsin icabında. Benim âcizâne burada konuştuğum bir vaazdır, Eyvallah ama bir yerde vaaz hududunu taşırıyorum. Bak, dikkat et! Ben şu an burada Resûl-i Ekrem’in (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) dediği gibi olmanın sancısını çekiyorum. … Resûl-i Ekrem’den (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) topla, bu tarafa gel. Genelde İslâmiyet’te, özelde Nakşibendî tarikatında ilim zikirden önce gelir. “Ben buraya geldim, bu hocayı dinledim, hem de tarikat dersi yapayım.” Veyahut da “Hocanın konuştuklarını dinlemeye gerek yok, ben dersimi bitireyim bir an önce’’ vesaire, câiz değildir. O tesbihi koynuna koy, cebine koy, çantana koy. İlim zikirden üstündür. Sen, zikrin nasıl yapılacağını ilimle öğrenirsin. Sana namazın nasıl kılınacağını tesbih öğretmiyor. Sana tahâretin nasıl alınacağını tesbih göstermiyor. Sana nasıl giyineceksin, nasıl Allah’ın en şerefli kulu olacaksın tesbih öğretmiyor. Tesbihe şiddetle ihtiyaç var; amma velâkin ilim olmadan (sadece) tesbihle olmuyor. Diyelim ki Mevlâ’yı zikretmek eğer bir ekmek ise ilim de havadaki oksijendir.
641.25 ₺ -
Şehid Bayram Hoca Mektubat Sohbetleri 3 Cilt Takım
Kitap Seti 3 Ciltten Oluşmaktadır Şehid Bayram Hoca Mektubat Sohbetleri 1.Cilt İsmailağa Camii Şehid Bayram Hoca Mektubat Sohbetleri 2.Cilt İsmailağa Camii Şehid Bayram Hoca Mektubat Sohbetleri 3.Cilt İsmailağa Camii Kitap içeriğinden: … Aziz kardeşim, Mektûbât’ta bazı satırlar var, yani düdüklü tenceredeki duman misalidir. Ama orası bir duman değil, bir kapak. O kapağın altından öyle gürültüler geliyor ki, üüüfff! Kaynıyor, kaynıyor, kaynıyor. Buradan denizin üstüne bakıyorsun bir türlü gözüküyor ama denizin altına bir gir, ne balıklar ne balıklar ne balıklar! Hele hele kitap da tasavvuf ve tarikat ilimleriyle alâkalı olunca Allaaah!.. … Birinci cildin başında bir mektup var. Birileri İmâm-ı Rabbânî’ye bir şeyler yazıyor: “Burada tasavvuf kitapları, tarikat kitapları okuyoruz, hallerden hallere giriyoruz, şöyle zevkler oluyor, böyle zuhûratlar, keşifler oluyor” vesaire (diyorlar). İmâm-ı Rabbânî (Kuddise Sırruh) diyor ki: “Aferin! İyi şeylerle uğraşıyorsunuz. Fakat siz fıkıh ilmini niye ihmal ediyorsunuz? Bir insan sürekli tasavvuf kitapları okuya okuya ayağı kayabilir, dinsiz dahi olabilir. Ama fıkıh noktasında ayağını yere kuvvetli basan Allah’ın izniyle dinden ayrılmaz.’’ … Biz bazen burada derin derin mektuplar okuyoruz. Yani emir olmasa, oku demeseler hiç okumam şahsen. Benim âcizane kararım böyle. Niye? Toplumda nasıl esnenir, oturulur, öksürülür daha bunlardan haberimiz yok. Cemaatle namaz kılıyoruz saf düzenimiz yok. Biz daha buradayız cemaat! Mahmut Efendi (Kuddise Sırruh) “Şu Mektûbât’ı sana Allah okutturuyor. Bayram Hoca (Rahmetullâhi Aleyh) “Sayenizde Efendi Hazretleri.” “Bu kitap kıyamete kadar okunacak kitaptır. İster tefsir oku ister hadis oku ister fıkıh oku ama bundan vazgeçmek yok.” Bayram Hoca (Rahmetullâhi Aleyh).
641.25 ₺ -
Ruh Sevgiyle Maksuduna Erer
İlk zuhur; varlık aleminin bir bir dizilen incisi... Sevmenin ve sevilmenin zirvesi, Varlık nuru, kainat hamurunun mayası. Hak'tan gelen aşkın hedefi, güzeller güzeli, en güzel insan, Allah celle celaluhu sevgilisinin vuslat yolu... Masivayı gönülden çıkarıp atmak, cânı cânanda aramak; nefsi dine râm, dini nefs için vicdan kılmak ancak aşk vasıtasıyla gerçekleşir. İşte İmam-ı Rabbani hazretleri 260. mektup ile aşkın yollarını ve aşkın sırrına ermenin iksirini beyan eder.
364.00 ₺ -
Hatıralarla Mahmud Efendi Hz Hayatı Ciltli
Dîn-i Mübîn-i İslâm’a hizmet için adanmış bir ömür... Mahmud Efendi Hazretleri’nin zorlu süreçlerde ve sıkıntılı zamanlarda ortaya koyduğu mücadele dolu hayatı... İlim ile tasavvufu, Şerîat-ı Garrâ'dan kıl kadar ayrılmadan cem ederek Türkiye başta olmak üzere İslam beldelerinde gönüllere taht kuran şahsiyeti ve hizmetleri... Horasan erenleri, Mâveraünnehir uleması ve Buhârâ meşâyıhının Anadolu’ya gelerek başlattıkları tasavvuf temelli hidayet ve irşad çığırını devam ettiren, Selçuklu ve Osmanlı ile devletleşen bu anlayışın en mükemmel mümessili... Derin ilmi, mükemmel ahlâkı ve takvası, harikulâde gayretiyle, zor ve tehlikeli şartlarda muvaffak kılındığı muazzam hizmetleriyle Asrının Müceddidi kabul edilen Mahmud (Ustaosmanoğlu) Efendi Hazretleri'nin hayatını; dostlarından, talebelerinden, ihvanından ve kendisi ile hukuku olan kişilerden imkan nispetinde söyleşiler yapılarak ihvân-ı kiramın istifadelerine arz edilen geniş anlatımlı bu nadide eseri dağlar misali rahmetlerin nüzulüne, bâhusus değerli ihvanımızın râbıtalarının kuvvetlenmesine, Ümmet-i Muhammed’in Allâh (Celle Celâlühü)ne karşı kulluk vazifelerini edâda kamil bir rehber, en-nihaye bütün insanlığa bir hidayet vesilesi olmasını Allâh-u Teâlâ’dan niyaz ederiz. BESMELE Allâh-u Teâlâ’ya sonsuz hamd-ü senâlar, Habibi Muhammed Mustafa’ya ve onun pâk olan âl-i ashabına salât-ü selamlar olsun. Mevlâmız (Celle Celalühü) Kur’ân-ı Kerîm’inde: AYET 1 “Ey îmân etmiş olan kimseler! Allâh’tan hakkıyla sakının ve sâdık kimselerle (bedenen ve rûhen, madden ve mânen) berâber olun.”1 buyurmuştur. Habibi Muhammed Mustafa (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz de Ebû Hureyre (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i şerîflerinde: AYET 2 “Şüphesiz Allâh, her yüzyılın başında bu ümmet için onların dînini (sonradan ortaya çıkan bidatlarden temizleyip sünneti ihyâ ederek) yenileyecek bir zâtı gönderir.”2 buyurarak, Rabbimizin Din-i Mübin-i İslâm’ın takviyesi için (kulları arasından hususi seçtiği) dostlarını Ümmet-i Muhammed’e ikram etmiştir. Âyet-i kerîme ve hadîs-i şerifler ışığında Rabbimizin bu asırda dinini tecdid için Ümmet-i Muhammed’e bahşettiği dostlarından birisi asrımızda yaşayan Mahmud Efendi Hazretleri’dir. Daha sonra Mahmud Efendi Hazretlerimizin mücâdele ile geçen hayatını; dostlarından, talebelerinden, ihvanından ve kendisi ile hukuku olan kişilerden imkânımız nisbetinde ulaşıp görüşebildiklerimizle mülâkat yapmaya çalıştık. Sonrasında orada konuşulanları kâğıda dökerek ihvân-ı kirâmın hizmetine sunmak için birkaç yıldır uğraş içerisindeydik. Hamdolsun ki bugün bu çalışmalarımız meyvesini verdi ve bu kıymetli eseri vücûda getirmeye Allâh-u Teâlâ’nın izniyle muvaffak olduk. Samimiyetle yaptığımız bu çalışma ve gayretlere rağmen bu eser de elbette ki noksandan hâlî değildir. Ama inanıyoruz ki Efendi Hazretlerimizin hayatı ve dostları ile geçen hatıralarını cemetmesi cihetinden eşsiz bir eser olacaktır. Mustafa İsmet Garibullah Büyük Şeyh Efendi Hazretleri’nin kıymetli eseri olan Risâle-i Kudsiyye’sindeki: ”Bulam dirsen garib bülbül o yârî, Bu aktab gülşeninde eyle zârî. Gönül ver bunlara feyz ola cârî, Bulur teslim olanlar Feyz-i Bârî. Hemân teslim olup Hakk’a gidelim, Cemâli bâ kemâle seyr idelim.” ”Ey garib bülbül (ey sâlik!) O yâri (Mevlâ’yı) bulayım diyorsan, istiyorsan. Bu kutupların (büyük velîlerin) gülşeninde (gül bahçesinde) öt. Bunlara râbıta et ki feyiz (sana doğru) akıcı ola. Bu zatlara teslim olanlar, gönül verenler Mevlâ’nın feyzini bulur. Hemen teslim olup Hakk’a gidelim, Cemâli bâ kemâle seyredelim.” 3 kıymetli beyitlerini ve tebe-i tâbiîn neslinden olan büyük hadîs âlimi Süfyân ibni Uyeyne (Radıyallâhu Anh)ın: AYET 3 “Sâlihler anıldığında rahmet(ler) yağar.”4 sözünü kıymetli okuyucularımıza ithâf ederken, bu eserin başta (ihvân) kardeşlerimizin (mânevî) râbıta (bağ)larının kuvvetlenmesine vesile olmasını, sonra da Ümmet-i Muhammed’in Allâh (Celle Celâlühü)ne kulluk vazifelerini edâda güzel bir rehber ve netice olarak bütün insanlığa bir hidayet vesilesi olmasını Allâh-u Teâlâ’dan niyaz ederim. 17 Cemâziyelevvel 1443 / 21 Aralık 2021 Ahıska Neşir Heyeti BESMELE TAKDİM Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı Kerîm’inde şöyle buyurmaktadır: TAKDİM 1 “Âgâh olun; şüphesiz Allâh’ın velileri ki, onlar üzerine hiçbir korku yoktur ve ancak onlar mahzun olmayacaklardır! O kimseler ki iman etmişlerdir ve hakkıyla sakınmakta bulunmuşlardır.”5 Ebû Hureyre (Radıyallâhu Anh)dan rivâyet edilen bir hadîs-i kudsîde Rasûlüllâh (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: TAKDİM 2 “Allâh-u Teâlâ buyuruyor ki: ‘Ben kulumun Bana olan zannı yanındayım (Bana nasıl itikat ederse öyle bulur). Kulum Beni andığı zaman Ben (mânen) onunla beraberim, o Beni nefsinde (içinde, gizlice) zikrederse, Ben de onu nefsimde (Zât’ımda) zikrederim. Eğer o Beni bir cemaat içinde zikrederse, Ben de onu onlardan daha hayırlı bir cemaat içinde anarım. Kulum Bana bir karış yaklaşırsa, Ben ona (mânen) bir arşın yaklaşırım. Kulum Bana bir arşın yaklaşırsa, Ben ona (mânen) bir kulaç yaklaşırım. Kulum Bana yürüyerek gelirse, Ben ona (mânen) koşarak gelirim.”6 Mevlâ Teâlâ, Hûd Sûresi’nin 120. âyet-i kerîmesinde şöyle buyurmaktadır: TAKDİM 3 “O peygamberlerin haberlerinden her birini, kendisiyle senin gönlüne (sabır ve) sebat vereceğimiz şeyleri böylece sana peş peşe anlatmaktayız. İşte bunda sana, o hak (ve hakikatleri ihtiva eden bilgiler), büyük bir vaaz(u nasihat), inananlar için de iyi bir öğüt gelmiştir.” Sâlih zatlardan birisi şöyle söylemiştir: “Yaşanmış hikâyelerin dinleyiciler üzerinde gerçekleşen tesiri, diğer yollarla gerçekleşen tesirden daha kâmil ve etkileyicidir. Bu sebeple yaşanmış hikâyeler ve kıssalar, Allâh’ın ordularından bir ordudur ki Allâh-u Teâlâ onlarla ârif olma yolundakilerin kalbini sabitleştirir, güçlendirir.” Âyet-i kerîmenin ifade ettiği “Büyük bir vaaz-u nasihat” olacağını ümit ettiğimiz ibret dolu kıssaların anlatıldığı bu eserin, şeriat ve tarikattaki noksanlarımızın ve kusurlarımızın telâfisine vesile olmasını Cenâb-ı Hak’tan niyâz ediyoruz. Üstâdımız Mahmud Efendi Hazretleri şöyle buyurmuştur: “Kâmil bir mürşidi bulduktan sonra iş tamam değil, bu defa da onu (hakkı ile) dinlemek lazım.” Mahmud Efendi Hazretleri’nin ilmî ve amelî fazîletleri ile bir ömür buyunca yaptığı hizmetleri, kendisini tanıyanlar nezdinde yakînen bilinmektedir. Bu hizmetlerin semereleri ise inkâr edilemez bir hakikat olarak gözler önündedir. Nitekim Mahmud Efendi Hazretleri, hafızlığını yaptığı altı yaşından itibaren cemaatle namazı hiç bırakmamış, farzlar, vacibler, sünnetler şöyle dursun, İslâm’ın en küçük bir edebini dahi terk etmeye razı olmamıştır. Günlük uykusu birkaç saati geçmeden bütün vakitlerini ilme, zikre ve tebliğe sarf eden Mahmud Efendi Hazretleri, binlerce hoca, on binlerce talebe yetiştirmiş ve milyonları Ehl-i Sünnet yolunda şuurlandırmaya muvaffak olmuştur. O, Horasan erenleri, Mâverâünnehir ulemâsı ve Buhârâ meşâyih-ı kirâmının Anadolu’ya gelerek başlattıkları tasavvuf temelli hidayet ve irşad yolunu devam ettirmiş, Selçuklu ve Osmanlı ile devletleşen bu anlayışın en mükemmel bir mümessili olmuştur. 2009 senesinde Şâm-ı Şerîf’i ziyareti sırasında kendisi şerefine ulemâ meclisi tertip edilmiştir. Bunun ardından 2010 yılında milyonlarca Müslüman’ın üyesi olduğu Hindistan Haydarâbâd Diyobend âlimleri heyeti tarafından, Muhammed Kasım en-Nânûtevî Hazretleri adına Mahmud Efendi Hazretleri’ne “İslâm’a Üstün Hizmet” ödülü takdim edilmiştir. 2011 senesinde ise, Kâbe-i Muazzama’nın tavaf alanını kaplayan elli bine yakın ihvânıyla büyük bir umre yapmıştı. İşte bu uluslararası organizasyonların görüntülerinin sosyal medya aracılığıyla dünyaya yayılmasının ardından İslâm âleminin kendisi hakkında bilgi edinme talebi artmıştır.7 Tarikata yeni intisab eden mürîdânın da oldukça ziyadeleşmesi ve hakkında yeterli bilgiye sahip olma imkânını her zaman bulamaması, Mahmud Efendi Hazretleri hakkında kâfi derecede malumat içeren bir eser hazırlanmasını elzem kılmıştır. Bu vesile ile bir an önce süratli bir çalışmaya giriştik ve ilk olarak;2010 senesinde Efendi Hazretlerimize takdim edilen “İslâm’a Üstün Hizmet Ödülü”nün öncesinde muhtasar bir eser hazırlamaya muvaffak kılındık. Daha sonraki süreçte ise bu çalışmayı biraz daha faydalı hale getirmeye gayret ederek, hem ilave bilgiler içeren, hem de görsel olarak eski günleri yâd eden bir eser hazırlamış, bu çalışmayı daha sonra Arapça diline de çevirerek hizmete sunmuştuk. Bu eser, muhtasar da olsa gerekli malumatı içermekte, halen yurt dışından gelen özellikle Arap ulemâsına hediye edilmektedir. Bununla beraber uluslararası camiada, Mahmud Efendi Hazretleri ile ilgili istenilen bilgiye sosyal medya üzerinden de ulaşılabilmesi için Türkçe, Arapça, İngilizce, Rusça, Almanca, İspanyolca, Özbekçe ve Kazakça dillerinde bir tanıtım sunumu hazırladık. Her ne kadar kemâlâtı ile kendini ispatlamış olan bu zâtı anlatmaya yeterli olmasa da, en azından kendisini tanımak isteyenlere hitap edeceğini ümit ettiğimiz daha geniş bir eser hazırlamak gerektiğini müşâhede ettik. Bu kıymetli zâtın uzun yıllar yanında bulunarak üzüntüsüne ve sevincine ortak olan; talebe, hoca, ihvan ve hizmet edenleri, ondan birçok hikmet, fazilet ve kerâmet gibi husûsiyetlerin zuhûruna şâhit olmuşlardı. Kıymetli, bir o kadar da imtihan dolu bu günleri, hayırla ve gözyaşı ile yâd eden hocalarımızı ve ihvânımızı sohbetlerde dinliyor veya muhtelif yerlerden okuyarak hasbelkader istifade ediyorduk. Efendi Hazretlerimizin hizmetkârları olarak, huzur ve hikmet dolu bu hayatın daha tertiplice nesilden nesile aktarılabilmesi için kapsamlı bir çalışma başlatarak çıktığımız uzun yolculuklar neticesinde ulaştığımız hocefendiler, ihvan ve sevenleri ile röportajlar yaptık. Bununla beraber daha eklenebilecek birçok malumatın olduğu kanaatindeyiz. Siz değerli okurlarımız veya tanıdıklarınızın elinde, bu esere yeni baskılarında katılabilecek malumat olabilir. Bunları bizimle paylaşmak sûreti ile bu eserin daha kapsamlı bir hale gelmesi noktasında sizler de bu kıymetli çalışmada katkı sahibi olabilirsiniz.8 Gâyemiz; sonraki nesillere, kaynağından sâfi bir şekilde hazırlanmış eser bırakabilmektir. Tâ ki onlar da bu kutlu kapının füyûzâtından istifade edebilsin ve bu yolda hevesleri daha da ziyade olsun. Tüm bunlarla beraber elinizdeki 2 ciltlik bu eser için “Efendi Hazretlerimizin hayatındaki her merhaleyi tek tek anlatıyor.” diyemeyiz. Nitekim daha eklenecek çok şeylerin olduğu bilinci ile çalışmalarımızı devam ettirmekte, henüz kendileri ile mülakat yapamadığımız hocaefendi ve ihvanımız ile görüşmelerimizi sürdürmekteyiz.
552.84 ₺