-
Başörtüsüz Demokrasi'de Adı Konmamış Darbe
Türkiye’deki başörtüsü yasağı, kendilerini “başörtüsü mağduru” olarak tanımlayan sosyal bir sınıfın doğmasına sebep olmuş, son yirmi senede bu konu kanserleşmiş bir yara halini almıştır. Sağlıklı bir şekilde istatistiklere yansıtılsa, bu yaranın dolaylı veya dolaysız olarak Türkiye’de yaşayan her ailenin sorunu olduğu ortaya çıkacaktır. Bu sosyal afet, Türkiye insanını bölmek, sınıflara ayırmak ve başörtülü insanları rencide etmekten başka bir amaca hizmet etmemektedir. Bu zaman ve çağda, insanca muamele görmek herkesin hakkı olmalıdır. Bu açıdan, bu kitapta aktarılanlar, “Hakların ihlali, bu hakların başka haklar üzerinde oluşturabileceği ‘muhtemel tehdit’ ile meşruiyet kazanır mı?” sorusuna cevap bulmaya da bir nebze vesile olmaktadır.
20.35 ₺ -
Örtünün Altında Kalanlar
Ülkemizde başörtüsü yasağı maalesef onun adıyla özdeşleşen, "trade-mark"i haline gelen bir Türkiye "sembolü" oldu. Onyıllarca insanlar akla hayale sığmayacak muamelelere maruz kaldılar. Sadece yasağın öncelikli hedefi olan kadınlar değil, zamanla onların yakınında duran, durabilen erkekler, çocuklar, analar, babalar da mağdur oldular. Kalpler kırıldı, yuvalar yıkıldı, aileler fiziksel ve(ya) duygusal anlamda bölündü. Konuyla ilgili çok şey söylendi ve yazıldı. Birçoklarının da üstü örtüldü düşününüz ki 1981 itibariyle resmi anlamda başlayan bir yasak ancak 1999 senesinde dünyaca tanındı. "Türkiye'de birşeyler yanlış gidiyormuş..." şaşkınlığıyla uluslararası arena Türkiye'ye gözlerini dikti. Ve bir daha da çevirmedi. Bu satırların yazarı ne ilk ne de son başörtüsü yasağı mağduru oldu. Ama onun kimliğinde ve fakat bütün başörtülü kadınları hedef alan "bu kadın-lar-a haddini bildirin!" bu gezegenin en ücra köşesinden de duyuldu.
81.60 ₺ -
Batıda Müslüman Olmak
Batı'da Müslüman Olmak kitabıyla, içinde yaşadığımız küresel köyün bir ferdi olarak Türkiyeli eski milletvekili kimliğinin ötesinde Batı'da yaşayan bir Müslüman'ın kaleminden Batı'ya bir pencere açıyoruz. Sonuç olarak çekilişlerle dolu bir Batı resmi çıkıyor karşımıza. Kah kızıp kah seviyoruz onu. Bugz edilmesi gereken gerçeklerinin yanı sıra, öz vatanımızda, İslam dünyasında mahrum bıraktığımız, batı da yaşaya bildiğimiz güzellikleri konuşuyoruz. Hep gıpta ediyor hem de imtina ediyoruz. Bu karöaşıklık bizim batı'yla olan ilişkimizden kaynaklanan sorunsaldan değil sadece, aynı zamanda Batı'nın kendi içinde yaşadığı çelişkilerde de zemin buluyor.
88.40 ₺