-
Buharide Temizlik
اَلْحَمْدُ لِلّٰهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِناَ مُحَمَّدٍ وَعَلَى آلِهِ وَصَحْبِهِ أَجْمَعِينَ Bizleri maddî ve mânevî pisliklerden temizleyen ve üzerimizdeki nimetlerini tamamlayan Cenâb-ı Hakk’a nihâyetsiz şükürler, sonsuz hamd ü senâlar olsun! Kendisinden sonra gelecek olan “kardeşleri”ni görmeyi hasretle arzu eden, Kıyâmet günü onları abdest âzâlarındaki nûrdan tanıyacağını haber veren ve onlara ikrâm etmek için Havz’ının başında hazırlık yapan Nebiyy-i Ekrem Efendimiz’e sonsuz salât ü selâm olsun! Âyet-i kerimede: “…Allah Teâlâ temizlenenleri sever!” buyruluyor. Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) de: “Allah (c.c) temizdir, temizliği sever!” “Temizlik imanın yarısıdır.” buyuruyorlar. Melekler de temizlikten hoşlanır, kirlilikten rahatsız olurlar. İnsanın rûhu da ancak temizlikte huzur bulur. O hâlde bir Müslüman için temizlik, vazgeçilmez bir düsturdur. Hayatın temelidir. Ümmet-i Muhammed’in alâmet-i fârikasıdır. Müslümanın elbisesi temizdir, bedeni temizdir, mekânı temizdir, kalbi temizdir, rûhu temizdir, aklı temizdir, duyguları temizdir, lisânı temizdir, lokması temizdir… Hâsılı bir Müslümanın her şeyi temizdir. Bunların nasıl temizleneceğini de bizlere Cenâb-ı Hak -azze ve celle- Hazretleri, Rasûlü (s.a.v) vâsıtasıyla öğretmiştir. Abdest ve gusül ile maddî olarak başlayan temizlik, namaz, Kur’ân-ı Kerîm tilâveti ve tavâf gibi ibadetlerle mânevî âleme geçer, mü’minin dünyasını arındırır; kalbini, rûhunu ve âhiretini nurlandırır. Vücûdun dışını temizleyen abdest ve gusül, insanın rûhuna da anında sirâyet eder. Bu sebeple mü’minler devamlı abdestli bulunmaya dikkat ederler. Hatta yatarken bile abdest alırlar ki rûhları bedenlerinden ayrılıp gittiğinde uyanıncaya kadar abdestli bulunsun. Mü’min abdest aldığında nasıl bir mânevî hâl kazanıyor ki şeytanlar ondan uzaklaşıyor ve melekler kendisine yaklaşıyor. Abdestsizlik hâli de nasıl bir mâhiyet arzediyor ki melekler bundan rahatsız oluyor ve o insandan uzaklaşıyorlar. Bunlar dünya gözüyle görülemeyen ancak sâdık haberle bilinebilen hususlar. Buraya kadar bahsettiğimiz temizlikler su ile yapılıyor. Ama Cenâb-ı Hak su ile birlikte toprağı da Nebiyy-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz’e temiz ve temizleyici kılmış. Bu sebeple su bulamadığımızda temizliğimizi toprakla yaparız. İşte bu kitapçıkta abdest, gusül ve teyemmümle alâkalı mühim bilgi ve hükümleri bulacağız. Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) bu hususta bizlere neler öğretmiş onu göreceğiz inşaallah. Bu eser, İmâm Buhârî (r.a)’in Sahîh’inin muhtasarı (özeti) olan Tecrîd-i Sarîh kitabının temizlikle alâkalı bölümlerine yapılan kısa bir şerhten ibarettir. Bu eserin ortaya çıkmasında emeği geçen Sami Kaya, Veli Yasin Tabak ve Muhammed Yenigün kardeşlerime çok teşekkür eder, gayretlerimizin hepimiz için birer sadaka-i câriye olup bizleri Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’e yaklaştırmasını Cenâb-ı Hak’ın lûtf u kereminden niyâz ederim. Cenâb-ı Hak bedenlerimizi, rûhlarımızı, kalplerimizi ve hislerimizi tertemiz eylesin! Temiz bir vaziyette huzûruna kabûl buyursun! Bu gayretlerimizi de sadaka-i câriye eyleyip onlardan nice mü’minlerin istifâde etmesini nasîb ve müyesser eylesin! Âmîn! Dr. Murat Kaya 20 Kasım 2015 Küçük Çamlıca
175.00 ₺ -
Buharide İman ve İlim
Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’i âlemlere rahmet olarak gönderen ve bizleri O’na ümmet eyleyen Cenâb-ı Hakk’a nihâyetsiz hamd ü senâlar olsun! Allah’ın dînini en güzel şekilde tebliğ ve tebyîn eden, ebedî kurtuluşumuza vesîle olan ve âlemlere nûr saçan bir kandil kılınan Nebiyy-i Ekrem Efendimiz’e sonsuz salât ü selâm olsun! Hadîs ilmi, bütün yakînî ilimlerin başı, dînî ilimlerin dayanağı ve esâsıdır. Dînî ilimlerin ikinci kaynağı olması bakımından Kur’ân-ı Kerîm’den sonra en mühim ilimdir. Kur’ân-ı Kerîm’i tefsir ve beyân eder. Hadîs-i şerîfler, karanlıkları aydınlatan ışıklar, hidâyete götüren yol işâretleri ve her tarafı aydınlatan dolunay mesâbesindedir. Kim onlara boyun eğer, muhâfaza eder ve şuuruna varırsa, doğruyu bulur, hidayete kavuşur ve kendisine pekçok hayırlar ve lûtuflar ihsân edilir. Kim de hadîs-i şerîflerden yüz çevirir ve onlara sırt dönerse, azar ve boşluğa düşer; zarar ve ziyânını artırmaktan başka bir şey yapmaz. O Yüce Peygamber r, yerine göre bazı şeyleri yasaklamış, bazı şeyleri emretmiş; îkâzlarda bulunmuş, müjdeler vermiş, temsiller getirmiş ve nasihatlarda bulunup hatırlatmalar yapmıştır. Bu hâliyle hadîs-i şerifler ve Sünnet-i Seniyye, en az Kur’ân kadar mühimdir. İslâmî ahkâmın bilinmesi için hadis bilgisi zarûrîdir. Yani şer’î esasları ve hükümleri öğrenebilmek için, Rasûlullah r Efendimiz’in Sünnet’inden başka bir yol yoktur. Maslahatlar ise tecrübe, sâdık nazar, istintaç gibi yollarla da öğrenilebilir. Her asırda ıslahatçıların, ümmetin gidişâtını değerlendirmek ve sapmaları tesbit etmek için kıstas olarak mürâcaat edecekleri vazgeçilmez asıl (temel ölçü), hadîs-i şerîfler ve Sünnet-i Seniyye’dir. Îtidâl hâli ancak Sünnet vâsıtasıyla korunabilir. Eğer Sünnet yolu terkedilir, nebevî irşadlara sırt çevrilirse, ümmet ifrat ya da tefrîte düşer, denge bozulur. “Muhakkak ki sizin için Allah Rasûlü’nde pek güzel bir örnek vardır!” âyet-i kerimesiyle bizlere takdim edilen fiilî örneğin ihmâl edilmesi, dînî hükümlerin hayata tatbîkini imkânsız kılar. Hz. Ömer t şöyle buyurur: “Bazı insanlar gelip Kur’ân’daki müteşâbih âyetleri öne sürerek sizinle tartışacaklar. Onlara karşı hadis-i şerîf ve Sünnet-i Seniyye ile mücâdele edin! Zîrâ ashâb-ı sünen yani hadîs-i şerifleri bilen kişiler, Allah’ın kitâbını en iyi bilen kimselerdir.” (Dârimî, Mukaddime, 17/121) Hevâ ehli sapık fırkalardan bir grup Ali bin Ebî Tâlib t ile tartıştı. İbn-i Abbâs v ona: “-Ey Ebü’l-Hasen, Kur’ân-ı Kerîm veciz bir kitap olup pekçok mânâyı aynı anda ihtivâ ettiği için herkes kendi anlayışına göre delil getirebilir. Sen bir âyet okursun, onlar da başka âyetler okurlar. Onlarla Sünnet’ten delil getirerek tartış! Zîrâ onlar Sünnet adına yalan söyleyemezler!” dedi. Diğer bir rivâyete göre Ali bin Ebî Tâlib t İbn-i Abbâs v’yı Hâricîler’e göndermiş ve ona şöyle buyurmuştur: “-Onlara git ve kendileriyle tartış! Ancak onlara Kur’ân’dan delil getirme! Zîrâ o çok yönlüdür. Onlarla, Sünnet’ten delil getirerek tartış!” (Süyûtî, Miftâhu’l-cenne, s. 59) Kur’ân, özlü ve mûcizevî bir kitap olduğu için çok yönlüdür. Bu sebeple zayıf akıllı insanlar da kendilerine göre âyetleri anladıklarını zannedebilirler. Onlara âyet-i kerimenin hakîkî mânâsını anlatmak imkânsız hâle gelir. Sünnet-i Seniyye ise Kur’ân’ın tefsiri olduğu için son derece açık ve nettir. Onu herkesin kendi anlayışına göre sağa sola çekmesi, bir kaçış yolu bulması çok zordur. Bu sebeple sapık fırkalar ilk olarak hadîs-i şerîflere, Sünnet-i Seniyye’ye ve ashâb-ı kirâma saldırırlar. Onları îtibarsız hâle getirdiklerinde Kur’ân-ı Kerîm’e kendi hevâ ve heveslerine göre rahatça mânâ yükleyebileceklerini düşünürler. Eyyûb es-Sahtiyânî g şöyle buyurur: “Bir kişiye Sünnet’ten bahsedildiğinde o: «Bırak bunları, sen bize Kur’ân’dan haber ver!» (Diğer bir rivâyette) «Sen bize Kur’ân’la cevap ver!» derse, bil ki o kişi kendisi sapıtmış olduğu gibi insanları da saptırmaktadır.” İmâm Evzâî g şöyle buyurur: “Bunun sebebi Sünnet’in Kur’ân üzerinde hüküm koyucu (yani onu açıklayıcı ve tefsir edici) olarak gelmesindendir.” Yine Eyyûb es-Sahtiyânî g şöyle buyurur: “Bir şahıs, tâbiînin büyüklerinden Mutarrif bin Abdullah’a; «Bize sadece Kur’ân’da olanlardan bahsedin!» deyince ona şöyle seslenir: «-Vallâhi biz Kur’ân’ın yerine başka birşey koymak arzusunda değiliz. Bilâkis, Kur’ân’ı bizden daha iyi bilen zâtın (îzâhlarını öğrenmek) istiyoruz».” Kur’ân-ı Kerîm ile birlikte Sünnet-i Seniyye’ye uymak da vâciptir. Dînin düzeni, ancak Rasûlullah r Efendimiz’in Sünnet’ine uymakla mümkün olur. Kurtuluşa erenler (fırka-i nâciye), hem îtikadda hem de amelde Kitap ve Sünnet’ten açık olarak anlaşılan, sahâbe ve tâbiînin büyük çoğunluğunca kabul edilen esaslara sarılanlardır. Rasûlullah r Efendimiz’e uymamak ise helâki muciptir. Şu hadîs-i şerif bunu ifade etmektedir: “Benimle sizin durumunuz şuna benzer: Bir adam ateş yakar. Ateş etrafı aydınlatınca pervâneler (gece kelebekleri) ve aydınlığı seven bir kısım hayvanlar bu ateşe kendilerini atmaya başlar. Adamcağız onlara mânî olmaya çalışır. Ancak hayvanlar galebe çalarak pek çoğu ateşe düşer. Ben, ateşe düşmemeniz için sizi belinizden yakalıyorum, ancak siz ateşe atılmak için koşuyorsunuz!” (Buhârî, Rikâk, 26) Dîne ehemmiyet vermeme ve onu ihmâl etmenin en büyük sebebi, Sünnet ile amelin terkedilmesidir. Rasûlullah Efendimiz r bu hususta şöyle buyurmuşlardır: “Benden önce Allah’ın gönderdiği her peygamberin, mutlaka ümmetinden havârîleri ve arkadaşları olmuştur. Bunlar onun sünnetiyle amel ederler, emirlerini de yerine getirirlerdi. Onlardan sonra öyle nesiller gelmiştir ki, yapmadıklarını söyleyip, kendilerine emredilmeyeni de yapmışlardır. Kim bu gürûha karşı eliyle mücâhede ederse mü’mindir. Kim onlarla diliyle mücâhede ederse o da mü’mindir. Kim de onlarla kalbiyle mücâhede ederse o da mü’mindir. Bunun gerisinde artık hardal tanesi kadar iman yoktur.” (Müslim, Îmân, 80) Bu sebeple Rasûlullah r Efendimiz’in hadîs-i şerîfleri ve Sünnet-i Seniyyesi ile alâkalı çalışmalara ağırlık vermek îcâb eder. Biz de İmâm Buhârî’nin Sahîh isimli eserinin muhtasarı olan Tecrîd-i Sarîh’e yaptığımız kısa şerh çalışmasıyla bu sahaya mütevâzı bir katkıda bulunmayı arzu ettik. İstifâdenin daha kolay olması için küçük kitaplar hâlinde neşrini düşünerek öncelikle İmân ve İlim kitaplarını muhterem okuyucularımıza arzediyoruz. İnsan için en mühim şey îmân ve ilimdir. Îmân ondan istenen esas vasıf olup ilim de îmânın hizmetçisidir. İlim, îmânın nasıl olacağını gösterdiği gibi nasıl muhâfaza edilip îcâbının nasıl yerine getirileceğine de ışık tutar. İbrâhîm u dua ederken mârifetullâhı ibadetten evvel zikreder ve şöyle buyururdu: “Yâ Rab, bana bir hikmet ihsân eyle ve beni sâlihler zümresine ilhâk buyur!” (eş-Şuarâ, 83) Onun, “bana hikmet ihsân eyle” duâsı, eşyânın hakîkatinin bilinmesiyle tefekkür gücünün gelişmesine işârettir. “Beni sâlihler zümresine ilhâk buyur” duâsı ise ifrat ve tefritten sakınmak sûretiyle amelî gayretin gelişmesine işâret etmektedir. Böylece İbrâhîm u ilmi, amele takdim etmiştir. Bu ve benzeri Kur’ânî deliller, usûl (akâid) ile alâkalı bilgilerin fürû (ahkâm) ile alâkalı ilimlerden evvel öğretilmesinin vacip olduğunu gösterir. Bu sebeple İmâm Buhârî g önce vahyi, sonra îmânı, ondan sonra ilmi ele almış, bunlardan sonra da abdest, gusül, namaz, zekât, hac gibi mevzûlara geçmiştir. Son olarak, bu eserin ortaya çıkmasına vesîle olan Sami Kaya ve Veli Yasin Tabak kardeşlerime çok teşekkür eder, bu yoldaki gayretlerimizin hepimiz için birer sadaka-i câriye olup bizleri Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz’e yaklaştırmasını Cenâb-ı Hak’ın lûtf u kereminden niyâz ederim. Cenâb-ı Hak, bütün kullarına hidâyet lûtfederek İslâm’ı istikâmet üzere yaşamayı nâsîb buyursun! Âmîn! Dr. Murat Kaya 20 Nisan 2015 Üsküdar
187.50 ₺ -
Birinci İstişare
İnsan; “Hâlikın yarattığı, Ahsen-i takvim sırrına mazhar, en yüce mahluk,Bütün mevcudât onun, Emirlerine müsahhar.Hayat, akıl, dil, ilham, Ona bahşolunmuştur.İş, düzen, vücut, imkân Ona arzolunmuştur. İlim, fazilet ona, Farz olarak verilmiş. Nizam ve san’atla, o,Huzura getirilmiştir...
70.00 ₺ -
Bahar Gelince
‘Niyet hayır, akıbet hayır’ düşüncesiyle siz bir kapı aralarsınız, araladığınız o kapının ardından başka kapılar açılır. Kendinizi hayatın dört mevsiminin, renklerinin, kokularının ve nimetlerinin arasından geçirecek bir yolun başında bulursunuz. Yürüyeceğiniz bu yolda yüzleşeceğiniz hayaller, ümitler, sevinçler, üzüntüler ve kırgınlıklar hayatın kendisidir. Yolculuğunuz sırasında doğru istikamette samimiyet, azim ve gayretle ilerleyip emek vererek tabiatla bütünleşebilir; insana huzur veren renk renk, burcu burcu kokan çiçekler ve meyvelerle ruhunuzu dinlendirebilirsiniz. Gönül dünyanızı tatlı bir bahar esintisiyle dolduracak bu kitap; sadece tüketmek yerine üretmeyi tercih ederek fıtrat gereği, ‘sadık yâr’ kara toprağın bağrına başını koyanların hikâyesidir.
129.50 ₺ -
İlim Risalesi
Kitabın Yenilenmiş Baskısıdır. İslam dini ilim dinidir. Dünya üzerinde ilk defa okuma yazma seferberliğini Hazreti Kur'an ilan etmiştir. Çünkü,Peygamberimiz'e (s.a.v.)Allah(c.c.) tarafından gönderilen vahyin ilk ayeti "oku"diye başlamaktadır. "Yaratan Rabbinin ismiyle oku, ki o insanı pıhtılaşmış kandan yarattı." "İlim talebi her müslüman erkek ve kadına farzdır." "Amelsiz ilim,meyvesiz ağaç gibidir."
122.50 ₺ -
Azizan
Dışı Renksiz İçi Cenksiz Erler Kitabı Azîzân Bedr-i hafâ Hazret-i Sâmi Efendi’ye; acz ile... “Aşk’tır insana yüklenen en kutlu duygu. İnsana özgürlüğünü yani Rabbine kul olmayı ‘aşk’ buldurur; medeniyetleri ancak özgür ruhlar yani ‘aşıklar’ kurmuştur, güneşin yönü değişinceye kadar da bu böyle olmaya devam edecektir.” Romanda, Buhara-Harezm hattında Nakşî rehberlerinin, Harezm şahı Celâleddin Mengüberti’nin ve Azîzân’ın, Anadolu’ya sevkettiği bir müridi vasıtasıyla Hazreti Mevlânâ, Sultan Veled, Selçuklu Sultanı Alaeddin Keykubat ve Harezmli uç beylerinin yön verdiği Anadolu’nun İslamlaşma ve vatanlaşma sürecini tekmil etmesi tarihî kayıtlar zemininde işleniyor. Eser bize manevî tarihin hâl diliyle Harakanî Hazretlerini ve Azîzân’ı anlamadan ne Selçuklu ne Osmanlı ne de Yeni Türkiye anlaşılabilir derken; günümüzde ümmet coğrafyasında nizâm-ı âlem için asırlar boyu adl ile sancaktarlık yapmış bir milletin manevî dokusunu bir nakış gibi işleyen İslâm rehberlerinin mayalayıcı rolünü tezyif edici müstağrip bakış açısına karşı, nebevî irşad usûllerini başlarına tâc, gönüllerine sirâc edinen Yûsuf Hemedânî, Hâce Abdülhâlık Gucdevânî, Hâce Ârif Rivegerî, Hâce Mahmud Fagnevî ve Hâce Ali Râmitanî gibi silsilevî ruh önderlerinin ışıklı hayatlarından yansımalar sunarak sözsüz esas duruşunu da yerine getirmekte.
210.00 ₺ -
Ashabı Kiram Cilt 2
Ashâb-ı Kiram Menâktbı ne demek? Peygamber Efendimize çağdaş olma, onu görme ve ona inanma bahtiyarlığına ermiş mü'minierin mübarek hayatlarından destansı öyküler demek... Bugünün insanı, onların tarihçe-i hayatlarını tekrar tekrar okumaya, onlarla sohbetleşmeye, İhtirasların terbiyesi için muhtaçtır. Onları bir bir seçen şuurlu kalem, tercihini bu bilinçle yapıyor. Sevenlerini saadet çağı ikliminde nefeslendirmeyî arzu ediyor.
171.50 ₺ -
Ashabı Kiram Cilt 1
Ashâb-ı Kiram Menâktbı ne demek? Peygamber Efendimize çağdaş olma, onu görme ve ona inanma bahtiyarlığına ermiş mü'minierin mübarek hayatlarından destansı öyküler demek... Bugünün insanı, onların tarihçe-i hayatlarını tekrar tekrar okumaya, onlarla sohbetleşmeye, İhtirasların terbiyesi için muhtaçtır. Onları bir bir seçen şuurlu kalem, tercihini bu bilinçle yapıyor. Sevenlerini saadet çağı ikliminde nefeslendirmeyî arzu ediyor.
177.80 ₺ -
365 Kuran Kelimesi
Bizler bir gecede cahil bırakılmış, sistematik ve planlı bir gayret ile ecdadı ve Kur’anıyla arasındaki bağlar kopartılmaya çalışılmış bir millete mensubuz. Elli sene önce kullanılan dil bugün kullanılan dil arasındaki feci seviye kaybına bakarak şunu fark etmemiz gerekiyor: Dilimizi koruma ve kollama gayretine girmeye mecburuz. Bir yerde durmak, bir dayanak noktası bulmak ve “bu noktadan geriye düşmememiz gerekiyor” demek zorundayız. Bunun için de önce dilimize ne yapıldığını anlamamız gerekiyor. Dilimize yapılan bellidir. Türkçemizin İslam’la, Kur’an’la irtibatı kopartılmaya çalışılıyor. Dilimizi muhafaza etmek, onunla Kur’an arasındaki tam bin senedir dokunmuş o rabıtayı korumak istiyorsak yapacağımız sabit bir noktada direnmektir. O sabit nokta ise Kur’anımızdır. Kur’an kelimelerini yaşadığımız, yaşattığımız, müdafaa ettiğimiz, öğretip, öğrendiğimiz müddetçe dilimizi muhafaza etmiş olacağız. Dilimizi muhafaza edersek kendimizi muhafaza edeceğiz. İddiamızı, rüyamızı, derdimizi, nereden gelip nereye gittiğimizi başkalarından öğrenmek zorunda kalmayacağız. Kur’anımız sadece hayatımız için değil, dilimiz için de yapışıp ayrılığa düşmediğimiz, sarılıp kurtulduğumuz sağlam bir ip olacak. Ey Kur’anını seven, diline itina gösteren ve bu ikisinin arasındaki irtibatı gören ve anlayan kardeşim! Yapılanlar canını mı sıkıyor, oturup kalmak gücüne mi gidiyor? Dildeki tahribata karşı bir şeyler mi yapmak istiyorsun? Dedenle, kitabınla aranı açmak isteyenlere “dur” demeye ne dersin? Yapacağın çok basit bir şey var. Sana 365 Kur’an kelimesi veriyoruz. Bugünden tezi yok her gün bir kelimeyi öğren. Bir senenin sonunda gönlün ve zihnin Kur’an kelimeleri ile şenlendiğinde sen Kur’an’la irtibat noktasında çok farklı bir yerde olacaksın. Bu yer Rabbimizin, milletimizin ve ecdadımızın sevdiği, istediği, beğendiği ve fakat dil uydurukçularının hiç arzu etmediği bir yer olacak, bundan hiç şüphen olmasın.
385.00 ₺ -
Nebiler Silsilesi Ders Kitabı 1
Nebiler Silsilesi Ders Kitabı 1 Kur’ân-ı Kerim’de mübarek isimleri geçen peygamberlerin hayatından hikmet ve ibret tabloları. Nebîler Silsilesi’nden ihtisar edilerek ders kitabı formatında hazırlanan iki cilt ve bunlara ait soru kitapçıkları. Hz. Mevlânâ der ki; “Kur’ân-ı Kerîm peygamberlerin hal ve evsafından ibarettir. Onu huşû ile okuyup tatbik edersen, kendini nebîlerle, velîlerle görüşmüş farz et.” Bu kitaplar Kur’ân kurslarında okuyan, ilim ve irfan yuvalarında tahsil gören gençlerimizle onları eğiten hocalarımızın istifadesi için hazırlandı.
280.00 ₺ -
Riyazüs Salihin Arapça Yeni Dizgi
Arapça olarak basılan bu eserimizin tashih, tahriç ve tahkikleri yapılmıştır. Riyazüs Salihin Arapça Yeni Dizgi Bilgisayarlı Renkli Baskıdır
280.00 ₺ -
İzhar Mefhumu Şaban Sadoğlu
İzhar Mefhumu Kelime Anlamlı Şaban Sadoğlu İzhar mentinin izahına başlamadan önce ilk olarak nahiv ilminin tarifi mevzuu ve gayesi beyan edilmiş daha sonra da kelime ve lafız gibi bir takım temel nahiv ıstılahlaarının tarifleri zikredilip izah edilmiştir. İzhar metninin tamamının kırık manası kelime kelime tercümesi verilmiştir. İzhar metninin ayırt edebilmesi için metin koyu olarak yazılmış diğer Arapça ibareler ise açık olarak yazılmıştır. İzhar kitabındaki konuların birbirlerinden kolayca ayırt edilebilmeleri için uygun görülen yerlere ana başlıklar ve ara başlıklar konularak kitabın tamamı başlıklı hale getirilmiştir. Metinde veya mefhumda zikredilmiy olan bütün beyitlerin kelime kelime tercemeleri yazılmıştır. İzhar metninde veya mefhumda misal olarak zikredilen terkiplerin ayet-i celilelerin ve şiirlerin çoğunun terkip tahlilleri verilerek izahları yapılmıştır. Musannif Hazretlerinin görüşünün daha iyi anlaşılabilmesi için bir çok yerde Musannifin imtihanul ezkiya adlı kitabından nakilleri yapılmıştır.
390.00 ₺ -
Menakıb-ı İmam Ebu Hanife
Menâkıb-ı İmam Ebû Hanife İmam Ebû Yûsuf İmam Muhammed İmam Zehebî Elimizdeki bu eser, dünya Müslümanlarının yarısının, hatta daha fazlasının dinde İmam olarak kabul ettikleri İmam A’zam Ebû Hanîfe ve onun en büyük ve güzîde iki talebesi olan İmam Ebû Yusuf ve İmam Muhammed b. Hasan’ın hayatları, eski tabirle menkîbeleri hakkındadır. Hanefî mezhebinin bu üç büyük imamının doğum, nesep, fıkıh ve hadiste hoca ve talebeleri; ibâdet, verâ, takvâ, ahlâk yönünden fazîletleri, ilmî mücadeleleri, cerh ve ta’dil imamlarının onlar hakkındaki kanâatleri, diğer imamlarla aralarında geçen hâdiseler… Kitabı daha da önemli hale getiren ise yazarı İmam Zehebî, İslam tarihinin yetiştirdiği en büyük hadis ve tarih âlimlerinden olmasıdır. Kitabı tahkîk eden zât ise bu toprakların 20. Yüzyılda yetiştirdiği en büyük müdekkik ve münekkitlerinden olan İmam Muhammed Zâhid el-Kevserî’dir. İmam Kevserî, Hanefî mezhebinin ilk imamlarının tamamı hakkında çalışmaları vardır. İmam Ebû Hanîfe’nin bizim üzerimizdeki hakkı çok büyüktür. Bir büyük zâtın buyurduğu gibi, her gün en az bir Fatiha, üç İhlâs sûresi okuyup İmam Ebû Hanîfe’nin ruhuna hediye etmek her Müslümana lazımdır. Biz de bir nebze olsun onun bizim üzerimizdeki hakkını ifa etmek için bu kitabın tercümesini Müslüman kardeşlerimizin istifâdesine sunmaya çalıştık. Muvaffâkiyet Allah’tandır.
163.20 ₺ -
Hadislerle Kadın İşaretün Nisa 2 Cilt Takım
Toplumun temeli olan aileyle ilgili hadislerin bir araya geldiği, açıklamalarında günümüzün sorunlarına da değinilen, nebevî rehberliğin ışığını evlere taşıyacak bir başucu eseri.
1428.00 ₺ -
Arapçayı Sevdiren Kitap 2
Arapça öğrenmek isteyen adaylara kendi kendine Arapça öğrenme imkânı sunan elinizdeki bu eser, yaklaşık bir sene önce yayınlanmış olan Arapça’yı Sevdiren Kitap (1)’in devamı niteliğindedir. Bu yüzden yazarlar Arapça’yı Sevdiren Kitap (2)’den maksimum istifade için öncelikle Arapça’yı Sevdiren Kitap (1)’in iyice sindirilerek okunmasını tavsiye etmektedir. ARAPÇA’YI SEVDİREN KİTAP (2), konuların ele alınma biçimindeki orijinallik, sunum teknikleri ve zengin alıştırma seçenekleri sayesinde bir önceki kitapla atılan sağlam gramer temeli üzerine görkemli bir dil becerisi inşa etmeyi hedeflemektedir. Unutmayın ki, elinizdeki kitabın öncelikli konuları uzun yıllardır yürütülen Arapça öğretim faaliyetleri esnasındaki tecrübe ve uygulamalara dayanmaktadır. Ancak okurlarımız, eserde, sadece bu kitaba özgü orijinal konu başlıkları ile de tanışacaklardır. Yazarlar olarak naçizane bu kitap için de tavsiyemiz, konuların sırayla takip edilip iyice kavranmadan başka konulara geçilmemesidir. Arapça tecrübenizi ARAPÇA’YI SEVDİREN KİTAP (3)’le taçlandırmak üzere bir sonraki kitapta yeniden buluşuncaya kadar tüm Arapça severlere ve Gönültaşlarımıza başarılar dileriz. Arapça ilginizin sevgiye, sevginizin de aşka dönüşmesine anlamlı bir katkı yapması dileğiyle... Sade bir dille anlatım Zengin örnek sunumu İşlevsel açıklamalar Kavratıcı görseller Çok yönlü alıştırmalar Seviyeye Uygun Seçme Metinler Mini Gramer Terimleri Sözlüğü
383.25 ₺ -
Arapçayı Sevdiren Kitap 1
Bu kitap, Arapça öğrenmek isteyen adaya kendi kendine Arapça öğrenme imkânı sunma iddiası taşımaktadır. Eserde, Arapça’da “olmazsa olmaz” denilen en temel konulara yer verilmiş olup “Arapça öğreniyorum” diyen herkes bu konuları mutlaka bilmeli ve iyice kavramalıdır. Zaten, en temel konuları yeterince özümsememiş bir adayın, Arapçasını daha ileriye götüremeyeceği aşikârdır. Elinizdeki kitabın öncelikli konuları, uzun yıllardır yürütülen Arapça öğretim faaliyetleri esnasındaki tecrübe ve uygulamalara dayanmaktadır. Tavsiyemiz, bu kitaptaki konuların sırasıyla ve iyice kavranmadan asla başka konulara geçilmemesidir. Unutmayalım ki, sağlam binalar sağlam temeller üzerinde yükselir. Arapça ilginizin sevgiye, sevginizinse aşka dönüşmesine minik bir katkı yapması dileğiyle…
365.00 ₺ -
Adım Adım Kuran Dili
TÜRKİYE’NİN EN ÇOK SATAN DİL KİTABI *İLAHİYAT FAKÜLTELERİ *İMAM HATİP LİSELERİ *ARAP DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMLERİ *ARAPÇA DİL KURSLARI *EV GRUPLARI ve Kendi Kendine Arapça Öğrenmek İsteyenler İçin ÖNEMLİ KAYNAK Arapça’yı adım adım sıfırdan ele alıp en ileri gramer kaidelerini de içeren bu eser, bol cümle örnekleriyle konuların tamamen kavranmasını sağlar. Ayrıca 1300’e yakın Ayet-i Kerimeyi tahlil eder. Böylece; Kendi kendinize Kur’an’ın manasını ve hadisleri anlayabilirsiniz. Arapça telaffuzunuzu düzeltebilirsiniz, Arapça konuşan insanlarla konuşabilirsiniz, Arapça kitap ve dergileri okuyabilirsiniz, Televizyon radyo konuşmalarını anlayacak hale gelebilirsiniz. BİRİNCİ BASKIYA) ÖNSÖZ İngilizce, Almanca, Fransızca gibi çeşitli dillerin, çaba gösterildiği takdirde, yeterince öğrenilebildiği günümüzde aynı ilgiyi dünya ve ahiret saadetinin imkanlarını önümüze seren Kur’ân’ı anlamaya vesile olacak bir dile, yâni Arapça’ya göstermemek doğrusu büyük bir eksiklik… İnsanımızın bir kısmı kutsal metnimizin dilini öğrenmenin mümkün olmadığını düşünerek çalışmaya niyet etmiyor. Oysaki, bizim elinizde bulunan bu kitabın hazırlanmasına kadar yaptığımız eğitim sürecindeki tecrübelerimiz derslerimize katılanlara bu işin hiç de sanıldığı kadar zor olmadığını göstermiştir. Tecrübelerimizin ışığında hazırladığımız bu kitapta gramer-tercüme metodunu esas aldık. Anlaşılması zor olan konular, konu bütünlüğü takip edilmeksizin bol örneklerle açıklanmış ve ayrıca alıştırmalarla da bilgilerin pekiştirilmesi sağlanmaya çalışılmıştır. Arapça gramer kitaplarında genellikle konu bütünlüğünü sağlama düşüncesiyle zamanından önce gramer kuralları verilmemiş metinler sunulmakta, bu ise Arapça’da belirli bir seviyesi olan okuyucuya hitap etmektedir. Diğer taraftan, takip edilen bu metod Arapça’ya yeni başlayanları umutsuzluğa sürüklemekte, çoğunlukla da Arapça öğrenmekten vazgeçme noktasına getirmektedir. Biz bu eserimizde, daha iyi anlaşılması bakımından, bol tercümeli örnekler ve alıştırmalarla konuları işledik. Aynı zamanda konuşma ve konuşturma metodunu da ihmal etmedik. Arapça’da okunan metni doğru harekeleme metnin tercümesi için ne kadar gerekliyse, konuşma ve söyleneni anlama da o kadar gereklidir. Bol pratik yapmak ve kulak alışkanlığı kazanmak için Arapça yayın yapan radyo ve televizyon kanallarının anlaşılmasa bile izlenmesi önemlidir. Bu şekilde, küçük çocukların konuşmayı dinleyerek öğrenmesi gibi meraklılar da, gayretlerine göre, bir veya iki sene içinde kendilerine yetecek kadar Arapça’yı öğrenebileceklerdir. Aynı tecrübelerden geçen biri olarak bu kitabı hazırlamaktaki amacımız; okuyucuların Kur’ân-ı Kerîm’i aslından okuyup anlamalarının hazzını duymalarında, bir nebze de olsa, yardımcı olmaktır. Aynı zamanda bu kitap Arapça konuşmak isteyenlerin ilk adımı atmalarını da sağlayacaktır. Allah’ın Kelâmı iki kapak arasındadır. Bu kelâmın kelimelerinin anlamlarını ve gramer kurallarını öğrenmek imkansız değildir. Üstelik böyle bir çaba en zevkli ve en büyük ibâdetlerden birisidir. Çünkü ibadetlere götüren yol da ibâdettir… Unutmayalım ki, ameller niyetlere göredir... Bu kitap nasıl çalışılacak? Okuyucu, kitapta her konuda tercümesi verilmiş cümle örneklerinin Arapça’sına bakarak Türkçe’sini, Türkçe’sine bakarak Arapça’sını söyleyecek hale geldiği zaman, o konuyu anlamış demektir. Hedefi böylece belirledikten sonra, bu seviyeye gelmek için yapılacak işlem; konuların ve kelimelerin bol bol tekrar edilmesidir. Bunun için, konuda geçen her kelimenin okuyucu tarafından alfabetik sıraya göre hazırlanmış kelime defterine kaydedilmesi uygun olacaktır. Diğer taraftan, yine okuyucu tarafından hazırlanacak alıştırma defterine her yeni geçen kelimenin en az üç defa Arapça’sı ve Türkçe’siyle birlikte yazılması, kelimenin kullanıldığı cümlenin de kelimenin altına kaydedilmesi konunun anlaşılması açısından yararlıdır. Çünkü kelimeler cümle içindeki halleriyle daha kolay akılda kalmaktadır. Okuyucu şayet tek başına çalışıyorsa evde, arabada, mutfakta herhangi bir işle meşgulken fiil çekimlerine göz atarak bol bol tekrarlama imkanını elde edecektir. Yalnız değil de arkadaşlarıyla birlikte çalışıyorsa, o takdirde öğrenilen kelimelerle karşılıklı konuşulacak, bilinmeyen kelimeler de sözlükten bulunmak suretiyle kelime hazinesi genişletilecektir. Konuşma ve anlamaya yetecek kadar bol kelime kullanılan bu kitap iyi çalışıldığı takdirde sadece Kur’ân’ın anlaşılmasına hizmet etmekle kalmayacak, aynı zamanda Arapça eserlere girişin anahtarını da vermiş olacaktır. Başarı dileklerimle… Allah yâr ve yardımcımız olsun… Necla YASDIMAN Eylül 2001 İzmir (YİRMİ DÖRDÜNCÜ BASKIYA) ÖNSÖZ Değerli okurlar! Rabbimin izni ve sizlerin desteğiyle “Adım Adım Kur’an Dili”nin yirmi dördüncü baskısını yapmış bulunuyoruz. Daha önce de belirttiğimiz gibi 18. baskıda konuların sonunda yer alan mealleri birkaç ayet dışında “Kur’an Tahlili” adlı eserimizdeki meallerle değiştirip yeniden düzenledik. Öğrencilerin daha iyi anlayabilmesi için mealde Kur’an’ın Arapça orjinaline sadık kalmaya gayret ettik. Okuyucu, kitapta her konuda tercümesi verilmiş cümle örneklerinin Arapça’sına bakarak Türkçe’sini, Türkçe’sine bakarak Arapça’sını söyleyecek hale geldiği zaman, o konuyu anlamış demektir. Bu seviyeye gelmek için yapılacak işlem; konuların ve kelimelerin bol bol tekrar edilmesidir. Alıştırmaların harfiyen tatbik edilmesi öğrenmeyi çabuklaştıracaktır. “Adım Adım Kur’an Dili”ni hazırlamaktaki asıl hedefimiz; Kur’ân’ı anlayarak okumaya zemin hazırlamaktır. YENİ ESERLERİMİZ: Kur’an Tahlili Kur’an Sözlüğü Kur’an Ufku Ezber Sureleri Sıfırdan Arapça Öğreniyorum Kur’an Tahlili: Bu eser 9 ciltten oluşmaktadır. Fatiha suresinden Nas suresine kadar, kelime kelime anlam, irab, sözlük, toplu mana ve tefsir yapılmıştır. Kur’ân’ın her ayetinin altında o ayete ait “Sözlük”, ayetin her kelimesinin hemen altında ayrı ayrı Türkçe anlamı, onun altında da o kelimenin irabını (fiil, fâil, mef’ul vs. gibi dilbilgisi tahlilini) bulacaksınız. Yine ayetin hemen altında ise toplu meal ve altında “Açıklama” başlığı altında o ayetin tefsirini okuyacaksınız. Böylece Kur’ân-ı Kerîm deryasına dalacak, ayetlerin bugüne bakan yönlerini keşfe çıkacak ve ilmi çalışmanın zevkini tadacaksınız. Ayette belirtildiği gibi: “..Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer, 9)… Kur’an Sözlüğü: “Kur’an Tahlili” adlı eserimizde geçen ayetlerin sure ve ayet sırasıyla kelimeleri ve anlamları çıkartılarak sözlük haline getirilmiş ve bağımsız iki cilt halinde basılmıştır. Kur’an Sözlüğü Eserimizin, Kur’andaki kelime ve anlamlarının tamamını içermesi açısından Türkiye’deki ilk ve tek çalışma olduğunu söyleyebiliriz. Kur’an Ufku: (Sözlük İlaveli İ’rablı Kur’an ve Meali) Kur’an Ufku eserimiz 3 ciltten oluşmaktadır. Eserimizin içeriği, Fatiha’dan Nas suresine kadar Kur’an’ın kelime kalime anlamı, kelime altında özet i’rabı (grameri) ve toplu mealini içermektedir. Ezber Sureleri: Bu eser, İlahiyat Fakülteleri, İmam Hatip Liseleri, Diyanet İşleri Başkanlığında görev yapanların istifade edebileceği, özellikle Diyanet sınavlarına hazırlananların başucu kitabı olarak hazırlanmıştır. Bu eser, Kur’an Ufku eserimizin içinden seçilmiş sureler ve ayetler ve dualardan oluşmaktadır. Sıfırdan Arapça Öğreniyorum: Bu eser, “Adım Adım Kur’an Dili” okuyucularının kitabın taşınmasının zorluğundan dolayı, onun özeti olacak şekilde hazırlanmış ve basılmıştır. Eserin içeriği; grameri anlatan ana konularına dokunmadan genel cümle örnekleri ve alıştırmalarından bir kısmını kaldırıp onların yerine pratik Arapça ve okuma parçaları ile gramere ait bazı ilavelerden oluşmaktadır. Bu eser; İmam Hatip Liseleri, İmam Hatip Ortaokulları, İlahiyat Fakülteleri, Diyanet İşleri Başkanlığı personeli, özel kurslara devam eden öğrencileri ile, imkanı olmayıpta kendi kendine arapça öğrenmek isteyenlerin pratik ve kolay olarak kullanıp istifade edebilecekleri şekilde hazırlanmış ve basılmıştır. Günümüzde Arapça öğrenmek artık sadece vaktini bağışlamak kadar kolaydır. Rabbimizin şu sözü sanki bugünü anlatmaktadır: “Andolsun biz Kur’ân’ı düşünenler için kolaylaştırdık, düşünen var mı?” (54/Kamer, 17). Bize ulaşan haberlerden, bu kitabın kendi kendine çalışanlarının da bulunduğunu öğrenmiş bulunuyoruz. Okurlarımızın, tavsiye edilen metod ile, kitabı bitirdiklerinde başarıyı elde etmiş olduklarını duymak bizi ziyadesiyle mutlu etmiştir. Fâtihâ, Yâsin, Tebâreke, Nebe, Bakara Sûresi’nin son iki ayeti (Âmenerrasûlü), Âyet’ül-Kürsî, Kıyâme, Fecr Sûresi ve aşağısı, namaz sureleri olarak bilinen kısa sûreler de dâhil olmak üzere, Kur’an’dan en fazla okunan sûreler tek tek kelime anlamları verilmek suretiyle kitabın sonunda kaydedilmesi gramer tatbikatını kolaylaştırmaktadır. Birinci baskının önsözünde de belirtiğimiz gibi, Arapça gramer kitaplarında genellikle sarf nahiv şeklinde sınıflandırma yapılarak, konu bütünlüğünü sağlama düşüncesiyle, henüz gramer kuralları anlatılmamış metinler zamanından önce verilmekte, bu durum ise Arapça’da belirli bir seviyesi olmayan okuyucuya hitap etmemektedir. Diğer taraftan, takip edilen bu metod Arapça’ya yeni başlayanları umutsuzluğa sürüklemekte, çoğunlukla da onların Arapça öğrenme heveslerini kırmaktadır. Biz bu durumu gözönünde tutarak, nevi şahsına münhasır bir metod olmak üzere, adım adım cümle kuruluşuna götüren yeni bir metodu ortaya koymaya çalıştık. Bunu yaparken, şu anda Arap ülkelerinin orta okul ve liselerinde okutulan gramer kitapları ve Arap dünyasında yayınlanmış olan ve bizim bibliyografyada bir kısmını zikrettiğimiz, pekçok kitap üzerinde çalıştık. Bu kitaplardan yeri geldikçe alıntılar ve tercümeler yaptık. Tercümede, Arapça cümlenin daha iyi anlaşılması amacıyla, kelime kelime ve birebir çeviri yaptık.. Biz bu eserde dersleri işlerken esas olarak metin bütünlüğünü değil, onun yerine dersin anlaşılmasını hedefledik. Konuların sonunda yer alan bol cümle örnekleri, yine konuyla ilgili ayetler ve ayrıca alıştırmalarla bilgilerin pekiştirilmesini sağlamaya çalıştık. Bu kitapta tüm gramer konularını kapsayacak şekilde 1300’e yakın ayet incelenmiş, böylece geriye kalan tüm Kur’an âyetlerinin de anlaşılmasına zemin hazırlanmaya çalışılmıştır.. Aslında bu kitabın öğrenci tarafından daha büyük bir ilgi ile takip edilebilmesi için resim vb. şeyler ilâve edilebilir, boyutları da küçültülebilirdi. Fakat o takdirde kitabın hacmi yedi sekiz cilde ulaşacak, bu durumda ise maliyetler artacak ve okuyucunun alım gücü zorlanacaktı. Bu nedenle kitap, çok yoğun bilgi içermesine karşın, tek ciltten oluşmuş bulunmaktadır. CD ilâvesinde alıştırmaların cevapları da yer almaktadır. Dost Tv’den yayınlanan “Adım Adım Kur’an Dili” programında da kitap ders şeklinde 60 program halinde işlenmiş, sonradan yayınevi tarafından Adım Adım Kur’an Dili DVD Seti olarak 20 DVD şeklinde okuyuculara sunulmuştur. Sonuçta, bu kitabı alıştırmalarını yapmak suretiyle tamamiyle çalışan bir kimse, bir en fazla iki senede, yaklaşık olarak beş bin kelime öğrenecektir. Bu durumda da, Arapça yazılmış kitapları, dergileri, gazeteleri genel olarak anlayabilecek, bilemediği kelimeleri de sözlükten bakmak suretiyle, tercümeler yapabilecektir. Diğer taraftan, Arapça yayınları dinlemek ve imkân buldukça Arapça konuşan kimselerle pratik yapmak suretiyle de kendisini ifade edecek kadar Arapça konuşabilecektir. Çalışmak bizden, yardım Allah’tandır... Bu bir kitabı çalışmakla hem Allah’ın kitabını anlamaya, hem konuşmaya başlıyorsak doğrusu bu, ucunda böylesine kocaman nimetler bulunduğu için az bir çabadır. Bu eserler hepimizin dünya ve âhiret saadetine vesile olur inşaallah… Şahsen ben hayatımın en mutlu saatlerini Kur’an başında inceleme yaparken geçirdiğimi itiraf ediyorum. Rabbimin hepimizi ilmiyle âmil Kur’ân âlimi yapması ve Kur’ân’ın hepimizin ışığı olması duasıyla… Not: 2017 Nisan ayı itibarıyla eserlerimizin, her türlü baskı, dağıtım, toplu veya perakende satışı velhasılı tüm telif hakları DDY Yayınlarına devredilmiştir. Saygıyla duyurulur. Yrd. Doç. Dr. Neclâ Yasdıman Kasım 2017 İZMİR
960.00 ₺ -
Müminlere Vaazlar 2 Cilt Takım
"İmanım var, inancım var." demekle ne kadar övünür dururuz. Fakat onun işe yarayıp yaramadığına hiç bakmayız. Peygamberimiz'in bize öğrettiği dualardan birisi de; "Yâ Rabbi! Fayda vermeyen ilimden, korkmayan gönülden, kabul olunmayan amelden, dinlenmeyen ve kabul olmayan duadan sana sığınırım." demesi ne kadar güzeldir. Öyle değil mi aziz kardeşim? Bu dünyaya her gün bir sürü insanın gelip bir sürü insanın da mezarlara konmakta olduğunu hepimiz görüp bilmekteyiz. Eğer "Öldükten sonra iş bitti." dersen iman ve İslâm'dan çok uzak olduğunu iyi bil... Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in Cenâb-ı Hakk'tan istediği her hayrı biz de isteriz. Onun Hakk'a sığındığı bütün şerlerden, biz de Hakk'a sığınırız. Hakkımızda hayırlar ihsan buyursun. Dünya ve âhiretin bütün şerlerinden muhafaza buyursun. Âmîn.
269.50 ₺ -
Hadislerle Nasihatler 1-2 2 Cilt Takım
Bir insan ne kadar zengin olup dünya bilgilerine sahip olsa yine de ona Allah'ı tanıtacak, mârifet-i ilâhiyyeye eriştirecek ve onu hak yolda, İslâm yolunda tutacak bir alime, bir mürebbîye, bir mürşide ihtiyacı muhakkaktır. İlmi bilen ve bildiren çok kimseler vardır ki kuru gürültüden başka bir şeye yaramazlar. Çünkü ilimden murad Hakk'ı tanımak ve bilmektir. Hakk'ı bilmeyi de öyle kolayca bir şey sanma. Hidâyet-i ilâhiyyeye erişmemiş olanların bilgilerini görüyoruz ki kulu Hakk'tan uzaklaştıyor ve Hakk'ı münkir oluyor; cehennemin yolunu, şeytanın yolunu seçiyor. Böyle ilim olacağına olmaması daha iyi değil mi? İnsanın bu hayat âlemi hepimizin bildiği gibi fâni bir hayattır. Şimdiye kadar kimseye bâki kalmayan bu hayat bundan sonra da kimseye bâki kalmayacaktır. Fakat o içimizde saklı duran yedi başlı ejderhadan daha beter nefis, hepimizi nasıl perişan etmektedir? Cahilleri bir türlü kandırır, fenalıklara sevkeder. Alimleri başka türlü kandırıp kibire, gurura, ucuba ve hasede boğar. Tacirleri hırsa boğar. Memurları da ibadetten alıkoyar. İki cilt halindeki bu eser Mehmed Zahid Kotku rahmetullahialeyh Hocaefendi'nin hadislerle ortaya koyduğu güzel ahlak düsturlarını da içeren müstesna bir eseridir.
294.00 ₺ -
-
Feyzül Furkan Kuran Meali Cep Karton Kapak
Kur'ân-ı Kerîm, Yaradanımız'ın bütün insanlara gönderdiği cihanşümûl, son ve en mükemmel talimat ve tebligâtıdır. Onu insanların, özellikle inananların dilinden kalbine aksedip hayatına hâkim olması için indirmiştir. Allah'ı tanımak, Kur'an'ı tanımakla; Kur'an'ı tanımak ise onu okumak, ilke ve esaslarını hayata geçirmekle olur. "Allah var" deyip de yokmuş gibi yaşamanın; Kur'an'a inandığını söyleyip de Kur'an'sız bir yaşantının doğuracağı tehlikeden kendimizi ve neslimizi korumak mecburiyetindeyiz. Bütün kitap ve dinleri içine alan, son ilahî kitabımız Kur'ân-ı Kerîm, sadece zihnimize hitap eden ve zihnen ilgi duymak ve inandığımızı söylemekle yetinmemiz gereken bir kitap değildir. O, bütün eylemlerimizde kendisine yönelmemiz ve yaşantımızda uygulamamız gereken bir kitaptır. Çünkü katılaşmış/taşlaşmış kalpler onunla yumuşar, çağlara açılan yol bu hakikat nuruyla aydınlanır. Kur'ân-ı Kerîm'in en doğru şekilde anlaşılması ve yaşanmasıyla ilgili olarak yıllardır ileri sürülen en büyük bahane "okuduğumu anlayamıyorum" idi. Bugün bu mazereti ortadan kaldıran nitelikli bir çalışmaya kavuştuk. Uzun yılların emeği ve birikimiyle hazırlanan, sade ve anlaşılır bir Türkçe ile yazılmış, gerekli görülen yerleri anlamayı kolaylaştıracak kısa tefsirlerle zenginleştirilmiş, iniş gayesini ve Allah'ın muradını anlamayı hedeflemiş ender bir çalışma: Feyzü'l-Furkân… Mealde, gerekli fıkhî, itikâdî, tarihî ve sosyolojik açıklamalar yapılarak birçok parantezsiz/çıplak meallerin doğuracağı tehlike önlenmeye çalışılmış, böylece âyet ve açıklamalarını her seviyedeki insanın rahatlıkla anlaması ve anlatması sağlanmıştır. Kur'an'ın anlamıyla ve ruhuyla buluşmak, O'na uygun bir yaşam sürmek isteyenler için bu eser kaçırılmayacak bir fırsat sunuyor…
266.00 ₺ -
Tam Şifa
“Bütüncül tıp yaklaşımında sağlık sorunlarının tek bir organın veya sistemin hastalığından ziyade, vücudun bütününde bir soruna bağlı geliştiği kabul edilmektedir. Bu görüşe inanmam nedeni ile hastalıklarda tıbbi tedavinin yanı sıra beslenme tarzı, yaşam tarzı, gıda takviyeleri ve bitkisel destekleri de içeren bir kitaba büyük ihtiyaç duyulduğunu gördüm. Yıllarca yaptığım araştırma ve bilgilerimi sadece sağlık çalışanlarına değil, bütün insanlara açık ve anlaşılır bir şekilde sunmam gerektiğine inandım. Ancak bu şekilde beni destekleyen ve inanan insanlara hak ettikleri hizmeti verebileceğimi düşündüm…” Prof. Dr. Canfeza Sezgin
536.00 ₺ -
Anne Adayları ve Hamileler İçin Karatay Diyeti
Gebelik öncesinde, gebelikte ve loğusalıkta yapmanız ve yapmamanız gerekenler! Prof. Canan Karatay bu kez anne baba adayları, hamileler ve yeni doğum yapmış anneler için koruyucu hekimlik sanatını konuşturdu! Onun önerileri, hamilelere hasta gözüyle bakan, sürekli tetkik, ultrason, şeker yüklemesi vazeden ve doğal doğuma ‘riskli’ yaftası yapıştırıp sezaryene yönlendiren ‘endüstriyel tıp’tan farklı elbette... Prof. Karatay’a göre hamilelik dünyanın en doğal, en güzel, en umutlu süreci... Bu sürece doğru hazırlanmak, yaşam biçimini ‘sağlıklı’ hale getirmek gerekiyor. Fazla kilo almamak, kandaki şeker/insülin değerlerini yükseltmemek, bunun için de düşük glisemik indeksli yiyeceklerle beslenmek gerekiyor. Prof. Karatay, bebeğin hücrelerinin sağlıklı gelişimi ve bütüncül bir anne-bebek sağlığı için gerekli vitamin, mineral ve aminoasitleri tek tek sıralıyor kitabında. Bunları hangi besin kaynaklarından alabileceğinizi de... Bu kitap ‘doğal’ bir kaynak: Mevsimine göre balık, sebze, meyve ve otların listesi; sağlıklı protein kaynakları; yiyeceklerin glisemik indeks tabloları; serbest oksijen radikalleri, radyasyon, gebelik şekeri ve diyabet dâhil hamilelikteki tüm risklerden korunma formülleri... Zorlaştırmıyor, kolaylaştırıyor Prof. Karatay. Elinizde huzurlu, sıkıntısız ve sağlıklı bir hamilelik geçirmeyi arzu eden anneler için ‘en anlamlı’ hediyeyi tutuyorsunuz. Hocanın dediği gibi: “Sağlık sizin elinizde! Bu kitap okunarak hem erkek ve kadınlarda sebepsiz infertileye karşı önlem alınabilir, hem de rahat, sağlıklı bir hamilelik, doğum, lohusalık ve emzirme süreci geçirilebilir. Bebek dünyaya sağlıklı gelip sağlıklı bir gelişim süreci yaşayabilir... Doğacak bebeklerde aşırı yağlanma, obezite, diyabet ve bunlara bağlı komplikasyonlar önlenebilir. Ayrıca doğum kiloları da kolaylıkla verilebilir.” Ne dersiniz, sizce de hamilelik, Karatay Diyeti ile daha güzel değil mi?
160.80 ₺ -
İyileştiren Bitkiler
İşin profesöründen hastalıklarda faydası kanıtlanmış 75 özel reçete! Bitkilerle tedavi, en çok istismar edilen konuların başında geliyor. Piyasada ne ararsanız var! Konuyla alakasız profesör unvanlarıyla ahkâm kesenler, her derde deva pazarlayanlar, ‘çakma’ ürünleri mucize diye lanse edenler… Halkın güvenini zedeleyen müthiş bir bilgi kirliliği... Oysa insanların talebi çok net: Konunun uzmanı güvenilir bir isimden güvenilir bilgiler! Prof. Erdem Yeşilada tam da Türk halkının aradığı isim. Kendisi Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Ana Bilim Dalı Başkanı. Yani ‘bitkilerle tedavi’ konusunun tam göbeğinde bir uzman. Bu alana ilişkin en son bilimsel bulguları yakından takip eden bir araştırmacı akademisyen. ‘Halk ilaçları’ ile ilgili saha çalışmaları yapıyor. 40 yıllık birikime sahip, onlarca makalesi ve kitabı var. Prof. Yeşilada bu kitabında ‘Hangi hastalığa hangi bitki iyi gelir ve nasıl kullanılmalıdır?’ sorusunun yanıtını veriyor. Merak edilen konulara açıklık getiriyor. Sansasyona kaçmadan kanıta dayalı konuşuyor, doğruyu-yanlışı ayırıyor. Önerdiği her reçeteyi bilimle destekliyor. Ülkemizde bitkilerle tedavi konusuna ‘son nokta’yı koyuyor!
251.25 ₺ -
Şifanın Şifresi
Unutturuldu bize şifa! Unuttuk iyileşmeyi. Son yüzyılda kronik hastalıklar çığ gibi büyüdü. Peki Batı tıbbı hangisine çare bulabiliyor? Kronik hastalıkların pençesinde can çekişen çaresiz insanların şifası bu yüzyılda hangi menfaatlere kurban ediliyor? Ya hekimlik, ilaç lobisinin seçmece ilaçlarının zabıt katipliğini mi yapmaktır? Ortodoks tıp binlerce yıllık şifalı bitkiler ve uygulamalardan oluşan mirası elinin tersiyle bir kenara itiyor. Oysa şifanın şifresi, Batı tıbbına arkamızı dönmeden, hastalığı değil hastayı tamamlayıcı tedavi yöntemleriyle iyileştirme yatmaktadır. Bunu yaparken de manevi zırhımızı dualarla güçlendirmektir. Bu kitapta anlatılan yöntemlerin sonuçları, aslında şifanın şifrelerinin hayatımızda dünden var olduğunu ve bugün farkındalık oluşturarak uygulandığında son derece iyi sonuçlar alınabileceğini göstermektedir.
8.04 ₺ -
Mutluluk Kürleri
Mutluluk sağlıkla, sağlık mutlulukla mümkündür. Bağışıklık sisteminin dengeli ve güçlü çalışmasının ilk şartı yaşam sevincidir. Doğru beslenme ve bitkisel kürlerin gücüyle yaşamdan keyif alabilirsiniz. Bu kitap modern yaşamın en önemli sorunlarına, bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış gerçeklerin ışığında bakıyor. Katkı maddeleriyle dolu işlenmiş gıdalarla gelen depresyon, stres, hâlsizlik, fazla kilolar ve uyku problemi, vücudunuzun imdat sinyalleridir. Bu sorunları ilaçlar çözmez, aksine daha da kötüleştirir. Şifa gıdanızdadır. Mutluluk Kürleri’ni yeni başlangıçlara vesile olması için yazdım. Kitaptaki 21 günlük beslenme modelini uyguladığınızda… Kendinizi hiç olmadığınız kadar enerjik ve dinç hissedeceksiniz! Fazla kilolarınızı vereceksiniz. Hem de hiç aç kalmadan! Uykunuz düzene girecek! Depresyondan kurtulmaya başlayacaksınız! Hayata pozitif bakacaksınız! Ve kendinizi hiç olmadığınız kadar mutlu hissedeceksiniz! En önemlisi, Mutluluk Kürleri’ni okuduğunuzda, şifanın fıtratı ile oynanmamış gerçek gıdada olduğunu anlayacaksınız. Hipokrat’ın binlerce yıl önce söylediği gibi: “Besininiz ilacınız, ilacınız besininiz olsun.” Dr. Ümit Aktaş
217.75 ₺ -
Karatay Mutfağı Kalıcı Kilo Verdiren Yemek Tarifleri
"Ben şunun garantisini veriyorum: Mutfağını, Karatay Mutfağı’na çevirenler sağlık bulacak, zayıflayacak ve kilosunu koruyacak! Bunu yaparken de hiç strese girmeyecekler.” ‘Türkiye’yi zayıflatan profesör’ olarak ünlenen ve ilk iki kitabı satış rekorları kıran Prof. Canan Efendigil Karatay, bu kez sizin için ‘kalıcı kilo verdiren’ doğal ve lezzetli yemek tariflerini seçti. Karatay Mutfağı, Türk mutfağının en güzel örneklerini Karatay prensiplerine göre revize ederek sunuyor. Kitap adeta bir sağlıklı yaşam prospektüsü niteliğinde: Doğal ve temiz malzeme seçimi, sağlıklı pişirme yöntemleri, yoğurt, tereyağı gibi evde yapılabilecek doğal ürünlerin tarifleri… Ve çorbalardan salatalara, mezelerden yumurtalı yemeklere, zeytinyağlılardan et ve balık yemeklerine tamamı denenmiş onlarca leziz tarif. Küçük ‘tatlı’ kaçamaklar ve dinlendiren çay formülleri de hediyesi! Bu tariflerin en önemli özelliği ise zayıflatması… Çünkü hepsinin glisemik indeksi düşük. Yani Karatay Mutfağı, Karatay beslenme felsefesinin ‘pratik kitabı’ niteliğinde. Sürdürülebilir bir mutfağın olmazsa olmazı. Son sözü yine Prof. Karatay’a bırakalım: “Eşinin, çocuklarının, sevdiklerinin sağlığını (ve elbette kilosunu) düşünen herkesin bu kitabı okumasını ve tarifleri uygulamasını öneriyorum. Bu kitap ‘şişmanlıktan uzak’ sağlıklı nesiller yetiştirmek için önemli bir mihenk taşı. İlk iki kitabımla birlikte Karatay Mutfağı’na da kütüphanenizde mutlaka yer açın.
234.50 ₺ -
Allahı Arayan Çocuk
Hasta annesinin ateşini kim düşürebilir? Bir itfaiyeci mi? Yoksa mikropları hapse atmak için bir polis mi gerekli? Ya da belki bir tamirci annesinin tüm yaralarını onarabilir? Sahi, hastalara şifa veren hangisi olabilir? Doktor amcadan duyduğu ‘Hastalıkların ilacı Allah’tadır’ cümlesiyle yollara düşen ve Güneş’ten Gökkuşağı'na birçok kişiye Allah’ın nerede olduğunu soran bir çocuğun hikayesi bu… Fıtrat Pedagojisi kitabının yazarı Hatice Kübra Tongar, her çocuğun sorduğu ‘Allah nerede’ sorusuna cevap vermeye çalışırken, hem küçük okurlarını, hem de anne-babaları keyifli bir serüvene davet ediyor. Peki, sizce küçük çocuk Allah’ı nerede buluyor?
160.80 ₺