%100 Güvenli Alışveriş
%100 Orjinal Ürünler
700 TL ÜZERİ KARGO BEDAVA
Kapıda Ödeme
İade Garantisi
%100 Orjinal Ürünler
700 TL ÜZERİ KARGO BEDAVA
Kapıda Ödeme
700 TL VE ÜZERİ KARGO BEDAVA

Muhyiddin İbn Arabi

217.60

Üretici Liste Fiyatı: 320.00

  • %32

    İNDİRİM

  • Hızlı Kargo

    1 Gün içinde Kargo

  • Paylaş
Kendisi de İbn Arabi’nin peşinde bir yolcu olan Claude Addas, “Marifet Sultanı”nı anlattı.


Uzmanlarca “İbn Arabi çalışmaları içinde bir köşe taşı” olarak nitelenen kitapta Addas, İbn Arabi’nin iki yolculuğunu temel alıyor; Endülüs’ten Şam’a yaptığı seyahat ve manevî seyahati.


İbn Arabi’yle yola çıkmak isteyenler için…
̶

;Va­kı­am­da bir me­le­ğin be­yaz bir nur­la be­ra­ber ba­na gel­di­ği­ni gör­düm. Bu san­ki gü­neş ışı­ğın­dan bir par­çay­dı. ‘Bu ne­dir?’ di­ye sor­dum. Ba­na şöy­le ce­vap ve­ril­di: ‘Bu Eş-Şuara su­re­si­dir.’ Onu yut­tum ve o za­man san­ki bir tüy göğ­süm­den bo­ğa­zı­ma, bo­ğa­zım­dan da ağ­zı­ma çı­kı­yor­muş gi­bi his­set­tim. Bu, ba­şı, di­li, göz­le­ri ve du­dak­la­rı olan bir hay­van­dı. Ba­şı Meş­rık ve Mağ­rib ufuk­la­rı­nı kap­la­yın­ca­ya ka­dar ge­niş­le­di, son­ra ye­ni­den kü­çül­dü ve göğ­sü­me ge­ri dön­dü. O za­man bil­dim ki sö­züm Meş­rık’a da Mağ­rib’e de ula­şa­cak.”


Bu rü­ya sa­dık çık­mış ve İbn Ara­bi’nin söy­le­di­ği gi­bi ol­muş­tur. Şeyh-i Ek­ber’in ve­fa­tı­nı ta­kip eden asır­lar bo­yun­ca Ek­be­rî ir­fan sü­rek­li yayılmış, ge­nel­lik­le bir­bi­rin­den müs­ta­kil sil­si­le­ler­le ve ses­siz se­da­sız nak­le­di­lmiş, en uzak ül­ke­le­re ka­dar ula­şa­rak Doğu’yu ve Batı’yı kap­la­mıştır.


Dünyanın saygın İbn Arabi uzmanlarından Claude Addas’ın bu eseri, Şeyh-i Ekber hakkında yazılmış en kapsamlı biyografik çalışmadır.


“Kibrit-i Ahmer’in Peşinde” bugüne kadar Batı dillerinde İbn Arabi’nin hayatı üzerine kaleme alınmış en içerikli ve sağlam incelemedir. Eserin ayırt edici özelliklerinden biri, akademik bir üsluptan ziyade bir kurgu içerisinde gayet akıcı bir dille büyük sufinin hayatını anlatmasıdır.


Marifet Sultanı ya da Şeyh-i Ekber olarak da bilinen İbn Arabi’nin son sekiz asırdır tasavvufta derin manevi tesirini göz ardı etmek mümkün değildir. Ancak birkaç uzmanın çalışması dışında bu büyük sufinin hayatı hakkında nitelikli eser çok azdır. Claude Addas’ın bu başucu eseri İbn Arabi’nin eserlerinin ayrıntılı bir incelemesine ve çok çeşitli Arapça ve Farsça ikincil kaynak eserlere dayanmaktadır.


Bu kitap İbn Arabi’nin hayatındaki iki boyutlu yolculuğu merkeze almaktadır: Bir yanda doğum yeri Endülüs’ten Şam’a seyahati, diğer yanda ise onu zühd ve zikir yollarından geçirip keşf ve tevhid makamına taşıyan Mirac’ı.


İbn Arabi, kendisinden sonraki tasavvufta hem en temel atıf noktası ve mesnet hem de bugüne kadar kesilmemiş bir feyzin, bir bereketin kaynağıdır. Nitekim kendisine “Muhammedi velayetin hatemi” ünvanı verilmiştir. Ancak İbn Arabi’yi sanki dahi bir metafizikçiden ya da büyük bir sufiden ibaretmiş, hiçbir köke, tarihe, vatana sahip değilmiş gibi incelemek büyük bir hatadır. Çünkü onun düşüncesi şahsi tecrübesinden ayrı değerlendirilemez.


Oysa İbn Arabi üzerine yazılmış bütün kaynaklar, bu noktada ciddi bir boşluk taşımaktadır. Bu eserler, hiçbir zaman İbn Arabi’nin içinde yaşadığı kültürel, toplumsal ve siyasi manzarayı tasvir etmeyi denemez, onun dünyaya geldiği ve öldüğü bu çok hareketli, çok önemli çağı aktarmazlar. Oysa bu çağ, Batı’da Reconquista’ya (Endülüs topraklarının Müslümanların elinden alınması), Doğu’daysa Haçlı seferlerine ve kısa bir süre sonra da Moğol istilasına sahne olmuştur. Ne yazık ki bu dönem üzerine yapılan çalışmalar fazlasıyla yetersizdir.


İbn Arabi’nin Endülüs’ü bugüne dek hiçbir müstakil incelemenin konusu olmamıştır. Bu durumda İbn Arabi’nin hayatını inceleyecek araştırmacı dönemin tarihçilerini tarayarak Endülüs toplumu hakkında bilgi toplamalıdır.


Asıl itibarıyla biyografi niteliği taşıyan “Kibrit-i Ahmer’in Peşinde”, her şeyden önce İbn Arabi’nin manevi ve fikri yolculuğunu okuyucuya aktarmakta ve mümkün olduğu ölçüde, bu güzergahı devrinin dini ve tarihi bağlamı içine yerleştirmektedir. Bu çerçeve dahilinde, İbn Arabi irfanının derinlemesine bir tahliline girilmemiştir. Ancak onun hayatı incelenerek bu irfanın oluşumu aydınlatılmış ve İbn Arabi’nin bizzat tecrübe ettiği “haller” ve “makamlar”la ilişkisi vurgulanmıştır.


Aslında İbn Arabi’nin bütün eseri, bir manada onun manevi tecrübesinin bir alametinden ibarettir: vakıalar, alem-i misalde gerçekleşen görüşmeler, miraclar, yedi kat semadaki mucizevi seyahatler… İster Asin Palacios’un düşündüğü gibi bir ruh hastasının fantezileri, ister Corbin’in söylediği gibi has manevi idrakler sözkonusu olsun, herhalükarda bütün bunlar İbn Arabi nazarında üzerine basmış olduğu Endülüs toprağından çok daha gerçektir. Biyografi, düşünce tarihi ya da başka herhangi bir noktadan Şeyh-i Ekber’i inceleyecek olan kimsenin bunu asla unutmaması gerekmektedir.


“Kibrit-i Ahmer’in Peşinde” İbn Arabi çalışmaları içerisinde bir köşe taşıdır. Yazarın anlatı becerisi ve alanındaki yetkinliği tasavvufla ilgilenen herkes için bu eserin okunmasını zorunlu kılmaktadır.


“Bu mükemmel biyografi, alanında bir ilk.” L’événement du Jeudi
Sayfa sayısı: 228
Boyut: 13,5x21 cm.
ISBN: 9789759161392
Son güncelleme: 29.04.2024