-
Türk Toplumunda Zazalar ve Kürtler
Orhan Türkdoğan’ın, Türk toplumunun sosyolojik gerçekleri üzerinde yürüttüğü araştırmalarının bir yenisi daha “Kürtler ve Zazalar” adıyla okuyucusuyla buluşuyor. Sosyolog Orhan Türkdoğan bu çalışmasıyla, bilinmeyen ve göz ardı edilen birçok gerçeğe ışık tutuyor. Uzun yıllar süren katılımcı gözlem ve görüşme teknikleri ve yerinde inceleme metoduna dayalı bir alan araştırmasının ürünü olan eser, sahasında bir ilk olma özelliğine de sahip. Yazar, Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizdeki etnik yapılaşmalarla ilgili, Zaza ve Kürtlerin dil ve kökenlerine dair kalıplaşmış söylemlerin dışına çıkarak dikkat çekici bulgulara ulaşıyor. Eser, etnik farklılıkların, milletleşme olgusu içerisinde bir bütünleşme sağlaması gerektiğini vurgularken bölgenin kalkınması yolunda neler yapılabileceğine dair öneri ve çözüm yolları da sunuyor.
20.56 ₺ -
Türk Sanayi Toplumu
Türk toplumu modernleştikçe üretim biçimleri ve ilişkileri değişti. Her ne kadar Batılı toplumlar kadar sanayileşmemiş olsa da Türkiye’nin geride bıraktığı yüzyıl sanayi atılımları ve bu dönüşümün toplumsal tezahürleriyle dolu. Alanında yayımladığı birçok eserle yakından tanıdığımız Prof. Dr. Orhan Türkdoğan bu eserinde sadece Türk toplumunun sanayileşme süreciyle beraber geçirdiği dönüşümü ele almakla kalmıyor aynı zamanda iktisat sosyolojisinin Batı’daki tartışmalara da ışık tutuyor.
23.98 ₺ -
Şov ve Mahrem
Anlam dünyasının farklı uçlarında yer alan iki kavram; şov ve mahrem. Postmodern dönemde, "mahrem" olanın sınırları "şov" tarafından aşındırılıyor ve şov, mahremi esir alıyor.Kitle kültürünün içine sıkışmış insan, varolmanın yolunu "fark edilmekte" buldukça görüntülere sığınıyor Kimlikler imajlar üzerinden inşa edilirken dinî/ahlakî normların yerinin modanın lokomotifliğinde tüketim kriterleri alıyor. Artık sokaklar sahne, insanlar oyuncu. Oyunu yazanlarsa "kamusal alanın mübarekleri" yani modacılar. Kutsalını kaybeden dünya, yeni kutsallar arayışında modacılara teslim oluyor. Mahremiyet sınırlarında kalması gerekenlerin teker teker "şov" malzemesine dönüştürüldüğüne bir dönemde Sosyolog Fatma Karabıyık Barbarosoğlu, çağımızın çelişkisi üzerine yazdı; Şov ve Mahrem.
8.23 ₺ -
Kamusal Alanda Başörtülüler
Araştırmacı Nazife Şişman′nın sosyolog Fatma Karabıyık Barbarosoğlu ile, son yirmi yıldır Türkiye′de en çok tartışılan "Kamusal Alanda Başörtülüler" kavramı etrafında yaptığı röportajlardan oluşan eserde, herkesin bir taraftan baktığı olaylara sağlam bir duruşla her taraftan bakılarak keskin eleştiriler yapılıyor; kalıcı ve yerli çözümler öneriliyor. Kamusal alan yasakları, Cumhuriyet′in kuruluş refleksinden kaynaklanıyor; laikçi/dinci kutuplaşmasından besleniyo. Laikçi zihniyetin asıl itirazı, kamusl alanda eşitlenmeye. Bu itiraz, başörtülüler aleyhine sınıfsal ve estetik bir baskıya da dönüşüyor. Siyasilerin eşlerine, şıklık/rüküşlük notları veriliyor. Tüm bunların körüklediği kimlik krizi, başörtülüleri kararsız ve güvensiz bir duruş sahibi kılıyor. Ve bu duruş başörtülüleri, marjinallik ile "herkesleşme" arasında bir seçime zorluyor. Başörtüsünün bir "sorun", bir "mağduriyet" olarak kodlanması, başörtülü genç kızları, yasaklar üzerinden bir kimlik kurgulamalarına neden oluyor. Barbarosoğlu′na göre bu durum, adeta, "eylemsizlikten kariyer yapmak". Bunlar kesin eleştiriler. Ama ciddi bir tahlile dayanan eleştiri, çözümsüzlük demek değil. Kitap kendi çözüm önerisini de ortaya koyuyor: Bu soruna ancak "buradan" bakarak bir çözüm bulunabilir. Avrupa tecrübesi ya da Amerika′nın çoğulcu politikası, bizim yaramıza merhem olamaz. Zaten kendilerine bile merhem olduğu şüpheli. Çözüm, ithal edebileceğimiz bir şey değil. Ve kitap, "buradan" çözüme katkı olma iddiasında.
8.14 ₺ -
Ramazanname
“Ramazanname” geçmiş Ramazanlara yakılan bir ağıt değil, günümüzün, yaşayan, hissedilen Ramazanları adına düşülen kayıtlar. Yazar son on yılın İstanbul Ramazanları’na ilişkin tanıklıklarını, tespitlerini, duygularını açık yüreklilikle buraya kaydediyor. Bir ayna tutuyor günümüz insanına, onun maneviyatla, Ramazan’la olan ilişkisine. Bu aynadaki görüntüsünü belki beğenmeyenler olacaktır, belki de şaşırıp kalanlar! Ama dedik ya bu bir tanıklık…Bir şeye işaret ediyor, gösterdiği yerde gösterileni ya da gösterdiğinden fazlasını bulmak da okuyucuya kalmış bir konu…
6.17 ₺ -
İmaj ve Takva
′Kamusal Alanda Başörtülüler′′ adlı ropörtaj kitabıyla geniş kitlelerin ilgisini çeken sosyolog Dr. Fatma Karabıyık Barbarosoğlu ′′İmaj ve Takva′′ isimli son kitabında Müslümanların kamusal alandaki değişen tutum ve davranışlarını tahlil ediyor.Barbarosoğlu. 1997′den ve 2001′e kadar yaşanan zaman diliminde, İslamcıların alternatif kamu arayışı esnasında, kamusal alanı takvaya uygun olarak dönüştürme girişimlerinden vazgeçişlerini; hakim kamuya eklemlenme ve imaja sığınma sürecini yakın plan fotoğ eşliğinde tahlil ediyor. Tahliller; ateşi içinden umut çıkarmaya uğraşan bir kalbin mesuliyet taşıyan bakışı olarak dikkat cekici ve tarihi bir öneme sahip. Bu önem Barbarosoğlu′nun bir kadın olarak ′′ kadın bakış açısı′′ içinde hapis olmama dirayetinden de kaynaklanıyor aynı zamanda. ′′Sözü yormadan′′ meselesine tümüyle vakıf bir kalemin, berrak ifadesi olarak İmaj ve Takva hem imaj hem takva diyeenler kadar, daima takva diyenlerin de vazgeçemiyecekleri bir kitap.
9.25 ₺ -
İslamiyet ve Pozitivizm
SUNUŞ 1789 yılında üniversitesiyle tanınan Montpellier’de (Fransa) doğup, burada Petrarca, Rabelais ve John Locke gibi ‘insanı’ ve ‘aklı’ yüceltmiş büyük isimler ile aynı tedrisattan geçmiş olan Auguste Comte sıhhatsiz bir çocuktu ve elli dokuz yıllık hayatı boyunca da sağlıksız ve çoğu zaman mutsuz oldu. Yirmi dokuz yaşında Seine Nehri’ne atlayarak intihar girişiminde bulunmuştu. İnsanlık Dininin kurucusu Comte keskin bir zekâyla birlikte isyankâr bir kişiliğe sahipti. On dördünde Katolik kilisesinden ayrıldı ve Kralcılığa karşı çıktı. Yirmili yaşların başında Fransız Aydınlanmacılarından Montesquieu, Condorcet ve Turgot ile birlikte Hume ve Kant’dan da etkilenerek öznel sentezini ortaya koydu. Auguste Comte sosyoloji ile bilgiye ancak bilimsel metotlarla ulaşılacağını savunan ve 1845’ten itibaren İnsanlık Dinine dönüşen Pozitivizmin öncüsüdür. Bu din maneviyatı reddeden ve bu dünyayı kurtarmayı hedefleyen bir “din”dir. Teolojik ve Metafizik hallerden geçen ve gelmiş geçmiş her türlü dini bağrında toplayıp hepsini aşan “yeni din”, sonunda Pozitif Din olacaktır. Bu dinin Tanrısı insanlık, peygamberi bilim adamları ve mucizeleri ise ilmî keşiflerdir. İbadet üstün bir varlığa tapınarak değil insanlığın gelişimi için çaba sarf edilerek yapılır. Kendi isteğiyle mezar taşına yazdırdığı gibi: “İlke olarak sevgi, temel olarak düzen, amaç olarak gelişme”. Auguste Comte İslâm ile ilgilenmiş ve İslâm’ı bazı bakımlardan takdir etmiş ender batılı düşünürlerdendir. Elinizdeki çalışmada onun İslâm’a dair fikirleriyle birlikte 1853 yılında Osmanlı Sadrazamı Reşit Paşa’ya yazdığı ve Türk halkını İnsanlık Dinine davet ettiği mektubunu bulacaksınız.
33.75 ₺ -
Merhamet
Schopenhauer'ın muhalif felsefesi Aydınlanma çağının büyük düşünürü Kant'ın açtığı yolu izlemiştir. Onun felsefesini Kant'ın transsendental idealizmi ile Hint düşüncesi etkilemiştir. Schopenhauer'ın felsefesini ele alırken, dönemin düşünce ortamından ziyade, kendi hayat hikayesini incelemek ve melankolik temayüllerini göz önünde bulundurmak onu kavrayabilmek açısından daha faydalı olur. Schopenhauer'ın ahlakı, insanların özdeşliğinden ileri gelen acıma duygusuna, yani merhamete dayalıdır. Ona göre insanı yüce olana sevkeden yegâne his merhamettir. Ancak kendimizi başkasının yerine koyarak yahut kendimizi başkası olarak algılatarak başkaları için iyi bir şeyler yapabiliriz.
63.75 ₺ -
İbni Sina Descartes Metafizik Bir Karşılaştırma
İslâm dünyası çok erken tarihlerde fetihler yoluyla döneminin yaşayan kültürleriyle karşı karşıya gelmiştir. İran'da, Mısır'da Suriye'de, Grek-Bizans havzasında, Hindistan'da yaşayan kültürler ve düşünme-yaşama teknikleri bunların başında gelmektedir. İslâm dünyası kompleksiz diyebileceğimiz bir tavırla bütün bu kültürleri tanımaya, anlamaya, tenkide ve seçmeye tabi tutarak benimsemeye, bir tür içselleştirmeye yönelmiştir. Metafizik konular merkezinde İbn Sina-Descartes karşılaştırması bu tarihî çizgi üzerinde irdelenmektedir.
71.25 ₺ -
İslâm Düşüncesinin Yapısı
14 asır gibi uzun bir zaman dilimi, geniş bir coğrafya ve farklı dinî-kültürel unsurları içinde teşkil eden İslâm düşüncesi birbirini tamamlayan farklı ekollere, meşreplere de kaynaklık etti. Bu eserde dört büyük ekol merkezinde İslâm düşüncesinin bütün boyutları karşılaştırmalı olarak ele alınıyor.
105.00 ₺ -
Felsefe - Din İlişkileri Faslu'l-Makal el-Keşfan minhaci'l-edille
İbn Rüşd'in, tercümeleri sunulan iki kitapta çözmeye çalıştığı problem felsefe-din ilişkileri, bir başka deyişle akıl-vahiy ilişkisidir. Yazarın temel görüşü bu iki alan arasında bir çatışma olmayacağı fakat iki alanın anlaşılmasının akıl ve idrak seviyelerinde farklı olabileceği istikametindedir. Tercümenin başında İbn Rüşd'ün hayatı ve problemin İslâm düşünce tarihindeki seyrini veren bir giriş bulunmaktadır.
127.50 ₺ -
İslam Siyaset Üslubu
İbnu'l Mukaffa, İslâm siyasî düşüncesi ve siyasetname geleneğinin ilk ürünlerini veren müelliflerden biridir. Bu açıdan aynı konuda daha sonra yazılan eserlerin üslup ve muhteviyatını etkilemiştir. Bu eserde İbnu'l Mukaffa'nın bütün siyasî metinleri ve siyasî öğütleri bir araya getirilmiştir. I. Kısım: El-Edebü's-Sagîr II. Kısım: El-Edebu'l-Kebîr (1. Sultan, 2. Dostlar) III. Kısım: Devlet Seçkinleri ve Reform (Risâletü's-Sahâbe) IV. Kısım: Ed-dürretü'l-yetîme / Hikem (1. Ed-Düretttü'l-Yetîme /Eşsiz İnci, 2. Hikem / Hikmetler) Dizin
71.25 ₺ -
Düşünceler
Düşünceler, hikmetli cümlelerle süslü bir fikir bahçesi... Yazar Metin Karabaşoğlu'nun 'yazmadığı,' farklı sohbet zeminlerinde dile getirdiği, bir kenara not düşülmüş ve daha sonra bir bütün halinde devşirilmiş düşüncelerini içeriyor. Düşünceler'in sayfaları arasında yer almış her bir cümleyi bir çekirdek veya bir ağaç olarak algılayabilirsiniz. Her bir düşünce, kimimiz açısından yeni fikir açılımları için birer çekirdek, kimimiz açısından ise meyvelerinden yararlanacağı birer ağaç olacaktır belki de...
5.25 ₺ -
Güneşi Arayan Adam
İnsan kendi kıymetini değil de kainatın kıymetini düşünüyor. Halbuki ölülere kıyametten ne? Hekimoğlu İsmail′in ′düşüncelerimin özetidir′ diye takdim ettiği bu eser, bir düşünce adamının zihni haritasını nesir-nazım arasında uslupla ve sürükleyici bir biçimde sunuyor.
111.00 ₺ -
Modernizme Direnen Estetik
Modernleşme düşüncesi, insanın mümkün tüm pratiklerini evrimci ve ilerlemeci bir çizgide ele alarak insanı "soyut" bir tekçiliğe doğru sürüklerken "yöntemin değil daha çok "bir yöntemin altını çizmektedir. Oysa o, mümkün bütün temsillerden yalnızca birisini içinde barındırabilir. Tekil olan bu temsil alanı tüm var olan ve olabilecek olan temsilleri koşullayan yapısıyla her düşünceyi içine çeken bir sarmala dönüşmektedir adeta. Kendi varlığının mutlakhğını iddia eden bir oluşumun diğer varlıkların varlığını hiçe saydığını varsaydığımızda izlenen yolun temelde normatif bir kaygıyı içinde barındıracağı unutulmamalıdır.
109.50 ₺ -
Liberal Demokrasi Eleştirisi
Liberal demokrasinin içerisinde bir yandan ontolojik ve ahlaki öte yandan da siyasi anlamda bir takım yetersizlikleri barındırdığını göz önünde bulundurarak onu temelden bir eleştiriye tabi tutan C.P.Macpherson’un düşüncelerinin bir yönüyle Liberal Demokrasinin bir kritiği, diğer yönüyle de Liberal Demokrasinin kendisini yeniden inşa etmesi için önemli bir katkı niteliği taşıdığını söyleyebiliriz...
63.75 ₺ -
Etik George Edward Moore'da
Ahlak, farklı tanımları yapılabilmesine karşın son amaç olarak, belirli kurallarla toplumda düzenin sağlanmasına yardımcı olmak, insanları birey veya topluluk mutlu etmek, onları mümkün olabildiği kadar, birbirlerine zarar vermelerini engellemek için, toplum, birey ya da varlığına inanılmış metafizik bir otorite tarafından oluşturulmuş konulmuş kuralların bütününü ifade eden bir kavramdır.
67.50 ₺ -
Dinlerarası Diyalog Tuzağı ve Dinde Reform
Hıristiyan alemi, özellikle İngilizler; 18. Asırdan itibaren, İslam alemine karşı uyguladıkları planları gözden geçirmeye başladılar. Çünkü, asırlardır uyguladıkları yıkma amaçlı planlar istenilen neticeyi vermemişti. Netice alabilecekleri yeni projeler üretmeye koyuldular. Müslümanları parçalayıp, birbirine düşürerek kaleyi içerinden fethetmekti amaç. Bunun için de, çeşitli ırk ve dildeki insanları tek vücud halinde dimdim oyakta tutan İslam dinin dejenere edilmesi, aslı unsurlarından uzaklaştırılması gerekiyordu. Birşeyi yapmak için de yıkmak için de o şeyi iyi bilmek gerekir. Bu prensip gereği, İslamiyeti en ince teferruatına kadar bilen binlerce casus yetiştirdiler. İslam alemine dağılan bu Müslüman, hatta alim kılıkları ajanlar, Müslümanların inancını hassas noktalarından karıştırmaya başladılar. İngiliz Entilejans servisi elemanlarından Hempher hatıratında (1730) İsam ülkelerinde beşbin elemanlarının bulunduğunu yazmaktadır. İşte biz bu kitabımızla, sondan bir önceki, "Dinlerarası Diyalog ve Hoşgörü" projesini, bütün yönleri ile projenin mimarlarının ağzından ve çeşitli yorumlarla sizlere sunuyoruz.
131.25 ₺ -
Bilim ve Ahlak
Tarih, geçmişten aldığı ışıkla bugünü ve geleceği aydınlatan bilim dalıdır. Batının tarihi Hz. İsa’dan başlar. İsevilik değiştirildikten sonra batı bilimden ve ahlâktan uzaklaşmıştır… İnsanlık tarihi göstermiştir ki, bilim ve ahlak çiğnendiği sürece insanlık felaketlerden kurtulamamıştır, bunun gerçek nedeni de gerçek dini inancın inkarı veya değiştirilmesidir. Geçmişten günümüze bilim ve ahlakla özdeşleşen din İslam dinidir. İslâm’ı kendine düşman kabul eden Batının insanlığa refah ve mutluluk getirmesi düşünülemez..Dünyada bilim ve ahlâk rehber olduğunda sevginin ve adaletin hakim kılınması mümkün olacaktır.
49.50 ₺ -
Aşkla
Aşk, üç harften ibaret olmasına rağmen, yaşayanlar için hayatın anlamı budur dedirten, hakkında herkesin bir şeyler bildiğini sandığından dolayı üzerinde en çok düşünülen, konuşulan, yazılan, fakat yaşanıp düşünüldükçe, konuşulup yazıldıkça gizeminin daha da arttığı, çok bilinmeyenli bir denklem gibidir. Herkes aşktan bir şeyler anlar. Kimileri sadece doyasıya yaşar aşkı veya yaşamaya çalışır, kimi aşkı ozanca dile getirir, kimi şairce, kimi çizgilerle anlatmaya çalışır kimi ezgilere yansıtır, kimileri de yaşananlar ve yazılıp çizilenler hakkında konuşur.
56.25 ₺