-
Soruların Peşinde 1
* Bir yaratıcı var mı? * Varsa bunun Allah olduğunu nereden bileceğiz? * Allah’ı görmüyorum, neden inanayım? * İman, sorgusuz inanç mıdır? * Her şeyi Allah yarattıysa Allah’ı kim yarattı? * Fizik kanunları ilah olabilir mi? * Allah kaderimi yazdıysa benim suçum ne? * Allah merhamet sahibi ise kötülükler neden var? * Gayri müslim ülkelerde doğanların durumu ne olacak? Ateizm ve deizme dair bu ve benzeri sorulara cevapların yer aldığı bu eser; inanç ile akıl arasındaki köprüyü kurarak şüpheleri gidermeyi ve şüpheye düşen kalpleri huzura kavuşturmayı hedefliyor. Varoluşsal sorularınıza yanıt ararken, okuyucuyu İslam’ın sunduğu derin ve mantıklı bakış açısıyla tanışmaya ve akleden kalbin rehberliğinde bir yolculuğa çağırıyor.
252.00 ₺ -
Bir Başka Adıyla Ahlak Suresi
İbrahim Oruç, kelimeler ve mesajlar çerçevesinde incelemelerine Hucurat Sûresi ile devam ediyor. Müslümanın edep, ahlak ve hadd sınırlarını bildiren sûreden, günümüz hayatına alacağımız mesajlar.
192.50 ₺ -
Bir Fincan Arapça
Bir Fincan Arapça, Muarrib'in sosyal medya içeriğini oluşturan güzel ve özlü sözleri ve daha fazlasını ihtiva eder. Onunla, kahvenizi keyifle yudumlarken, arkadaşlarınızla muhabbet ederken, yoğun dilbilgisi derslerinin aralarında, Arapçanın gönüle hitap eden yönünü keşfedeceksiniz. Ayet ve hadisler; edebiyatçılar, bilginler, liderler ve fikir önderlerinden sözler, atasözleri, film replikleri, şiirlerden ve kitaplardan alıntılarla size bazen tebessüm ettirecek, bazen bir özeleştiriye sebebiyet verecek; bazen sizi geçmişe götürüp, gelecek adına umutlandıracak; bazen de bir ah çektirecek. Bir Fincan Arapça sizi iki dilli keyifli bir yolculuğa çıkartırken, tercümelerin nasıl yapıldığına kafa yoracak ve kelime dağarcığınızı zenginleştirmeye fırsat bulacaksınız.
140.00 ₺ -
Mizahlı Arapça
İbrahim Oruç'un kaleminden, Mizahi yaklaşım ve akılda kalıcı örneklerle Arapça dilbilgisi özeti. Nedir Bu Nasara Zeydun Amran? Arapçada “Nasara Zeydun Amran” diye bir söz vardır ve anlamı, ‘’Seven sevdiğiyle güzelleşir’’ şeklinde çok naif değil mi?’’ sorusuyla sosyal medyada dolaşıma sokulan bir cümle olmuştur. Bu cümle, kısa sürede birçok kullanıcı tarafından paylaşılmıştır. Bunun ardından kimileri bunu, ‘’Seven sevdiğiyle güzelleşir’’ şekliyle doğru sanarak paylaşmış, kimileri de doğru çevirisinin bu olmadığını söylemiştir. Bizler de bunun üzerine “Nasara Zeydun Amran”, “Seven Sevdiğiyle Güzelleşir” değil, “Zeyd, Amr’a yardım etti” demektir’’ şeklinde kaşe yaptırarak doğrusuna temas etmeye çalıştık. :) Bütün bunların yanında halbuki; • Seven sevdiğine yardım ederek ikisi de güzelleşir. • Seven zaten sevdiğine ve diğer kimselere yardım ederek güzelliği egemen kılabilir. • Seven, sevdiğine sevdiği için yardım ederek güzelleşmeyi hedef haline getirmeyi hayatında temel ölçü olarak kabul etmiştir. • Sevgiyle güzelleşmeyen insan yoktur, ola ki böylesine denk gelirseniz ona “Nasara Zeydun Amran” hikayesini anlatın, o da güzelleşecektir.
192.50 ₺ -
114 Ayet Mesaj
Kitap, Kur'ân-ı Kerim'de verilen farklı ve önemli mesajları ihtiva etmektedir. Âyet-i kerimelerde geçen bazı kelimeler, köklerine inerek farklı bir bakış açısı ile değerlendirilmiş; buradan hareketle de âyetlerin bizlere mesajlarına yönelik çıkarımlar yapılmıştır. Kur'ân-ı Kerim'den, bünyesinde Arapçanın da anlam zenginliğiyle birçok mesaj barındıran 114 âyet-i kerime titizlikle seçilmiş ve işlenmiştir.
175.00 ₺ -
Notlar
İbrahim Oruç Hoca'nın kaleminden, Arapça kelimelerden hayata, insana ve ruha dair, ayet ve hadislerle örneklendirilmiş sosyolojik ve psikolojik mesajlar içerir. Notlar kitabı, İbrahim Oruç'un Arapça kelimelerin derin anlamlarına doğru çıktığı yolculuğun giriş bileti mahiyetinde. Arapçanın Dehlizleri, Arapça Türkçe Kardeşliği ve Hz. Yusuf Kıssası kitaplarını okuyanlara ve dahi bu yolculuğa henüz giriş yapacak olanlara tavsiyemizdir.
140.00 ₺ -
Hz Yusuf Kıssası 111 Ayet 111 Mesaj
HZ. YUSUF KISSASI "111 AYET & 111 KISSA", Muarrib'in 33. eseri. İbrahim Oruç Hoca'nın kalemiyle, Yusuf'un (a.s) kıssasından, surede geçen ayetlerde tercih edilen kelimelerin derin anlamlarından hareketle, hayata dair mesajlar... İbrahim Oruç Hoca'nın kelimelerin derin anlamlarına başlattığı yolculuk Yusuf suresi ile devam ediyor. Arapçanın Dehlizleri ve Arapça-Türkçe Kardeşliği'nden sonra Hz. Yusuf Kıssası "111 Ayet ve 111 Mesaj" eserinde suredeki ayetlerde tercih edilen kelimelerin derin anlamlarını, ince mesajlarını inceleyerek, günlük hayatımıza ışık tutacak mesajları derliyor. Kitap çift sütunlu, büyük puntolu ve renkli altnot tasarımıyla okuyucuya yorulmaksızın bir okuma keyfi sunmayı amaçlamaktadır.
525.00 ₺ -
Kuran Dili Arapça
Kuran Dili Arapça, Muarrib'in 33. yayını. Eser, Hüseyin Küçükkalay Hocamızın 1969'da ilk baskısı yapılan en meşhur eserlerinden. Çalışma, Arapça öğretimini yerine, Arapçaya akademik bir bakış sunma amacı güderek hazırlanmıştır.
227.50 ₺ -
Et Tahbir
et-Tahbîr li ‘İlmi’t-Tefsîr: Celâlüddîn es-Süyûtî (ö. 911/1505) tarafından, Abdurrahman b. Ömer el-Bulkînî’nin (ö. 824/1421) Mevâkıʿu’l-ʿUlûm adlı eseri esas alınarak Kur’ân ilimlerine dair kaleme alınan eserdir. et-Tahbîr li ‘İlmî’t-Tefsîr, Allâme Süyûtî’nin Ulûmu’l-Kur’ân alanındaki ilk çalışmasıdır ve 872 (1467-68) yılında tamamlanmıştır. ET-TAHBÎR Lİ ‘İLMİ’T-TEFSÎR’İN YAZILIŞ SEBEBİ VE TARİHİ İmam Suyûtî, ilim tahsili döneminde, geçmiş âlimlerin hadis ilmi hakkında yaptıkları gibi Kur’ân ilimlerinin türleri üzerine de bir kitap yazmamış olmalarına şaşırmıştır. Daha sonra, hocası Kâfîyecî’nin et-Teysir fî Kavâ‘id ‘İlmi’t-Tefsir adlı eserini görmüş ve ondan bir nüshasını almıştır. Kitabın hacmini küçük bulmuş hatta şöyle demiştir: “Bu, susuzluğumu gidermedi ve beni asıl maksada ulaştıracak bir yol göstermedi.” Daha sonra Celâleddin el-Bulkînî’nin Mevâkı‘u’l-‘Ulûm min Mevâkı‘i’n-Nücûm adlı eserine muttali olmuş ve onun düzenli, açıklayıcı, çeşitli ve güzel bir tertip ile yazılmış, hoş bir eser olduğunu görmüştür. Mevâkı‘u’l-‘Ulûm kitabını incelemesi, onu et-Tahbîr li ‘İlmi’t-Tefsîr adlı kendi eserini yazmaya teşvik etmiştir. Bu kitabında Bulkînî’nin Mevâkı‘u’l-‘Ulûm min Mevâkı‘i’n-Nücûm eserinde zikrettiği konuları ele almış ve faydalı eklemeler yapmıştır. et-Tahbîr li ‘İlmi’t-Tefsîr kitabını 872 (1467-68) yılında tamamlamıştır. Daha sonra Kur’ân ilimleri üzerine geniş kapsamlı bir kitap yazma fikri zihnine gelmiştir. Bu kitapta, ayrıntılı bir şekilde konuları ele almayı ve tam bir araştırma yöntemi izlemeyi planlamıştır. Bu alanlarda daha önce derinlemesine çalışılmamış olduğunu düşünmüştür. Ancak Zerkeşî’nin el-Burhân adlı eserini işitmiş, onu (temin ederek) incelemiş ve bundan çok memnuniyet duymuştur. Bu eser, Suyûtî’nin içinde sakladığı eseri yazma azmini artırmış ve hedeflediği eseri oluşturma konusunda kararlılığını pekiştirmiştir. Böylece, 878 (1473) yılında el-İtkân adlı eserini kaleme almıştır. Bu tarihe göre, et-Tahbîr li ‘İlmi’t-Tefsîr kitabının yazımı ile el-İtkân arasında altı yıl bulunmaktadır. ET-TAHBÎR Lİ İLMİ’T-TEFSÎR’İN HAZIRLANIŞI 1. İki ana nüshaya mukabele edilerek tahkik edildi. Ayrıca (tahkikte) yardımcı nüshalarda dikkate alındı. 2. Nüshalar arasındaki önemli farklar belirtildi. 3. el-İtkân başta olmak üzere önemli kaynakları olan Bulkînî’nin Mevâkı‘u’l-‘Ulûm min Mevâkı‘i’n-Nücûm gibi eserlerle karşılaştırıldı; önemli farklar ve ilmî ihtilaflar belirtildi. 4. Metin, imla işaretleriyle düzenlenerek ayrıntılı bir şekilde tashih edildi; özellikle hadîs-i şeriflerin, şiirlerin ve garip (anlaşılması zor kelimelerin) doğru yazımına (harekelenmesine) özen gösterildi. 5. Metinde geçen âyetlerin referansı, metnin içinde köşeli parantezler arasında verildi. 6. Kıraatler, doğru bir şekilde kıraat kitaplarından belgelendi. 7. Hadisler ve eserlerin kaynakları belirtildi. 8. Meşhur olmayan şahsiyetlerin kısaca hal tercümesi yapıldı. 9. İlmi meseleler üzerine, açıklama gerektiren yerlerde ta‘lik atıldı. 10. Kitabın başında dirâse zikredildi, sonunda ise ilmi fihrist ilave edildi.
350.00 ₺ -
Hakikat Yolunda
Çağımız insanı bunalım içinde. Çünkü Fıtratı zorlayan ve bozan işler yapılmıştır, yapılmaktadır. İnsanî değerler örselenmiş, maddeye ve açgözlülüğe dayalı dünyevîleşme yaygınlaşmıştır. İhtiyaçlar mübalağa edilmiş, “ihtiyaçların sınırsızlığı” varsayımı, doyumsuzluğa yol açmıştır. Hızlı ve yaygın iletişim ortamında, her an “bip” mesaj ve telkinlerinin şaşırttığı insanlar aynı havuza doluşmuşlar, kıyasıya dil-hâl-fiil-çıkar kavgası ediyorlar. Tarih bu kesitlerin tekrarıyla doludur. Kur’ân- Kerîm haber veriyor: “Sizden önce(ki milletlerin başından) nice olaylar gelip geçmiştir. Yeryüzünde gezin dolaşın da (Allah’ın kānunlarını) yalan sayanların sonunun nasıl olduğunu bir görün.” (Âl-i İmrân, 3/137) Her doğan temiz bir fıtrat üzere doğar. O fıtrat, Allahü Teâlâ’ya kul olmanın şifrelerini taşır. Bozulmamış fıtrat, dünyevîleşmenin empoze ettiği enfüsî ve âfâkî putlara geçit vermez. Ama aileden başlayarak, yakın ve uzak çevremiz, eğitim-öğretim kurumları, medya mecraları ile küresel çapta maruz kalınan telkinler dünyevîleşmeyi öne çıkarmaktadır. Dünyevileştikçe hırsımız ve hızımız artmakta, mutsuzluk ivme kazanmaktadır. Bir çıkış yolu bulamaz isek, âyet-i kerîmede bildirilen ebedî hüsran kaçınılmaz olacaktır. Akıllı ve reşit bütün insanlar DEĞERLER ve EYLEMLER adını verdiğimiz süreci yaşarlar, karar verirler, sorumluluk alırlar. Şöyle ki; Vahiy -- Din -- Ahlâk -- DEĞERLER -- İlkeler -- EYLEMLER Herkes bu süreçte kendine yer bulabilir, irdeleyerek yeniden konumlanabilir, temiz fıtratına dönüş yapabilir. Dünya hayatını yaşarken, ebedî hayatı için saâdet tohumları ekebilir. Ne ekersek onu hasat edeceğiz… Kitap bu konuları açıp sergileyerek farkındalığı artırmaya, herkesi kendini yeniden konumlandırmaya, harekete geçmeye ve ebedî saâdete davet etmektedir.
231.00 ₺ -
İsa Guci Mantık Dersleri
Düşünme yetisi insanoğluna bahşedilmiş en mühim nimettir. Diğer bütün nimetler de ancak onun sayesinde fark ve idrak edilir. Fakat bu nimeti güzel kılan dağınık, düzensiz, hatalı, nakıs düşüncelerin “doğru düşünmek” kıvamına ulaşmasıdır. Çünkü insan doğru düşünmekle, kendini, varlığını, varlığı ve hâlikini idrak eder. Bu yol ancak doğru düşünme sayesinde yürünebilir. Düşüncelerimizi muhakemelerin hatalarından arındırmadan, tefekkür mesaisinde düşüncelere ilişen illetleri tespit etmeden, istidlallerimizde fasit olanla sahih olanı teşhis etmeden “doğru düşünmek” ne yazık ki mümkün olmayacaktır. Mantık işbu düşünce terbiyesinin en kadim yolu, en güçlü disiplinidir. Bu âletten istifade etmeden düşünmek ve imal-i fikretmek mümkünse de düşüncelerimize karışan hataları dakik olarak tespit etmek maalesef mümkün olmaz. Tam da bu nedenledir ki İmam Gazâlî el-Mustasfa’da “mantık bilmeyenin ilmine itimad olunmaz”, Mi’yarü’l-İlm’in başında ise “bu mizanda tartılmayan ve bu miyar ile ölçülmeyen her istidlal bozuktur” der. Çünkü düşünce sürecine arız olan kusurları ancak bu ilmi bilen anlar.
217.50 ₺ -
Neden İman Ederiz
İman, kalpte önce beyaz bir parıltı olarak belirir. Kul salih ameller işledikçe bu parıltı büyür ve artar, sonunda kalbin tamamı bembeyaz olur. Hz. Ali İslâm, insanın hem aklına hem kalbine hitap eden, hayatın her yönünü kapsayan bir kulluk çağrısıdır. Bu çağrı sadece bilgiyle değil bilinç, yöneliş ve iç dünyada gerçekleşen bir değişimle tamamlanır. Dolayısıyla kulluk, sadece dışa yansıyan davranışlardan ibaret değil, insanın içinde adım adım inşa edilen bir süreçtir. Bu yolculuğun ilk ve en önemli adımı, inancın sağlam temeller üzerine kurulmasıdır. Çünkü doğru bir inanç olmadan ibadetler yönünü bulamaz, ahlaki olgunluk ise kalıcı hâle gelemez. İşte elinizdeki bu eser, bu yolculuğun ilk ve en temel adımını ele almakta, sahih inancın ne olduğunu, nasıl yerleşeceğini ve insanın iç dünyasında nasıl karşılık bulması gerektiğini açıklamaktadır. Bu kitapta Allah’ın sıfatlarından kadere, nübüvvetten ahiret gününe kadar birçok temel akâid meselesi sade ama derinlikli bir üslupla ele alınmıştır. Neden İman Ederiz? başlığıyla Türkçeye kazandırılan bu bölüm, Gazzâlî’nin başyapıtı İhyâu Ulûmi’d-dîn eserinin İbadat kısmından seçilmiş ve Dr. Kutbeddin Akyüz’ün titiz çalışmasıyla okuyucuya sunulmuştur.
105.00 ₺ -
Hakiki Mutluluğun Sırrı
Marifet ne çok şey bilmek ne de lafı çoğaltmaktır. Marifet, kalbin Rabbini tanımasıdır. Büyük İslam düşünürü İmam Gazzâlî’nin İhyâu Ulumi’d-din eserinden sonra herkesin anlayabileceği bir sadelikle kaleme aldığı Kimyâ-yı Saâdet, klasik İslam düşüncesinin ahlak, tasavvuf ve nefs terbiyesi alanındaki en etkili metinlerinden biri olmuştur. Gazzâlî bu eserinde, dinî ilimlerin zahiri ile yetinmeyip onları ruhi bir temellendirmeyle buluşturma gayretindedir. Bilginin hikmete, ibadetin ihlasa, ahlakın davranışa dönüşme gerekliliği üzerinden bir mutluluk reçetesi sunar. Bu yönüyle Kimyâ-yı Saâdet, İslam düşünce geleneğinde bilginin pratiğe dönüştüğü nadir örneklerden biridir. İnsanın saadet arayışının ve ruhsal dönüşümünün kadim rehberi olan Gazzâlî’nin bu zamansız eserini, Farsça aslından Dr. Serhat Gültaş herkesin anlayabileceği akıcı bir dille çevirdi. Hakiki Mutluluğun Sırrı ismiyle Türkçeye aktardığımız Kimyâ-yı Saâdet serimizin ilk kitabıyla bu ölümsüz eserin bölümlerini kitaplar halinde yayına hazırlamaya devam edeceğiz.
105.00 ₺ -
Soru Cevaplı Temel İslam İlmihali
Bu Eser, Hanefi mezhebinde mensup kardeşlerimizin günlük hayatta en çok ihtiyaç duyduğu ilmihal bilgilerini, sade ve anlaşılır bir uslüpla anlatmayı amaçlamaktadır. İbadetlerimizi bilinçli şekilde yerine getirebilmemiz için gerekli olan fıkhi hükümler de açıklayıcı bir dille ele alınmıştır. Rabbimizden niyazımız, güzel bir kabul ile öğrendiğimiz bilgileri hayatımıza tatbik ederek dünya ve ahiret saadetini kazanmaktır.
122.50 ₺ -
Bir Beka Meselesi Olarak BUHARİ İtirazlar Cevaplar
İçeriden ve dışarıdan çok yönlü bir saldırının hedefi olan el-Camius-Sahihi anlamak İslamı anlamak, müdafaa etmek ise topyekün İslamı müdafaa etmektir. Zira fıkıhtan kelama kadar pek çok mevzu Buhârî’nin rivayet ettiği hadisler üzerine ibtina etmektedir. Ulema“el-Camiu’s-Sahîh”in en muteber hadis mecmuası olduğu ve ihtiva ettiği bütün rivayetlerin sıhhati noktasında ittifak ettiğine göre Buhârî’nin itibarsızlaştırılmasıyla bütün hadis külliyatı hedef alınmaktadır. Böyle bir durum ise Allah Azze ve Celle’nin Kur’an-ı Kerîm’i beyan vazifesini verdiği, Şeriat’a dair olan kelamının vahiy olduğunu farklı vurgularla bizzat kıymetlendirdiği, buyruklarına itaat etmeyi emrettiği, O’ndan yüz çevirmeyi ise küfürle tavsif ettiği Allah Rasûlü’nü صلى الله عليه وسلم devre dışı bırakacaktır. Akla ve ilme aykırılık gibi maskelerin arkasına saklanarak Buhârî hadislerini inkar edenler aynı soydan bir iradeyle Kur’an-ı Kerîm’e de saldıracak Hz.İbrahim’i ateşin yakmaması, Hz. Musa’nın asa ile denizi yarması, Hz. İsa’nın ölüleri diriltmesi gibi mucizeleri de akla aykırı olmakla itham edip AllahTeala’nın ayetleri etrafında şüpheler oluşturacaktır. Nitekim bazı nadanların Sünnet-i Seniyye’yi inkarla başlayan serüveni, Kur’an-ı Kerîm’i inkar noktasına gelmiştir. İnsanı yoktan var eden, Hz. Musa’nın eliyle denizi yaran, Hz. Hızır’a gelecekte neler olacağını bildiren Allah Azze ve Celle elbette Allah Rasûlü’nün صلى الله عليه وسلم eliyle mucizeler göstermeye, diliyle ilmin ancak asırlar sonra keşfedeceği hakikatleri bildirmeye kadirdir. Hadiseye bu zaviyeden bakıldığında görülecektir ki Buhari çökerse İslam’ın sütunları sarsılır ifadesi tehlikeyi ifade noktasında en cami bir tespittirİşte bu yüzden farklı meşreplerden yüzlerce muasır alim Sünnet-i Seniyye’yi inkar etmenin küfür olduğunda ittifak etmiştir.
122.40 ₺ -
Hippi Nihat
Benim Hindistan’da gördüğüm o sıra dışı haller aslında “Allahsız”dı. Allah lafı edilmezdi. O sebeple her şeyin başı öncelikle bir olan Allah’a inanmaktır. Din, bir insanın ulaşacağı mananın çok ötesinde bir muhtevaya sahip. Bu kitap, kariyerinde başarılı bir mühendis ve teknokrat olabilecekken birdenbire her şeyi bırakıp Hindistan’da meşhur guru Osho’ya mürit olmayı seçen bir gencin manevi yolculuğuna ışık tutuyor. 1960’lı yıllarda Varoluşçu düşünce sistemine paralel olarak ortaya çıkan ve yeryüzündeki tüm sınırları reddeden “hippilik” anlayışıyla birleşen melez bir yaşayış tarzı, aslında “kerim” olan âdemoğlunun sonsuzluk hasretinin bir tezahürü olarak “Hippi Nihat” özelinde söylenecek olursa Hakk’ı bulma ve arama çabasıdır. Osho'nun ashramında başlayıp Anadolu irfanında nihayete eren bu hatırat, yalnızca bir dönemin ruhunu değil, bir insanın hakikati arama çabasını, düşüşlerini ve dönüşlerini anlatıyor.
112.00 ₺ -
Toğrağı Şehadetle Sulanan Şehir Gazze
2000 TL ve üzeri siparişlerinizde sepetinize ücretsiz eklenecektir. Gazze Bu kitap… Ne bir şairin sanat gösterisi, ne de bir yazarın ustalık sergisi… Bu kitap, Kudüs’e atan bir kalbin feryadıdır. Gazze’nin enkazında yankılanan bir ümmet bilincidir. Sözle, kalemle, dua ile cihada katılmanın mütevazı ama samimi bir nişanesidir. Her satırı, ümmetin uykusunu bozmak, Her cümlesi, unutan yüreklere Filistin’i hatırlatmak içindir. Eğer sen de Kudüs’ü unutmamışsan, Bu kitap, seninle konuşmak istiyor.
0.00 ₺ -
Ruhum Bu Çağa Yabancı
Ruhum Bu Çağa Yabancı Elinizdeki eser, modern dünyanın gürültüsünde kaybolmuş kalplere bir çağrıdır. Merhametin azaldığı, sessizliğin unutulduğu, çocukların yalnızlaştığı, şehirlerin ruhsuzlaştığı zamanlara karşı; içten, sarsıcı ve bir o kadar da sarsıcı bir nidâ olmayı hedeflemektedir. Her yazı, yitirdiğimiz bir değerin ardından tutulmuş bir yas, bir vicdan muhasebesi, bir insanlık hatırlatmasıdır. Çünkü insan, unuttuğu yerden tükenir. Ve bazen bir cümle, kaybettiğimiz yola fener olur.
105.00 ₺ -
Vicdanın Çığlığıdır Bu Satırlar
Bu satırlar, bir köşeye çekilip olan biteni seyretmeye vicdanı elvermeyen kalpler için yazıldı. Çünkü bazı kelimeler sükût edince, bazı yürekler konuşur. Bu kitap işte o yüreklerin sesi olmak istemektedir. Zulüm meşrulaştığı, merhametin tükendiği, hakikatin susturulduğu bir çağda, bu sayfalar bir direniştir bizler adına. Sıradan gibi görünen ama içinde yüzyılların çığlığını barındıran hakikatler, kalemle değil, kalple yazıldı bu satırlara… Modern çağın sahte gülümsemeleri arasında gerçek acıları, takipçi sayılarına boğulmuş yalnızlıkları, ötekileştirilmiş masumiyetleri, ve çamurun içinden haykıran bir insanlığın feryadını bulacaksınız bu sayfalarda.
105.00 ₺ -
Tahriften Hakikate
Elinizdeki eser, çağımızın en sinsi sorunlarından biri olan ilmî tahrifatla hesaplaşmayı hedefleyen bir çalışmadır. Bu kitap, birçok büyük şahsiyetin görüşlerine yöneltilen iftiraları, bağlamından koparılan beyanları ve modern ideolojilere alet edilen ilmî mirası asıl kaynaklarıyla gün yüzüne çıkarmayı amaçlamaktadır. Her bir makale, hem bir müdafaa hem de bir tashih metni olarak kaleme alınmış; çarpıtılan hakikatler, tahkikin ışığında yeniden inşa edilmiştir. Bu eser, ilmî emanetini omuzlayanların, çağın bulaşıklığından hakikatin izini sürenlere ve İslamî birikimi istismar edilmeden anlamak isteyenlere mütevazı bir pusula olabilmeyi yazılış gayesi addetmektedir. İmam Eş’arî Ölmeden Önce Mezhep Değişti Mi? Kadem ve İmam Maturîdî İstismarı İmam Maturîdî ve İctihadda Nesh İbn Teymiyye’nin Kelam Sıfatı Hakkındaki Bidat Görüşü Bir Vehhâbînin Allâme Kevserî’ye Dair Hezeyanları
105.00 ₺ -
Zühd ve Takva
Zühd; dünyaya karşı hırsı terk, arzuları kısa tutmak, perhizkar bir hayat yolu takip etmektir. Zühd; kalpten dünya sevgisini çıkarmak, dünyayı gaye haline getirmemektir. Zühd; fakirliği sevmekle beraber Allah'a güvenmektir. Zühd; geniş manalı bir kelimedir. Onun en aşağısı haramı terk etmek, en yücesi de insanı Allah'a kulluk yapmaktan oyalıyan her şeyden yüz çevirmektir. Takva ise kişinin kendisine ahirette ne zarar verecekse o şeylerden kendisini, şu dünya hayatında sakındırmasıdır
105.00 ₺ -
Temel İslam İlmihali
Bu eser, her yaştan Müslümanın günlük hayatında ihtiyaç duyduğu dini bilgileri sade, anlaşılır ve örnekli bir dille sunmaktadır. itikat, taharet, namaz, oruç, adak ve yeminler, kurban, zekât ve hac bilgisine kadar birçok konuyu güncel birtakım mühim meselelere de değinerek güvenilir kaynaklarla ele alan bu eser, hem bireysel kullanım hem de eğitim amaçlı derslerde istifade edilebilecek niteliktedir. Sahih bilgiyle donanmak isteyen herkesin ihtiyacını karşılamayı amaçlayan bu eser kısa hacmiyle hem başlangıç için ideal hemde tekrara uygun olmasıyla fıkıh âlimi İsmail Hakkı YELKENCİ Hocaefendi'nin de tahkikinden geçerek sizlerin istifadesine sunulmuştur.
105.00 ₺ -
Muhtelif 2 İslama İtirazlar ve Cevapları
Çağımızda İslam'a yöneltilmiş pek çok soru ve eleştiri mevcutken bu eleştirilere doyurucu cevaplar vermenin bir ihtiyaç olduğu gerçeği önümüzde durmaktadır. Hal böyleyken eleştirileri yok sayarcasına ilim üretme çabasının da faidesiz bir metoddan fazlası olamayacağını söylemek mümkündür. Bu eleştirilerin tamamına tek bir kitap bünyesinde kısa kısa cevaplar vermeye çalışmak bir noktada beklenileni tam karşılamayacak ve eksik kalacaktır. Bu sebepledir ki, Muhtelif doyurucu cevap ihtiyacını karşılamak maksadı ile başlatılmış bir seri projesinin adıdır ve uzun vadede bu konuda bir literatür oluşturmayı hedeflemektedir. Elinizde tuttuğunuz kitap serinin ikinci eseridir. Bu kitapta on farklı soruya cevap verilmiştir : * Deve İdrarı Meselesi * Kuran'da Anatomik Bir Hata Olduğu İddiası - Tarık 7 * Kur’an, Bilim ve Yorum Çelişkileri * Kur’an’a Göre Dünya Düz mü? * Kur’an’a Göre Kalbimizle mi Düşünürüz? * Mezhepler Neden Var? Dinde Tek Doğru Yok mudur? * Kur’an Arapça İndirilmiştir, O Halde İslam Arap’ın mı Dinidir? * “İzin verilmedikçe Peygamber’in evine girmeyin” ne demek? * Kader * Mucizeler
150.00 ₺ -
Muhabbet Şevk Ünsiyet ve Rıza
“Allah onları sever, onlar da Allah'ı severler.” (Maide Suresi, 54) İmam-ı Gazâlî’nin en büyük eseri olan İhyâu Ulûmi’d-Din, Müslümanlar için her dönem ilk akla gelen başvuru kaynağı olmuş ve bu esere büyük güven duyulmuştur. Yüzyıllar boyunca Müslümanların ellerinden düşmeyen ve kitaplıklarında baş köşede duran bu rehber nitelikli büyük eseri şimdi yepyeni bir formatla sizlere sunuyoruz. Eserin içinde yer alan konuların her biri, orijinal anlatımı asla bozulmadan, akıcı ve duru bir dil kullanılarak çevirisi yapıldı ve başlı başına birer kitap haline getirildi. İhyâu Ulûmi’d-Din, dört ana bölümden ve her bölüm de onar konudan oluşmaktadır. Dördüncü bölümü olan Münciyat’ın altıncı konusu ilahî muhabbet, şevk, ünsiyet ve rıza hakkındadır. İmam-ı Gazâlî şöyle der: “Muhakkak ki Allah’a olan muhabbet, makamların zirvesi, derecelerin doruk noktasıdır. Muhabbete ulaştıktan sonraki tüm makamlar muhabbet makamının meyvelerinden ve aşamalarındandır; şevk, ünsiyet, rıza ve benzerleri gibi. Muhabbetten önceki tüm makamlar da muhabbetin mukaddimelerindendir; tövbe, sabır, züht ve diğerleri gibi... Muhabbeti inkâr edenler ünsiyeti, şevki, münacatın lezzetini, muhabbetin diğer unsurlarını ve ona bağlı olan çeşitlerini de inkâr etmişlerdir. O hâlde, bu konunun üzerindeki perdeyi kaldırmak gerekir.”
150.00 ₺ -
-
Gunyetüt Talibin
Gunyetü’t-Tâlibîn kitabı Gavsü’s-Sekaleyn Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin (kuddise sirruh) en tanınmış, en kıymetli kitablarındandır. Kitabın aslı Arabî dil ile yazılmıştır. İlk defa, Sultan Abdülhamid Han zamanında Süleyman Hasbî tarafından hicrî 1304 yılında Osmanlıcaya çevrilmiş ve Matbaa-i Osmâniyye’de basılmıştır. Dili oldukça ağırdır. Süleyman Kuku [A. Fârûk Meyân] tarafından yapılan bu sâdeleştirmede, "elden geldiği kadar kitabın üslûbunu bozmamaya, bunun yanında herkesin anlayabileceği sade bir dille yazmaya" gayret edildi. Süleyman Kuku [A. Fârûk Meyân] Efendi eserin Türkçe sâdeleştirmesine İlim ve Esrâr Hazînesi adını vermişler, bunun sebebini de şöyle açıklamışlardır: "... Okuyunca gerçek bir hazîne olduğunu kabûl etmemek imkânsız. Bilinmeyen, duyulmayan bir ilim ve esrâr hazînesi. Çevirme süresince bu iki kelime zihnime ve kalbime o kadar yerleşti ki, bu çeviriye ister istemez İlim ve Esrâr Hazînesi adını verdim. Talebe için yeterli bilgiler anlamına gelen Gunyetü’t-Tâlibîn kitabını Osmanlıcaya çeviren Süleyman Hasbî Bey, tercümesine Umdetü’s-Sâlihîn adını vermişti. Ya‘nî Allahü teâlânın sevgili kullarının esâs ta‘kîb edecekleri yol demektir." Yazımızı Süleyman Kuku [A. Fârûk Meyân] Efendi'nin kitabın ön sözünün sonundaki şu duâsıyla bitirelim: "Allahü teâlâ kusurlarımızı afv eylesin. İbâdetlerimizi ve tevbelerimizi kabûl eylesin. Her iki cihânda sevdikleri ile bulundursun. Kalblerimizi Ehli Sünnet itikadı ile, a‘zâlarımızı şerîata uygun amel ile ziynetlendirsin. Kendi sevgisini, Habîb’inin (sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem) sevgisini, Ehl-i Beyt’in ve her biri hidâyet yıldızı olan Eshâb-ı kirâmın (aleyhimürrıdv.n) sevgisini, âlim ve evliyâ kullarının sevgisini kalblerimizde artırsın. Bu sevgi ile yaşatsın, bu sevgi ile .ldürsün. Hakkı hak, bâtılı bâtıl olarak tanıtsın. Âmin."
245.00 ₺ -
Envarul Aşıkin Allaha Aşıkların Nurları
Envarul Aşıkin her biri belli bir konu etrafında gelişen beş ana bölüm-den oluşmaktadır. Bölümler fasıllara, bazı fasıllar da “meb‘as” adı verilen altı bölümlere ayrılmaktadır. Birinci bölümde; varlıkların tertîb ve düzeninden bahsedilmektedir. Bö-lüm içinde, yerlerin ve göklerin yaratılmasından, yerde ve gökte olan yaratıl-mış varlıklardan, bunların yaratılış şekillerinden ve bu yaratılıştaki ilâhî sır-lardan bahsedilmektedir. İkinci bölümde; Allâh Teâlâ’nın peygamberlere hitap, Âdem (Aleyhisse-lâm)’ın yaratılmasından, ruh üflenmesinden, insanlardan ilâhî söz almasın-dan, peygamberlerin kıssalarından, ilâhî kitaplardan ve bu kitapların içinde-kilerden, Allâh’ın Peygamberlere vahiylerinden, vahyin sırlarından, peygam-berlerin karşılaştıkları güçlüklerden, ibret verici hadîselerden, Resûlullâh (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem)’in peygamberliğinden, örnek ahlâkından, özel-liklerinden, yaptığı gazvelerden ve râşid halîfelerden bahsedilmektedir. Üçüncü bölümde; Allâh Teâlâ’nın meleklerine vahyettiği kelimeler, büyük meleklerin vazifelerinden, ruhların makamlarından, bahsedilmektedir. Dördüncü bölümde; Kıyâmet gününde Allâh Teâlâ’nın hitaplarından, farklı itikadlardan, içinde şirk ve riyanın bulunmadığı sâlih amellerden, ibâdetlerden, iyi ve kötü amelden, ilim ve cehâletten, mübârek gün ve geceler-den, dua ve niyâzdan, zikir ve tesbîhten, tövbe ve istiğfârdan ölümden, âhi-ret ve mahşerden, cennet ve cehennemden, dünyanın boşluğundan, hesap-tan, şefâatten, Sırât ve Mîzân’dan bahsedilmektedir. Beşinci bölümde; Allâh Teâlâ’nın en yüce makamları hakkındaki sözleri, cennet nimetlerinden, cehennem azabından, a‘râftakiler, Allâh Teâlâ’nın cemâli, büyük ve küçük günah işleyenlerin durumları, cinler, cennet ehlinin mertebeleri, yüksek dereceleri ve kavuşacağı nimetlerden bahsedilmektedir. Kitabın “Hâtime” başlığını taşıyan bölümde 850’de (1446) Gelibolu’da yazmaya başladığı eserini 855 Muharreminde (Şubat 1451) tamamladığını söyleyen müellif gerek bu kitabın gerekse kardeşinin Muhammediyye’sinin önemli eserler olduğunu belirttikten sonra mensûr bir münâcâtla kitabını bitirmektedir.
335.00 ₺