-
Allah Beni Seviyor
Mucize kitap Kur'ân-ı Kerîm'in ayetlerinde Allah iyi insanların niteliklerini bir bir sayar. Bu ayetlerde güzel ahlaka dair belirtilen niteliklerin her birini Rabb'imiz kendi sevgisiyle birleştirerek bizlere sunar. Allah Beni Seviyor kitabındaki öykülerde, güzel ahlaka dair nitelikleri çocuklarımızın hayatlarına katabilmek için özenle çalıştık. Allah'ın sevdiği güzel davranışları yavrularına kazandırmak isteyen anne babalar, Allah Beni Seviyor öyküleriyle çocuklarını buluşturduklarında çocuklarının geleceği adına çok önemli bir adım atmış olacaklar. Çocuklarınıza muhabbetle okumanız ve yavrularınızın gönüllerine Kur'ân-ı Kerîm ayetleriyle dokunmanız dileğiyle...
119.00 ₺ -
199 Günde Çocuğum Ve Ben
Bir genç kızımız!"Annemi sevmiyorum;onu sevebilmek için ne yapmalıyım?" soruyorsa ... Nice Anneler , hep evlatlarının hayırsızlığından , vefasızlığından dem vuruyorsa... Bir şeyler ters gidiyor;bir yerlerde yanlışlıklar yapıyordemektir. Ne dersiniz?Allahü teala'nın fıtratta koyduğu annelik cezbesini annelik sevdasını bir takım yanlışlarımıza kurban mı götürüyoruz yoksa ? Annelik gibi bir sermayeyi bozuk para gibi harcayıp bitiriyor muyuz yoksa ? Gayemiz , yapılması gerekenlerle yaptıklarımızı kıyaslamak...Kendimizi muhasebe etmek; Önce kendimizi sonra çocuğumuzu tanımak , keşfetmek.Yani içe dönmek... Ümit ediyoruz ki bakışlarımız içe dönerse , orada fıtratta verilen annelik cezbesini , annelik sevdasını bulacağız. İşte o sevda , o cezbe bize , nasıl annelik yapacağımızı öğretecek.
80.00 ₺ -
Gönülleri İrşad Eden Virdler
Salevat ve Zikir Meclislerinde Okunan Gönülleri İrşad Eden Virdler Efendimiz Muhammed Mustafa Sav.'in 35. kuşaktan torunu Seyyid İbrahim el-Ahsai hazretlerinin hazırladığı ve Efendimiz Muhammed Mustafa Sav. okunacak salavat-ı şerifleri içeren hem Arapça hemde Türkçe olan bu eseri kaçırmayın...
15.00 ₺ -
Sorularla Akaid Dersleri
Akâid ve Metnin Tanımı Musannif Hakkında Bilgi Ehl-i Sünnet ve Batıl Mezhepler Hakkında Bilgi Arapça Metin ve Toplu Manası İlmin Sebepleri Mütevatir Haber -İlham, Âlem ve Muhdesin Tanımları Ayan ve Araz 3 Türlü Vücud Vardır Mevla Teâla Hazretlerinin Sıfatları Âfetin Tanımı Emir, Nehiy ve Haber Hakkında Ayeti Kerimeler Kur-an Allah-u Teâla Hazretleri‘nin Kelamıdır ve Mahlûk Değildir Tekvin Sıfatı Sorularla Akaid Dersleri, Güzin Kara, Enes Uner, Savaş Uner
87.50 ₺ -
Geniş İzahlı Umre Rehberi ve Duaları
Hazreti Ömer (Radıyallâhü Anh)den rivayetle Rasullullah (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur; "Ardı arkasına hac ve umre yapınız. Çünkü bunların ardı arkasına yapılması (eceli uzatır ve) körüğün pislikleri gidermesi gibi (maddî ve manevi) fakirliği ve günahları uzaklaştırırlar." [Beyhakî,Şüabül İmân, 3/472,no:4095; Tirmizî, Hac, 810]
105.00 ₺ -
Kadın Ve Aile İlmihali 2
Namazları hangi vakte kadar geciktirebiliriz? Uçak,gemi veya araç üzerinde iken namaz nasıl kılınır? Kaza namazı nasıl kılınır? Namazı bozan kıraat hataları nelerdir? Hasta namazı nasıl kılar? Namazı çabuk kılmanın hükmü nedir? Seferi olan kişi nasıl namaz kılar? Hangi durumlarda namaz terkedilebilir? Bunlar ve bunlara benzer bir çok fıkhi soruların cevapları.
245.00 ₺ -
Nefis Kusurları ve Tedavileri
NEFİS KUSURLARI VE TEDAVİLERİ - UYUBÜ'N-NEFS VE MÜDAVATÜHA Ehl-i sünnet âlimlerinin büyüklerinden ve tasavvuf yolunun önderlerinden Ebû Abdurrahman Sülemî?nin (k.s) hayatı, ilmî kişiliği, tasavvuf anlayışı ve nefsin kusur ve tedavilerini anlattığı eserinin tercümesi Semerkand Yayınları?ndan çıktı. Bu veciz eser, nefsimizi daha iyi tanımamıza, nefsimizin ayıp, kusur ve hastalıklarını görmemize ve gösterdiği tedavi yollarıyla da bunlardan kurtulmamıza vesile olması için hazırlanmış müstesna eserlerden biri. Tercümesi Abdullah Suat Demirtaş tarafından yapılan eser, editör tarafından yapılan konu başlıklarıyla daha kolay okunur bir hale geliyor.
72.00 ₺ -
-
Kenzü'l Esrar Sırlar Hazinesi
Doğu edebiyatı; hakikat ve sırları kavrayabilecek idraklere, latif bir dille seslenmeyi esas alır. Mevlânâ Celâleddin Rûmî'nin Mesnevî-i Şerîf'i, Genceli Nizâmî'nin Mahzenü'l-Esrâr'ı ve benzeri eserler hep bu üslup ile okuyan ve dinleyenlerin kulaklarına paha biçilemez birer küpe olmuştur. Onlar gibi, beş asır öncesinden bize seslenen Mostarlı Ziyâî'nin sırlar hazinesi de bu sözlerin, bu nasihatlerin şiir diliyle kelime kelime kalıba döküldügü kıymetli bir eserdir. "Dilin müşterisi kulaktır." Sizleri Ziyâî'nin sözlerine müşteri olmaya, hikâyelerinden ibret almaya, hikmetlerinden istifade etmeye çağırıyoruz.
127.50 ₺ -
Ahkam Tefsiri Tek Cilt
- Akıcı bir Türkçe ile tercüme edilmiştir. - Bu eser, Mekke Üniversitesi Şeriat Fakültesinde ders kitabı olarak okutulmuştur. - Ahkâm ayetlerinin tümünü kapsar. - Kitaptaki mevzular, nüzul sırasına göre düzenlenmiştir. - Mevzuların kolay anlaşılması için dersler halinde tefsir edilmiştir. - Her mevzuyu ilgilendiren ayetler sunulmuş, meali verilmiştir. - Ayetler içinde arapça geçen kelimeler tahlil edilmiştir. - Nuzul sebepleri belirtilmiştir. - Ayetlerle alakalı hadisler belirtilmiştir. - Ayetlerdeki incelikler belirtilip, hükümleri verilmiştir. - Ayetlerdeki hükümler, sıraya göre açıklanmış, mezhep görüşleri, ihtilaf edilen hususlar, dayanılan deliller incelenip belirtilmiştir. - Kuran Ahkâmını bizlere sunan en geniş eserdir.
435.00 ₺ -
El İhtiyar Tercümesi Metni El Muhtar
Hanefi mezhebinin fıkhi konulardaki görüşlerini bir arada toplayan el-Mavsılî, İmam-ı Azâm Ebû Hanife ve diğer büyük Hanefi alimlerininde görüşlerini belirterek islam hukukuna dair bütün meseleleri pratik bir biçimde ele aldığı bu meşhur eserin hazırlanış bakımından da tercümesinin yanında arapça orijinal metnini de ihtiva etmesi Hanefi fıkhını öğrenmek isteyenlerin yanı sıra arapça eğitim görenlere de faydalı olacaktır.
300.00 ₺ -
Ruhul Beyan Tefsiri 23
Ruhu'l Beyan Tefsiri - 23 (Son Cilttir Set Tamamlanmıştır) Nâziât Sûresi, Abese Sûresi, Tekvir Sûresi, İnfitâr Sûresi, Mutaffifin Sûresi, İnşikak Sûresi, Bürûc Sûresi, Târık Sûresi, A’lâ Sûresi, Gâşiye Sûresi, Fecr Sûresi, Beled Sûresi, Şems Sûresi, Leyl Sûresi, Duhâ Sûresi, İnşirâh Sûresi, Tin Sûresi, Alak Sûresi, Kadir Sûresi, Beyyine Sûresi, Zilzâl Sûresi, Âdiyât Sûresi, Kâria Sûresi, Tekâsür Sûresi, Asr Sûresi, Hümeze Sûresi, Fil Sûresi, Kureyş Sûresi, Mâûn Sûresi, Kevser Sûresi, Kâfirûn Sûresi, Nasr Sûresi, Tebbet Sûresi, İhlâs Sûresi, Felâk Sûresi, Nâs sûresinden oluşuyor. Rûhu'l-Beyân Tefsîri'l-Kurân; Yüce Kitabın özünü anlamak ve gereğini yaşamak için ilmek ilmek dokunmuş müstesna bir tefsir.. İsmail Hakkı Bursevî Hazretleri bu eseri, Bursa Ulu Camii kürsüsünde verdiği vaazlarla oluşturdu... Ki onda rivayet ve dirayet metodlari; gönül sultanlarının ruhlara hayat bahşeden İşarî/tasavvufî yorumları var. Ve bu özelliğiyle tefsirler arasında temayüz ediyor. Gönülller mimarı İsmail Hakkı Bursevî'nin bu kıymetli eseri; 23 yıl gibi bir zamanda vücûda geldi. Âyet-i kerîmeler âyetlerle ve hadîs-i şeriflerle açıklandı. Allah dostlarının ibretli menâkıbıyla ve şiirlerle süslendi... Erkam Yayınları, Hazretin Arapça olarak kaleme aldığı M. Ü. İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Kürsüsü öğretim üyesi Prof. Dr. H. Kamil YILMAZ başkanlığında kurulan bir komisyona bu müstesna tefsiri tercüme ettirdi. Ruhlara gıda, gönüllere şifa olacağını ümit ettiği Rûhu'l-Beyân'ı anlaşılır bir Türkçe ile dilimize kazandırdı. Hadis-i şeriflerin tahriçleri yapıldı. Farsça şiirler tercüme edildi. Konu birliği olan âyetlere başlıklar verildi. Üslûbunun sadeliği ve mizampajının rahatlığıyla seveceğiniz bir eser meydana geldi... Teknik ayrıntılara girmekten sakınıldı... Ve böylece Rûhu'l-Beyân günümüz insanının idrakine yeniden doğdu. Her seviyeden insanımızın koyalca okuyup anlayabileceği bu kıymetli tefsiri, istifâdelerinize sunmakla bahtiyarız.
385.00 ₺ -
Kalplerin Keşfi 2 Hm
Mükaşefetül Kulüb adlı kitabın tercümesidir. Müslüman kimliğin ve İslâmî bir hayatın ölçü ve sınırlarını belirler. İnsanın hem iç dünyasını hem dış yaşantısını Cenâb-ı Hakk'ın muradına göre göre tanzim ve tezyin etmeyi öğretir. Mükaşefetül Kulüb - Kalplerin Keşfi - Merve Yayınevi - ISBN: 9789758524280
132.00 ₺ -
Caliyetül Ekdar Ves Seyfül Bettar
Mevlana Halid-i Bağdâdî hazretlerinin (kuddise sırruhû) şifa kaynağı eserlerinden biri olan Câliyetü’l-Ekdâr ve’s-Seyfü’l-Bettâr; Esmaü’l-Hüsna’yı, Bedir ashabının kıymetli isimlerini, çeşitli duaları ve salâvat-ı şerifleri içermektedir. Câliyetü’l-Ekdâr ve’s-Seyfü’l-Bettâr, “kederleri gideren keskin kılıç” demektir. Bu eseri okumak maddi ve manevi dertlerimiz için bir şifa kaynağıdır. Çünkü Câliyetü’l- Ekdâr’ı okuyan biri duasına hem Mevlana Halid-i Bağdâdî hazretlerini (kuddise sırruhû) hem de esma-i hüsnâ ile Bedir ashabını vesile etmiş olur. Bilal Aksoy’un tercüme ettiği eser yayına hazırlanırken daha faydalı olacağı düşünüldüğü için Arapça metin ile çevirisi karşılıklı sayfalara konulmuştur.
150.00 ₺ -
-
Hazreti Danyal
Hz. Danyal kimdir, ne zaman yaşamıştır, hangi kavme gönderilmiştir? Başından ne gibi esrarengiz hadiseler geçmiştir, hayat hikayesi nedir? Mezarı nerededir? Her peygamberin kendisine mahsus özellikleri olduğu gibi, Hz. Danyalın hususiyeti nedir? Peygamberlerin resimlerini ipek bir kumaşa çizmesi, remil ilmi başka mucizeleri... gibi meraklarımızı çeken nice konular, bu kitapta cevabını buluyor.
154.00 ₺ -
Hızır Aleyhisselam
HIZIRIN BİBLİYOGRAFYASI Hızır (a.s.) Kimdir? * Hızır (a.s.) Hangi Devirde Yaşadı? * Hızırın (a.s.) Soyu Salem Kralı Melki Sedek Kimdir? * Hızırın (a.s.) Doğuşu ve Gençliği Hz. Hızırın Evlilik Hayatı * Hz. Hızırın Hâl Tercümesi Niçin Hızır Denilmiştir? * Hızırın (a.s.) Bazı Hususi Özellikleri Hızıra Vaki Olan Harikûlade Hadiseler *(Yüz Yıllık Uyku) Hızırın (a.s.)ın Hakkındaki Kuran Âyetleri ÜÇ PEYGAMBER DÖNEMİNDE HIZIR Kâhtan Hükümdarı Zülkarneyn Devrinde Hazreti Hızır Hazreti Süleyman Döneminde Hızır (a.s.) Hz. Süleymanın Bir Mucizesi ve Eşya-İnsan Nakli *(Işınlama) Hz. Hızırın Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) ve * Arkadaşları ile Görüşmesi Hadiste Hızır ile Dilenci KURÂN-I KERİM VE HADİSLERDE MUSA İLE HIZIR KISSASI Hiç Kimse Bilgide Aşılmaz Değildir * Önce Yoldaş, Sonra Yol İki Denizin Birleştiği Yer*Unutmak İnsana Özgüdür * Yorgunluk Noktası Diriliş Kayası * Ne Aradığını Bilmeyen Bulduğunu İdrak Edemez İz Bırakmak * Esrarengiz Kul * Rüşd Yolu Bir İşin Sonunu Sabırla Beklemek İbadettir * Bindiği Gemiyi Delmek Mâsum Bir Cana Kıymak *Yıkılmak İsteyen Duvarı Onarmak Miskinler Teknesi * Masûmiyet Maskesi * Gizli Hazine *Son Nokta Hızırı Bulmak Kolay, Hızırla Yürümek İse Zordur Kıssadan Çıkan Hüküm ve Hikmetler PEYGAMBERLERİN İSMET SIFATI Peygamberlerin İsmet Sıfatı *Hz. Mûsânın Hz. Hızırdan Üstün Oluşu Mûsâ ile Hızır Kıssasındaki Hikmetler * Hızır, Nebi midir? Veli midir? Hz. Hızır İsrailoğullarına mı * Peygamber Olarak Gönderilmiştir? Hz. Hızırın Mucizeleri * Yaşayan Peygamberler * Âb-ı Hayat Hızır ile Zülkarneyn * Edebiyatta Hızır, İlyas, Zülkarneyn ve Âb-ı Hayat Hızır-İlyas Buluşması * Hz. Hızır Halen Hayatta mıdır? TASAVVUFTA HIZIR Tasavvufta ve Müslüman Toplumlarda Hızır İnancı Tasavvufta Makam-ı Hızır * İbni Arâbiye Göre Üç Olayda Yaşanan Hayat Hızır Aleyhisselam ile Görüşülebilir mi? * Hz. Hızırla (a.s.) Görüşen Mutasavvıflar Hızırı Arayan Padişah (Gazneli Mahmûd) 6. BÖLÜM / TÜRKLERDE HIZIR ANLAYIŞI Türklerde Hızır Anlayışı * Hıdırellez Bayramı * Türk Edebiyatında Hızır 7. BÖLÜM / ÂHİR ZAMANDA HIZIR Hazreti Hızırın Deccâl ile Mücâdelesi * Kaynakça
245.00 ₺ -
Ladikli Ahmed Ağa
Ladikli Ahmed Ağa (1888-1969) Ümmi bir insan. Okuması yazması yok: ama, zaman ve mekan duvarını aşan, bilginin ötelerine ulaşan bir gayb adamı deniliyor. İslam tasavvuf literatüründe gayb ricali diye geçen, işlerine güçlerine akıl sır ermeyen has kullara Gayb adamı deniliyor. Hayatın bilinen ve bilinmeyen, görünen ve görünmeyen boyutları arasında gidip gelen, akılları zorlayan sırlarla yüklü bir ömür süren Ladikli Ahmed Ağanın hayatınızdan ilginizi kanatlandıracak tablolar sunan bu kitabı okumaya doyamayacaksınız! Yâ Selâm!
154.00 ₺ -
Tarihte Yaşanmış Sırlı Olaylar
Tarihte Yaşanmış Sırlı Olaylar, ilgimizi çekiyor, bizi kendine celbediyor.Çünkü merakımıza hitap ediyor. Merakımız, üzerimizdeki ve etrafımızdaki hadiseleri evirip çeviren gizli ism-i ilahî ve sıfât-ı sübhâniye yüzünü dönmüş. Kıblemiz, isimlerin, sıfatların ve şelerin de ötesindeki Hz. Gizem! Gayemiz: Tarihten günümüze olayların yüzündeki Onun izlerini görebilmek, sürebilmek! Bu izler bizi Ona götürür. Biz bu çalışmamızda, Kuran ayetlerinde açıklanan sırlı olaylar ve sözlerden bahsettik. Onların insanoğluna verdiği mesajlara dikkat çektik. Daha sonrada yeryüzünün halifesi olarak yaratılan ve iradesinde serbest bırakılan insanoğlunun yeryüzünde tarih boyunca yaşamış olduğu sırlı olayları sunmaya çalıştık.
196.00 ₺ -
Mebsut 31 Cilt
El-Mebsût, İslam Hukukunda, yer verdiği bütün görüşler hakkında tarafsız ve sistemli bir analiz yapan ilk eserdir. Müctehitlerin görüşlerini, dayandırdıkları delillerin senetlerini ve bunlardan hüküm çıkarırken kullandıkları mantığı, karşı görüş sahiplerinin fikirlerine de yer vererek bir arada gösterir. Hanefi mezhebinde genellikle Ebu Hanife (rh.a.)'nin görüşlerinin mantığını ve dayandığı delilleri ortaya koyarsa da, bazı meselelerde kendi görüşlerine yer verdiği de görülmektedir. Ülkemizde özellikle görsel yayıncılığın ön plana çıkmasından sonra, dini konulara ilişkin her türlü görüş halkımıza ulaşmaktadır. Halk içinde ve çeşitli toplantılarda bu görüşlerin tartışmalara konu edildiği görülmektedir. Bu durum; dini konuların canlılığına, araştırılmasına, bilgilerin tazelenmesine neden olması açısından yararlı görülebilir. Ancak bazı çevrelerin, çeşitli nedenlerle halkımızın temiz dini duygularını bulandırdığı da bir gerçek olarak ortadadır. Birçok vatandaşımızın, akla ve mantığa uygun gösterilerek sunulan bu görüşleri, öteden beri sahip olduğu görüşlerle bağdaştıramadığı için rahatsız olduğu, işin aslını öğrenmek istediği bilinmektedir. Ayrıca günümüz insanının, sorgulayıcı bir mantıkla; "Allah (c.c.), Kur'ân-ı Kerim, Kıblemiz ve Peygamberimiz bir olduğuna göre, İslam'da neden çok mezhep var?...", gibi sorularıyla karşılaşılmaktadır. Bu konulara açıklık getirilmesi ve halkımızın bu alandaki bilgi ihtiyacının giderilmesi gerekli olmuştur. Türkler, İslam Dini ile VII. yüzyılın sonunda karşılaştılar. 926 yılında Karahanlılar devrinde, içtenlikle ve kendi istekleriyle kitleler halinde İslam'a girdiler. İtikat itibariyle, aşırılıklardan uzak bir yol olan Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat görüşünü; pratik, gerçekçi ve toleranslı olması nedeniyle de Hanefi Mezhebi’ni benimsediler. İslam, kısa zamanda milli bünyeye tamamen uygun bir din durumuna geldi. Devlet ve millet olarak Ehl-i Sünnet'in usanmak bilmez savunucusu oldular. Kısa zamanda aralarından Ehl-i Sünnet görüşlü büyük tefsir, hadis ve fıkıh âlimleri ve tasavvuf erbabı yetişti. Türkler müslüman olduğu zaman İslam Âlemi ve özellikle Ehl-i Sünnet kesimi, kritik bir durumdaydı. İslam Dünyasının yapısı, Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat hukuku ve kabulleri üzerine kurulmuşken, bu yapıyı değiştirme ve bu kabullerden uzaklaştırma gayretleri vardı. Bunlar İslam dünyasının altını üstüne getirecekti. Tuğrul Beğ (1040-1063), Alparslan (1063-1072) ve Sultan Melikşah (1072-1092) zamanında Ehl-i Sünnet otoritesi pekiştirilmiştir. Fakat bununla birlikte Türklerde mezhep bağnazlığı yoktur. Melikşah, Şafii mezhebine mensup bulunan veziri Nizâmü'l-Mülk'e ülkenin dört bir yanında “Nizâmiye Medreseleri” adıyla anılacak olan öğrenim kurumlarını kurma görevini vermiş, bu sayede fikirler bilimsel yollarla savunulur olmuş, düşünce özgürlüğü sağlanmış ve mezhep kavgaları önlenmiştir. el-Mebsût'un meydana gelişi şu seyri izlemiştir. Hanefi mezhebinin kurucusu İmam Azam Ebû Hanîfe Numan b. Sâbit'in (m. 699-767), ders halkalarındaki açıklamaları, verdiği fetvalar ve yaptığı ictihatlar seçkin öğrencisi İmam Muhammed eş-Şeybânî (m. 749-804) tarafından yazıya geçiriliyordu. Daha sonra bu notlar yine İmam Muhammed tarafından Kitâbü'l-Mebsût (Kitâbü'l-Asl), el-Câmiu’s-sağir, el-Câmiu’l-kebir, es-Siyeru’s-sağir, es-Siyeru’l-kebir, ez-Ziyadât, Ziyadâtü’z-ziyadât adlarıyla kitap haline getirildi. Tevatür derecesinde nakledilen bu kitaplar zahiru’r-rivâye diye bilinmektedir. Onun bu eserlerinin çok geniş ve hacimli oluşu daha az okunmasına yol açmış, bunun üzerine Hâkim eş-Şehîd el-Mervezî (m. 945), bunları özetleyerek el-Kafi'yi (el-Muhtasar) kaleme almıştır. İmam Serahsî, bu eserin de çok kısa oluşu nedeniyle anlaşılamadığından okunmadığını fark ederek el-Mebsût'u yazdırmıştır. Kitabu'l-Mebsut, güvenilir görüşlere bağlı kalınarak el-Kafi üzerine yapılmış bir şerhtir. es-Serahsî, "talebeyi bıktırmayacak ölçüde", "sağlam ve sünnete dayanan açıklamalarla" eserini meydana getirmiştir. Ancak el-Mebsut, sadece el-Kafi'nin şerhi değildir. Yazar (rh.a.)'ın yaptığı açıklamalar, sanki bizzat İmam Muhammed eş-Şeybani (rh.a.)'nin eserlerine şerh yaptığını göstermektedir. el-Mebsût, İslam Hukukunda, yer verdiği bütün görüşler hakkında tarafsız ve sistemli bir analiz yapan ilk eserdir. Müctehitlerin görüşlerini, dayandırdıkları delillerin senetlerini ve bunlardan hüküm çıkarırken kullandıkları mantığı, karşı görüş sahiplerinin fikirlerine de yer vererek bir arada gösterir. Hanefi mezhebinde genellikle Ebu Hanife (rh.a.)'nin görüşlerinin mantığını ve dayandığı delilleri ortaya koyarsa da, bazı meselelerde kendi görüşlerine yer verdiği de görülmektedir. Yazar, konuları klasik sıralamaya göre ele alır. Bir konuyu işlerken farklı meselelerle ilgi kurarak konuya ilişkin çok değerli prensiplerden de söz eder. Her konunun sonunda o konuyla ilgili problemlerin çözümünde kullanılan genel prensipleri ve bunları kullanarak varılan sonuçları gösterir. Adeta konunun felsefesini yapar. Neden mezhepler var? sorusunun cevabı, eserdeki açıklamalarda yer almaktadır. Ayrıca Ehl-i Sünnet âlimlerinin bilimsel açıklamaları ve Serahsi’nin kişisel görüşleri sayesinde, günümüzde ortaya atılan ilginç fikirlerin durumu, sağlıklı bir şekilde değerlendirilebilmektedir. Türkler Müslüman olduklarından bu yana, büyük çoğunlukla Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat inancına sahiptirler. Hayatlarında Hanefî fıkıh mezhebine uymuşlardır. Osmanlılar devrinde de aynı görüş resmen benimsenmiştir. Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarında resmî makamlarca yayımlattırılan Hak Dini Kur’ân Dili tefsiri ile Tecrîd-i Sarîh Tercemesi eserleri aynı inanc doğrultusunda yazılmış eserlerdir. Böylece Anadolu insanı, çağlar boyu aynı çizgide devam etmiştir. Aydın kesim, çeşitli eğilimler ve çalkantılardan etkilenseler de, halkımız bunların dışında kalabilmiştir. Bu kararlılık,.inanç ve pratikte birliktelik kaynaşmış mütacanis bir toplum olmamızda önemli faktör olarak huzur ve bekamız açısından hayati derecede yararlı olmuştur. Biz; çeşitli çevrelerde karşılaşılan sorulara cevap oluşturması, halkımızın her türlü görüşe karşı bilgilendirilmesi, Türk milletinin İslamiyet’i kabul edişinden bu yana sahip olduğu, devlet ve millet olarak savuna geldiği, aşırılıklardan uzak Ehl-i Sünnet görüşünün her yönüyle anlaşılmasına katkıda bulunması amacıyla, El-Mebsut'un Türkçeye kazandırılmasının yararlı olacağına inandık. Eseri halkımızın bilgisine ve değerlendirmesine sunuyoruz. Eserin tercümesine 1999 yılında karar verildi. Kararımızı tercümanlara duyurduk. Çalışmaya katılmak isteyen otuz sekiz kişiden onsekizi seçildi. İslam Hukukunun temel kaynaklarından biri konumundaki bir eseri tercüme etmekte olduğumuzun bilinci içinde, yüklendiğimiz sorumluluğun ağırlığını düşünerek, titizlikle seçilen her iki tercüman için bir de yanlışları düzeltecek profesör belirledik. Çevirmenlerin profesörlerce yapılan düzeltmelere karşı çıkma haklarının olduğunu açıkladık. Böyle durumlarda tarafları vakfımızda buluşturup tartışmalarını sağladık. Tercümede uyulacak esaslar, ortak bir toplantıda belirlendi. el-Mebsut'un Beyrut, Dâru'l-Ma'rife baskısı esas alındı. Aynı zamanda İstanbul kütüphanelerindeki yazma nüshalardan en uygun görülenin örneği vakfımızca sağlandı. Gerektiğinde tercüman veya düzelticilere gönderildi. Tercümeye esas alınan metinde herhangi bir eksiklik veya yanlışlık olup olmadığı, yazma nüshalarla karşılaştırıldı. Eksik yerlere rastlandıkça, yazmasından tercüme edilerek yerine konuldu. Büyük bir yekün tutan bu eksiklikler bir makale halinde tarafımızdan yayımlandı. Müctehitlerin görüşlerini dayandırdıkları âyetlerin mealleri, tek metinden yararlanılarak yapıldı. Âyet meallerinin hemen yanında parantez içinde sûre adı ve âyet numarası yazıldı. Hadislerin kaynakları ise bilimsel yöntemlerle dipnotlarda gösterildi. Yazara saygı düşüncesiyle tercüme metninin arasına, onun koymadığı bir başlık konulmadı. Ancak konular kolayca anlaşılsın ve bulunabilsin diye, çeviri metni paragraflara ayrıldı. Paragrafın yanına, sayfa kenarında yan başlıklar konuldu. Metnin sağlıklı çevirisinin yapılıp yapılmadığını kontrol etmek isteyenler için, Arapça metnin cilt ve sayfa numarası belirtildi. Bazı kelimelerin tercümesi yanına, parantez içinde Arapça aslı da yazıldı. Teknik terimlerin kısa anlamları, parantez içinde gösterildi. Ayrıntılı açıklamalara ihtiyaç duyulduğunda ise dipnotlarda bilgi verildi. Çevirmenin yaptığı ve kontrol edilen metin; Arapça aslıyla, gerektiğinde yazma nüshasına da bakılarak, satır satır, hatta kelime kelime karşılaştırılmak sûretiyle, yorucu, zahmetli ve uzun bir çalışmayla bir kez daha tarafımdan baştan sona gözden geçirildi. Yan başlıklar ve paragraflar gerektiğinde yeniden düzenlendi. İfade birliğinin sağlanmasına, olabildiğince sade dil kullanılmasına ve kısa cümleler kurulmasına özen gösterildi. Eksik veya yanlış çeviri varsa tamamlandı, düzeltildi. Bazen sadece bir kelime için yurt dışında karşılaştığımız İslam âlimleriyle de görüş alış-verişinde bulunuldu. Gözden geçirdiğimiz I. Cilt, meslek dışı deneyimli ilim adamlarına, memur ve esnaftan bazı kişilere de okutuldu. Metnin anlaşılıp anlaşılmadığı test edildi. Bu son metin, master ve doktora öğrencileri tarafından bilgisayara geçirilirken iki kez daha kontrol edildi. Gözden kaçan yerler tesbit edildiğinde yeniden bir araya gelindi. Birinci cild son şeklini aldıktan sonra düzelticilere ve bazı basım uzmanlarına dağıtıldı. Onlarla toplanılarak eser üzerinde değerlendirmeler yapıldı. Diğer ciltlerin buna göre hazırlanmasına karar verildi. Kısaca İslam Hukukunun temel kaynaklarından biri olan el-Mebsut'u Türkçeye çevirirken, yanlış yapmamak için, elimizden gelen gayreti gösterdik. Ancak insan olarak yanlış yapabileceğimizi de kabul ediyoruz. İyi niyetli okurlarımızın bize ulaştıracakları düzeltmeleri memnuniyetle karşılayarak gereğini yapacağımızı, gösterecekleri ilgi için kendilerine şükran borçlu olacağımızı burada açıkça belirtiriz. Eserin gün yüzüne çıkması için bize cesaret veren, hiç bir maddi ve manevi fedakârlıktan çekinmeyen herkesin, Allah'ın rızasına ermelerini niyaz ediyoruz. Çeviri ve düzeltme kurulundaki tüm değerli ilim adamı meslektaşlarımıza, yazma, bilgisayara geçirme ve hadisleri tahric etme aşamalarında özveri göstererek büyük emek harcayan Doktora öğrencileri Bünyamin Korucu, Harun Abacı, Mahmut Yazıcı ve Serkan Demir’e, Yüksek Lisans öğrencileri Süleyman Özer, Bekir Özüdoğru, Fatih Seyhan ve İbrahim Sainkaplan’a, metinlerin düzeltilmesinde katkıda bulunan tüm değerli dostlarımıza vakfımız adına en içten teşekkürlerimizi sunuyoruz. Tercümesini sunduğumuz eserin, halkımızın büyük bir ihtiyacını gidereceğine inanıyoruz. Din görevlilerine, ilim adamlarına ve hukukçulara yararlı olacağını umuyoruz. Hedefimiz; aziz milletimize ve insanlığa hizmet ederek Allahu Teâlâ'nın rızasını kazanmak ve en büyük kurtuluşa ermektir. Tevfik ve hidayet Allahu Teâlâ'dandır.
5862.50 ₺ -
Nurul İzah Yeni Dizgi Tahkikli Siraç Yayınevi
Nûrü’l-Îzâh ve Necâtü’l-Ervâh, Hanefî fakihi Şürünbülâlî’nin tahâretle namaz ve oruç gibi temel ibadetleri konu edinen muhtasar eseridir. Müellifin önsözde kaydettiği üzere eserde mezhepte tercih ehli olan âlimlerin doğruluğunu kesin bir şekilde belirttiği görüşler esas alınmıştır. Fıkha yeni başlayanların kolayca anlayabilecekleri bir üslûpla kaleme alınan bu özlü eser Nûrü’l-Îzâh, yazıldığı günden günümüze değin çok rağbet görmüştür. NÛRÜ’L-ÎZÂH VE NECÂTÜ’L-ERVÂH Hanefî fakihi Şürünbülâlî’nin (ö. 1069/1659) temel ibadetleri konu edinen muhtasar eseridir. Eserde zekât ve hac yer almadığından Şürünbülâlî bu konulara dair muhtasar bilgileri diğer bir eseri olan Merâkı’l-Felâh’ın sonuna eklemiştir. Müellif Rahimehüllâh, Nûrü’l-Îzâh eserini 14 Cemâziyelevvel 1032 (16 Mart 1623) tarihinde tamamlamıştır. Eserde mezhepte ehl-i tercih sayılan âlimlerin doğruluğunu kesin bir şekilde belirttiği görüşler esas alınmıştır. Fıkha yeni başlayanların kolayca anlayabilecekleri bir üslûpla kaleme alınan bu özlü eserde hükümlerin dayandığı delillere ve diğer mezheplerin görüşlerine yer verilmemiştir. Şürünbülâlî’nin Üç Güzide Eseri Nûrü’l-Îzâh: Şürünbülâlî’nin temel ibadetlerle alakalı kaleme aldığı eseridir. İmdâdü’l-Fettâh: Şürünbülâlî’nin Nûrü’l-Îzâh’taki kapalı ifadeleri açıklamak, görüşlerin delillerini ve hükümlerin illetlerini beyan etmek gayesiyle kaleme aldığı (şerh) eseridir. Merâkı’l-Felâh: Şürünbülâlî’nin şerh sadedinde kaleme aldığı İmdâdü’l-Fettâh’ı muhtasar ederek hazırladığı eseridir. MÜELLİF ŞÜRÜNBÜLÂLÎ (ö. 1069/1659) RAHİMEHÜLLÂH Hanefî fakihi Şürünbülâlî, 994 (1586) yılında Mısır’ın Menûfiye bölgesinde bulunan Şübrâbilûle beldesinde doğmuştur. Bu belde halk arasında Şürünbilâle-Şürünbülâle şeklinde telaffuz edildiği için nisbesi böyle anılmıştır. Künyesi ile birlikte tam olarak ismi, Ebü’l-İhlâs Hasen b. Ammâr b. Alî eş-Şürünbülâlî el-Vefâî el-Mısrî’dir. İlmi Kişiliği Şürünbülâlî Rahimehüllâh, altı yaşındayken babası tarafından Kahire’ye götürülmüş ilk eğitimini orada almıştır. Kahire’de Nûreddin İbn Gânim el-Makdisî, Muhammed b. Hüseyin el-Hamevî, Abdullah en-Nahrîrî, Muhammed b. Mansûr el-Muhibbî, Ahmed b. Muhammed b. Ahmed eş-Şelebî ve Abdurrahman el-Mesîrî gibi meşhur hocalardan ders almıştır. Ayrıca Şâzeliyye tarikatının Vefâiyye kolunun şeyhi Ebü’l-İs‘âd Yûsuf b. Ebü’l-Atâ b. Vefâ’ya da intisap etmiştir. İlim tahsil hayatından sonra Ezher’e müderris olarak tayin edilmiş gerek verdiği dersler ve eserleriyle gerekse örnek şahsiyetiyle devrinin en gözde âlimlerinden biri olmuştur. Yanı sıra devlet adamları ve halk nezdinde büyük itibar kazanmıştır. Allâme Şürünbülâlî Rahimehüllâh, ilmi tahsilinden sonra birçok değerli talebe yetiştirmiştir. Elinde yetişen öğrencilerden bazıları şunlardır: (Oğlu) Hasan eş-Şürünbülâlî, Ahmed b. Muhammed el-Acemî, Ahmed b. Muhammed el-Hamevî, İsmâil b. Abdülganî en-Nablusî, Şâhîn b. Mansûr el-Ermenâvî, Muhammed b. Sâlih et-Timurtâşî, Hasan b. Ali el-Cebertî, Abdülhay b. Abdülhak eş-Şürünbülâlî, Sâlih b. Ali es-Safedî, Ali b. Ali es-Sivâsî ed-Darîr ve Abdürrahîm b. Ebü’l-Lutf el-Hüseynî el-Makdisî gibi âlimlerdir. Vefatı Müteahhirîn Hanefî fakihleri içinde seçkin bir konuma sahip olan Şürünbülâlî Rahimehüllâh, gayet düzgün konuşan, güzel ahlâklı, mütevazi, sûfî meşrepli, mezhep taassubundan uzak ve diğer mezheplerin görüşlerine son derece saygılı rabbanî âlim bir kimseydi. Gerektiğinde Hanefî mezhebine ait görüşleri eleştirmiş, çelişkili veya yanlış nakillere dikkat çekmiş ve kendi indî görüşlerini ortaya koymuştur. Çeşitli kütüphanelerde eserlerine ait kaleme alınan yazma nüshaların binleri bulması; ayrıca son dönem Hanefî ulemâsından İbn Âbidîn’in Reddü’l-Muhtâr’ın da ve Ali Haydar Efendi’nin de Dürerü’l-Hükkâm’ın da ondan çokça nakilde bulunmaları kendisinin ve eserlerinin ne kadar itibarlı olduğunu yansıtmıştır. Şürünbülâlî Rahimehüllâh, 21 Ramazan 1069 (12 Haziran 1659) tarihinde Kahire’de vefat etmiştir. Kabri Karâfetülkübrâ’da Türbetü’l-Mücâvirîn’de dir.
120.00 ₺ -
Gazali
Yıllardır ülkemizde Gazâliye ait birçok eser tercüme edilmiş olmasına rağmen onun hayatını ve fikirlerini, görüşlerini, ilmî yüceliğini, bir değer ve abide olarak doğrudan bize anlatan hiç bir eser yoktu. Bu güne kadar Gazâliyi, bütün yönleriyle her hangi bir kimse bize anlatamamıştı. Halbuki Şiblî gibi büyük bir değer, son asrın çok cepheli âlimi, ilim âleminin hizmetine böyle bir eseri çoktan sunmuştu. Bize düşen görev ise bu eşsiz eseri kültür dünyasına kazandırmak olmalıydı. Böyle bir eserin, İslam dünyasına sayısız eserler kazandıran Şiblî gibi büyük bir âlim tarafından yazılmış olması çok çok önemlidir. Çünkü kısacık ömrüne bu kadar eser sığdıran İmam Gazâlî gibi bir fikir önderinin hayat hikayesini, eserlerini, fikirlerini, talebelerini, yaşayış tarzını vs… anlatmak ancak onun işi olurdu. O, ilim dünyasında kanatlı bir kuş gibi uçan, madde ve mana sırlarına aşina olma derecesine ulaşmış, bu sebeple de kendisine Hüccetül İslâm unvanı verilmiş bir dâhiyi anlatarak, esere çok büyük bir değer kazandırmıştır. Bu eseri okuduktan sonra Gazâlî hazretlerini iyice tanımış olacaksınız. Tekrar tekrar okumak isteyeceksiniz. Eserin ilmî durumunu göz önünde tutarsanız bunun sebebi kendiliğinden meydana çıkmış olur. Çünkü Şiblî: Meşhur dehası ve üstün ilmî değeri ile Gazâlî’yi o kadar ayrıntılı incelemiş ve o kadar güzel bir üslûp ile okuyucularına nakletmiştir ki, insan bu eseri okurken çok derin ilmî mevzuları bile bir konuşma edası içinde kavramakta ve anlamaktadır.
108.80 ₺ -
Osmanlı İmparatorluğunun Çöküşü
Bu kitabın yazarı General Pomiankowski 1909-1918 yıllarında Avusturya- Macaristan imparatorluğunun askeri ateşesi olarak Türkiyede bulunmuştur.1.Dünya Savaşının sebeplerini tespit etmiştir.itilaf devletlerinin Türkiye ve Orta Doğunun üzerindeki emellerini yakinen belirtmiş gözlemlerini de hatıra olarak yazmıştır. Dönemin ünlü paşaları Enver,Talat ve Cemal Paşa ile de görüşmüştür.Paşalar la ilgili anekdotlarını da bu kitapta belirtmiştir. Osmanlı İmparatorluğunun Çöküşüne sebep teşkil edebilecek yegane unsurları kendi çerçevesinden bakarak yazmıştır. OKUMAYA DEĞER,İBRET VERİCİ BİR KİTAP... ***BEĞENECEKSİNİZ***
163.20 ₺ -
Osmanlı Sultanları Albümü
OSMANLI TARİHİNİN YALIN BİR DÖKÜMÜ Yakın tarih alanında birçok esere imza atan Mustafa Armağan, Osmanlı Tarihi’nin özeti sayılabilecek Osmanlı Sultanları Albümü adlı çalışmasıyla tüm Osmanlı Padişahlarının kısa hayat hikâyelerini resimleriyle birlikte okuyucularına sunuyor.Anlaşılır, akıcı bir Türkçeyle kaleme alınmış olan kitap binlerce sayfalık bir büyük tarihin özünü aktarıyor.Kimdir bu Osmanlı Sultanları?Kurdukları imparatorluk 600 yıl boyunca dünyaya hükmetti; savaş meydanlarına ve nice kitapların sayfalarına hükmeden dilleri neredeyse unutuldu; inşa ettikleri her binaya attıkları imzaları/tuğraları kitâbelerden söküldü ve son kalan hanedan üyeleri geri dönmemecesine yurt dışına sürüldü. Yine de zihinlerden silinemediler. Bugün üzerine onlarca devletin kurulduğu topraklarda kendilerini hatırlatacak hayır eserleri inşa ettiler çünkü onlar gönülleri fethetmenin, mekânı ele geçirmekten daha kalıcı bir yatırım olduğunu biliyorlardı. “Bu, Moğol akınlarının Anadolu kapılarına getirdiği Ertuğrul’un oğullarının Söğüt’te başlayıp San Remo’da noktalanan 668 (1258-1926) yılının yalın bir dökümüdür. Bu dökümdeki bilgilerin, ayrıntıları ve derinlikleri haber veren işaret levhaları oldukları unutulmadan okunması en büyük dileğimdir.” Mustafa Armağan
60.59 ₺ -
Nüzul Sırasına Göre Kuranı Keri̇min Türkçe Meali̇ Ve Muhtasar Tefsiri
Elmalılı M. Hamdi Yazır’ın Hak Dini Kur’an Dili adlı eseri, Prof. Dr. Hamdi Döndüren’in titiz çalışmalarıyla sadeleştirilmiş ve çoğu Elmalılı tefsirinden, başka tefsir ve hadis kaynaklarından özlü dipnotlar ilave edilerek düzenlenmiştir. Özellikle hüküm ayetlerinde ve gerekli görülen bazı yerlerde bir sayfayı bulan açıklamalar eklenmiştir. Nüzul Sırasına Göre Kur’an-ı Kerim’in Türkçe Meali ve Muhtasar Tefsiri başlığıyla neşredilen bu eser de aynı eserin nüzul sırasına göre tertip edilip düzenlenerek okuyanların istifadesine sunulmuş halidir. Bu tertipteki gayemiz ise, Kur’an’ın nazil olmaya başladığı zamandan, son ayetlerin inip vahyin tamamlanıncaya kadarki süreci adım adım takip etmek, bir nebze de olsa o iklime girmeye çalışmaktır.
144.00 ₺ -
Ehl-i Sünnet Akidesi
Eser; İsminden de anlaşılacağı gibi Ehl-i Sünnet’in tanımını, ilmi usulünü, temel esaslarını, İslam tarihindeki seyrini, önemli şahsiyetleri ve görüşlerini ele alarak konuyu detaylarıyla işliyor. Temel İslami kaynaklardan yararlanılarak hazırlanan eser, Ehl-i Sünnet adına yapılan yanlışlıkları ve Ehl-i Sünnet’e yöneltilen ilmi dayanaktan yoksun iddia ve ithamları gidermeye çalışıyor. Müellifin medrese kökenli olması, Ehl-i Sünnet’e ilişkin tartışmaları yakından takip etmesi ve günümüz problemlerine yaklaşması açısından, eser canlı ve taze bir özellik kazanıyor. Ehl-i Sünnet adına sahte temsilcilerin türediği günümüzde, bu eserin gerçek Ehl-i Sünnet çizgisine hizmet edeceği kanaatindeyiz. Keza Ehli Sünnet’in ne olduğunu bilmeden yapılan tartışmalar ve yer yer haksız suçlamalara girişilen ortamlarda Ehl-i Sünnet gerçekliğini yeniden gözler önüne sermesi ile eserin önemli bir boşluğu dolduracağı da açıktır.
374.00 ₺ -
İmamların Fıkhi İhtilaflarinda Hadislerin Rolü
Fıkhi konnularda ilgilenen akademik çevrelerin ihtilaf sebepşeri her müslümanın iş hayatında son derece önemlidir. Bu gibi durumlarda Kur'an-ı Kerimden sonra devreye Hadis-i Şerif'ler girer. İşte bu eserin hazırlanmasındaki ana sebeplerde netice ile ilgilidir. Konulara ihtilaf noktrasından bakılacağı için şu yöntemler takip edilir. 1- İmamların nazarında Hadislerin değeri nedir? 2- Hadislerle amel etmek ne zaman caiz olur? 3- İmamların Hadisleri anlamadaki ihtilafları nelerdir? 4- Görünüşte birbiriyle çelişen hadisler karşısında takip edilecek yöntem nedir? 5- Hadislere olan bağlılıkların farklı seviyelerde olmasından doğan ihtilaflar nelerdir? Tüm bunların açıklanması bu kitapta mevcuttur. Bu kitap; İlmi ve akademik çevrelerin başvuru kitabıdır.
47.60 ₺ -
Ruhul Beyan Tefsiri Tercümesi 20.Cilt
Bu kıymetli eseri yazarı Şeyh İsmail Hakkı Bursevi Hazretleridir. Büyük keşif ve kerametler sahibi bir velidir. 1650-1725 yılları arasında yaşamış Bursa'da vefat etmiştir. Her biri ortalama 200 sahife olan 106 kıymetli eserin yazarı büyük bir alimdir. İsmail Hakkı Hazretleri bu tefsiri yazmasının sebebini şöyle anlatıyor: "Manevi babam Muhyiddin-i Arabi Hazretlerinin yardım ve delaleti ile bir gün rüyamda Resülüllah Efendimiz bana ikramda bulundular. Arkamı sığayıp tatlı bir ifade ile Ümmetim için bir tefsir yaz " diye emir buyurdular. Bunun üzerine Allahü Teala'dan Ve resülüllah Efendimizin ruhaniyetinden yardım isteyerek bu tefsiri yazdım. İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri bu kıymetli tefsirini Bursa Ulu cami kürsüsünden Cemaate anlatarak 12 senede tamamlamıştır.
270.00 ₺