-
Bişey Söylicem Ama Gülmek Yok
Sokakta yürürken bir televizyon muhabiri size pat diye mikrofon uzatıp "En son ne zaman delirdiniz? Ağladınız? Sevindiniz? Merhamet duydunuz? Şımardınız? Âşık oldunuz? Acıdınız? Sinirlendiniz? Gözünüzden yaş gelene kadar güldünüz?" diye sorarsa, bu soruların cümlesine birden "Mine Sota'nın son kitabını okuduğumda." diye cevap verebilirsiniz. Bir ömrü bir güne sığdıran bir kelebek gibi, hayattan hayata konan bu kitap, size "Aman çimlere basmayalım, aman turistlere iyi davranalım, vergimizi de ödeyelim..." dışındaki iyilikleri de hatırlatacak, hatırlatmakla da kalmayıp içinizde, herkese merhamet etmek, yamuk yaptıklarımızdan özür dilemek, efendime söyleyeyim sokağa fırlayıp çevrede dolaşan insanları "Hepinizi çook seviyorum, canlarım benim" diye sımsıkı kucaklayıp çay ısmarlamak, keçi gibi ağaçlara tırmanıp erik toplamak, ıslık çalarak su birikintilerinde zıplamak gibi istekler de doğuracaktır. Herkesin şikâyet edip kimsenin ayrılamadığı şu canına yandımının dünyasının kaç bucak olduğunu, bilimsel olarak değil milimsel olarak açıklayan bu kitabı okuyup cümle dertlerinizin üzerine üfleyin gitsin. Stresle sıkılmış tüm vidalarınız gevşesin, çocukluğunuz içinizden size bakıp muzipçe gülümsesin, sizi gören herkes "Yok yok, sen de bir haller var vaaarr..." desin, üzüntü, tasa, içinizi sıkan ne varsa bitsin... Keyifli keyifli okumalar, okudukça kıkır kıkır gülmeler, güldükçe güzelleşmeler... Hadi bakalım.
6.42 ₺ -
Vampirler Cadılar Hayaletler
Böööööö N'oldu? Korkmadınız mı? Korkmazsınız tabi. Çünkü elinizde tuttuğunuz bu kitabı henüz okumadınız. Bu kitapta kan grubu ayırt etmeyen vampirlerin, bastığı yeri titreten devlerin, ne kadar dudağı varsa havaya doğru büzerek "Aauuuu" diye uluyan kurt adamların, kollarını havaya kaldırıp gözlerini belirterek yürüyen zombilerin, oraya buraya uçuşan hayaletlerin, kısacası şu ana kadar "Tu destur" dediğiniz bütün öcülü böcülü mevzuların gerçek öyküsünü okuyacaksınız. Ayrıca kimlerin kara büyü yaptığını, abrakadabra sözünün ne manaya geldiğini, cadılığın hiç de öyle sadece yellozluk alameti olmadığını öğreneceksiniz. Bırakın, aklınızın kapıları gıcırdayarak ardına kadar açılsın. Sakın yağlamaya kalkmayın. Çünkü şu ana kadar merak ettiğiniz tüm bu gizemli mevzuların sırrı, bu kitabın içindeki gıcırtılarda saklı... Şimdi, emrivaki gibi olmasın ama kitabın arkasını okumayı bırakıp kapağını açın ve sarmaşıklarla çevrili eski bir evin mezarlıklı bahçesine ilk adımınızı atın. Çünkü sadece bu kitapta yaşayan bir adam, başkasına sorduğunuzda "Saçmalama bee" dedirtecek tüm sorularınızın cevaplarını bir bir vermek için, sallanan sandalyesinde oturmuş sizi bekliyor. Hadi bakalım, kapıya usulca yanaşıp, tokmağını yankılı yankılı "Takk Takk Takk" diye vurun. Görünmeyen birinin "Gıcıığğrtt" diye açtığı kapıdan yüzünüze vuran serin ve küf kokulu bir rüzgârla beraber içeri buyurun. Hoş geldiniiiizz Ha ha ha ha ha haa
6.42 ₺ -
Ne Demiş Dostoyevski
Kitabın ilk basımı "Dostoyevski'den Ruha Dokunan Düşünceler" adıyla yayımlanmıştır. Hayata bir büyük düşünürün gözüyle bakabilmeniz için... Dostoyevski'yi tek bir kitapta okuyabilmeniz için... Temel eserlerini özenle taradık ve bir düzen içinde sıraladık. Özlü bir kitap çıktı ortaya. Bir solukta okunabilir... Ama siz yine de dikkat edin okurken... Çünkü bu kitap ruhunuza dokunabilir. Dostoyevski çağları aşan bir heybetle kurulmuştur edebiyat dünyasına. Yepyeni, özgün bir yol çizer kendine. "Altın devrin kalemi" diye yazılır tarihe adı. Hayatın acı tatlı her yönünü görür ve gösterir. Tezatları, kararsızlıkları, hataları, pişmanlıkları ve daha bin türlü halleriyle insan vardır bütün eserlerinde. Sanat yönünün yanı sıra derin bir düşünürdür o. İnsanı ilgilendiren konularda kendine özgü fikirleri vardır. Bazen kendisi söyler bunları, bazen de kahramanlarına söyletir. Başkalarını yargılamaya hakkın yoktur. Çünkü bir insan, karşısında duran suçlu gibi kendisinin de bir suçlu olduğu, ortadaki suçta belki en büyük payın kendisinin olduğu bilincine varmadan başkalarını yargılayamaz. Bunu anladıktan sonra yargıç olabilir ancak. Ne denli garip olursa olsun, gerçektir bu. Çünkü ben doğru bir insan olsaydım, karşımda duran suçlu belki de hiç olmayacaktı. İnsanlığa hizmet yolunda büyük işler başarmayı düşlüyorum sık sık, gerçekten de insanların mutluluğu uğruna çarmıha gerilmeye bile giderim belki, ama öte yandan, bir insanla aynı odada iki gün yalnız kalmaya dayanamam. Günümüzde herkes kopmuştur toplumdan, kendi kabuğuna çekilmiştir. Herkes birbirinden uzaklaşıyor, saklayabildiğince şeyi de kendine saklıyor. Sonunda insanlardan kaçmaya başlıyor kişi. Kendi başına para biriktirirken şöyle düşünüyor: "Şimdi ne güçlüyüm! Hiçbir şeyden korkum yok artık!" Oysa ne denli zengin olursa, onu yok edecek güçsüzlüğün içine o denli gömüldüğünü bilmez çılgın. Çünkü tek kendine güvenmeye alışmıştır. Toplumdan kopmuş, ruhuna insanların yardımına inanmamayı, insanlardan bir şeyler beklememeyi öğretmiştir. Paralarının, onların ona verdiği hakların kaybolmasından korkar yalnızca. Çağımızda insanlar, gülünç bir inatla, kişiliğin gerçek güvenliğinin yalnız başına çalışmakta değil, tüm insanların beraberliğinde olduğunu anlamamakta diretiyorlar. Ama hiç kuşku yok ki, bir gün gelecek, bu ürkünç yalnızlık da sona erecek, insanlar birbirinden kopmalarının anlamsızlığını bir anda anlayacaklar. Bunca zaman karanlıkta nasıl oturduklarına, ışığı görmediklerine şaşacaklar. Durmadan dinlenmeden çalış. Gece yatağa girdiğinde aklına "gerekeni yapmadın" diye bir düşünce gelirse hemen kalk, yap. Çevrendeki insanların hepsi kötüyse, seni dinlemek istemiyorlarsa, ayaklarına kapan, af dile onlardan, çünkü seni dinlememelerinin asıl suçlusu gene sensin. Kötülükle konuşamıyorsan, sessizce, küçük düşürerek nefsini hizmet et onlara, umudunu hiçbir zaman yitirme. Herkes seni bıraksa, zor kullanarak kovsa bile, yalnız kalınca yere kapan, toprağı öp, göz yaşlarınla ıslat onu. Yapayalnız olduğun için seni hiç kimse görmeyecek olsa da toprak göz yaşlarının meyvesini verecektir. Dünyada bütün insanlar doğru yoldan çıksa, Tanrı yolunda yalnız sen kalsan bile sonuna dek inan, yalnız başına adaklarını yerine getir, Tanrıyı öv. Senin gibi bir kişi çıkarsa karşına -dünya budur işte- coşkunlukla kucakla onu, birlikte Tanrıyı övün. İki kişi olsanız da, onun gerçeği tamamlanmış olur. Kokuşmuş ve hastalık halini almış sistemi değiştirmek dahilerin işidir. Muhammed sistemi zorlayacak ve devirecek güce erişinceye kadar putlara dokundu mu? Sistemi ezip ayakları altına aldıktan sonradır ki putları devirdi. Neden? Putlar bir semboldü. Ben ne yaptım? Sembolden, yani kocakarıdan işe başladım. Bir engeli aşmak istedim. Ama aşamayıp gerisinde kaldım. Çok şeyi var şimdi insanın, ama mutluluğu azaldı.
6.93 ₺ -
Ne Demiş Goethe
Goethe'yi kim tanımaz. Onu bütün dünya tanıyor... Daha gencecik yaşında, yazdığı kitaplarla Avrupa'yı sallamış ünlü bir yazar o. İlginç hayat hikayesi, anlamlı sözleri, mektupları, şiirleri ve daha neler neleri... Bu kitapla, siz de büyük bir yazarı daha yakından tanıyabilir, ruha dokunan düşüncelerini keyifle okuyabilir, koskoca Goethe'yi cebinizde taşıyabilirsiniz. Ne demiş Goethe, "Yapabilirsiniz. Çünkü yapmalısınız!"
6.93 ₺ -
Zonk
Dikkat Bu kitabı okuduktan sonra hepinize olanlar olacak Mesela birine selam vermek yerine, "Aman borçlu çıkarım şimdi, neme lazım." deyip tırıs tırıs kaçmak yok artık yok. Geçtin "Koş Necdet Abi kavga var" diye el âlemin seyrine bakmak da yok. Sonra öyle, ziyaret saatleri dışında hastanın yanına kaçmak için, kapıdaki görevliye Andersen'den masallar anlatıp adamı hasta etmek de yok. Fatura kuyruklarının en arkasından en öne geçmek için, vay efendim ocakta yimeeem vardı, vay efendim kalbim kriz geçiriyor, gibi uyanıklıklar ise külliyen yok... Hâlihazırda ne kadar olan biten varsa, bu kitapta yok "El âlem ne derse desin. Hade hade hadeee..." durumları bu kitabın railara oturmasıyla beraber kalkmış, bütün bayramlık ağızlar, geçmeyici bir emre kadar toptan kapatılmıştır. Görgüsüzlüğün verdiği geçici rahatlıktan dolayı kenara köşeye saklanmış her türden davranış ve de davranamayış, bu kitapta sotaya yatmış Mine tarafından zonklatılıyor... İnsanın sinirini minirini, gamını kasavetini, çıbık makarna gibi hup diye içine çekiveren bu kitabın daha ilk sayfasını çevirdiğinizde, içiniz dışınıza çevrilecek. Sakın okumakla biter sanmayın Asıl her şey okuyup bitirdikten sonra başlayacak... "Şu hayatta daha bir gün görmedim be" diyenler Okuyun ve gününüzü görün
6.42 ₺ -
Mervin
Henüz on beş yaşında bir subay adayı olarak İkinci Dünya Savaşı'na katılmış, büyük kıyımların dinmez acılarını derinden yaşamış bir gencin serüvenlerle dolu gerçek yaşam öyküsü.... Var oluşunu amansızca sorgulayan, gerçek kimliğini bulma yolunda tüm zorluklara karşın ilerlemeyi seçen Mervin, yoklukla burun buruna geldikten sonra varlık nedenini ve aşkı keşfeden eşsiz bir karakter... Yalın dili ve akıcı anlatımıyla öne çıkan bu kitabı okuduktan sonra Mervin'i yakından tanıyacak, heyecanlarla dolu yaşamına tanık olacak ve eminim çok seveceksin...
6.42 ₺ -
Hey On Beşli On Beşli
"Bir maniniz yoksa okuyun..." Develer tellâl iken, pireler berber iken, sen dedenin beşiğini tıngır mıngır sallarken, aşka destan yazılırken, hayat söze dökülürmüş. Bir varmış bir yokmuş, bu kitapta güzel şey çokmuş. Fıkır fıkır fıkralar, türlü türlü türküler, masallar, bilmeceler, uykusuza ninniler, ilginç atasözleri, deyimlerin öyküleri... Destanlar, maniler, şiirler, tekerlemeler... Daha da neler neler...
6.42 ₺ -
Kolay Kısa Keyifli Psikoloji
Kitapçı kitapçı dolaşıp "bilmem kaç soruda psikoloji kitapları aramaya, Sınav öncesi 10 kiloluk bir kitabı bir gecede okumaya, Psikoloji lafını işitince olay mahallinden usulca uzaklaşmaya Artık Son Şu görmüş olduğunuz kitap, psikolojiyi sade bir dille, eğlenceli bir şekilde anlatıyor. Bir solukta, severek okunuyor. Güvenilir bilgilere dayanan, psikolojiye meraklı kişilerin birbirlerine ve öğretmenlerin öğrencilerine rahatlıkla tavsiye edebilecekleri, itinayla hazırlanmış özgün bir kitap.
6.42 ₺ -
Kulluğum Sultanlığımdır
Bütün varlıkları yaratan Yaratıcı kimdir, nitelikleri nelerdir, O′nu nasıl tanıyabiliriz, hakiki inanç nasıl kazanılr, iman kime nasip olur? Kader nedir, alınyazımız belliyse yaptıklarımızdan niçin sorumluyuz, niye kimi zengin kimi fakir yaratılıyor, deprem kaderimiz mi? Ahiret ne demek, ölümün hakikati ne, ruhun bedenle ilişkisi nasıldır, ölen insan nereye gider, nelerle karşılaşır, ölümden dirilişin belirtileri nelerdir? Evrende hangi tür varlıklar yaşıyor, cinler, melekler, şeytanlar nasıl varlıklar, bizimle ne tür bir ilişki içindeler? Bu kitap inancın temellerini ele alıp önemli inceliklerini ortaya koyuyor, akla gelebilecek kuşkulara cevaplar sunuyor, kulluğun insanı nasıl da arındırdığını, yücelttiğini,, mutlu ettiğini özlü bir biçimde anlatıyor. Dileyen inanmak için, dileyen inandığı için okusun.
31.50 ₺